Artık gideyim перевод на английский
599 параллельный перевод
Ben de artık gideyim.
Well, I must be going.
Neyse, ben artık gideyim babalık.
Well, I guess I'll be on my way, Pa.
Ben artık gideyim.
I must be getting along.
Artık gideyim.
I'd better be going.
Ben artık gideyim.
I'll be leaving you now.
Ben artık gideyim mi?
I go now?
Artık gideyim.
I'll go now.
Artık gideyim hazırım.
- I'm going now. I'm ready to go. - She'll walk out before they get here.
Ben artık gideyim.
I better go now.
Ben artık gideyim.
I should be leaving.
- Artık gideyim.
- I'll be off then.
Ben artık gideyim.
Here's where I leave you.
Ben artık gideyim.
Well, I'll leave you too alone.
Önemli değil, ben artık gideyim.
No, I'll leave you alone now.
Ben artık gideyim, Arthur.
I'll be going now, Arthur.
- Öyleyse artık gideyim.
- Then I'll just take these out.
Ben artık gideyim.
Well, I'll excuse myself.
Pekala, artık gideyim.
Well, I'll be going.
"Eh, ben artık gideyim" dedim.
"Well," I said, "I best be goin'."
Artık gideyim.
Time to go.
Eh, ben artık gideyim.
Well, I'll be getting along.
- Artık gideyim.
- I will go now.
Gideyim artık.
I should be going.
Gideyim artık.
I guess I'll get going.
Gideyim artık.
I.... I guess I'll be going now.
Artık eve gideyim en iyisi.
I think I'd like to go home now.
Ben artık takımlarımı toplamaya gideyim.
Well, I will get my gear and rigging.
- Ben de gideyim artık, baban rahat etsin.
I'd better be going so he can get to bed.
Ben gideyim artık.
I'm leaving now.
Artık eve gideyim.
I'd better get you home.
Ben gideyim artık.
I guess I'd better get going.
Ben gideyim artık.
Well, I'll be getting along.
Hadi ben gideyim artık.
- Well, I'll be on my way.
Ben de gideyim artık.
I'll be leaving.
Gideyim artık.
Oh, I'll go.
Ben artık eve gideyim.
I LIKE TO TAKE A WALK ON WARM EVENINGS.
- Artık hediyemi almaya gideyim mi anne?
- Can I go get my gift now, Mama? - Yes.
Şey! Ben artık bankaya gideyim.
Alright, I'm off to the bank.
Ben de gideyim artık.
I've got to be going.
Ben gideyim artık. Bir ara görüşürüz.
So, um, I'll be running along... and, uh, I'll see you sometime, eh?
- Ben gideyim artık.
- I've got to go.
Gideyim artık.
Well, guess I'd better get going.
- Gideyim artık.
- I'm leaving.
Ben gideyim artık.
I'm off.
Güzel, Ben gideyim artık.
Oh well, I'll be getting along, then.
Geç oldu, ben gideyim artık.
It's late. I'll be going.
Yok, ben en iyisi gideyim artık.
No, I'd best be on my way.
Ben artık eve gideyim de Şabat sofracığımı hazırlayayım.
I have to go home now to prepare my poor Sabbath meal.
Tim, ben artık gideyim.
Tim, I'll be moving off now.
Ben gideyim artık.
I'd better be going now.
Ben gideyim artık.
I'm going now.
gideyim 67
gideyim mi 42
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
gideyim mi 42
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34