Bayan o перевод на английский
4,613 параллельный перевод
Bayan O'Neil.
Miss O'Neil.
Ama yine de sizin politik istikrarsızlığınız hakkında endişelerim var Bayan O'Neil.
And yet I'm still troubled by the fluidity of your politics, Miss O'Neil.
Başınız sağ olsun Bayan O'Connell.
Really sorry for your loss, Mrs. O'Connell.
Bayan O'Connell, saygısızlık etmek istemem ama kocanızın Dr. Victor'la daha yakın bir ilişkisi olabilir mi?
Mrs. O'Connell, I don't mean any disrespect, but is it possible there could have been more to your husband's relationship with Dr. Victor?
Bayan O'Connell?
Miss O'Connell?
- Bayan O'Connell.
Miss O'Connell.
Umarım sözlerim sizi rahatsız etmez Bayan Patmore,... ama o bluzun içinde Vogue dergisinden fırlamış gibi görünüyorsunuz.
I hope you don't mind my saying so, Mrs Patmore, but in that blouse, you look as if you've just stepped out of Vogue.
Kitty O'Neil sizinle görüşmeye gelmiş, Bayan Zajac.
Mrs. Zajac, Kitty O'Neil is here for you.
Bayan Raber, bir kadın daha olduğu ortaya çıktı. O da kocanızın müşterisiymiş ve cinayeti televizyondan duymuş.
Mrs. Raber, another woman came forward... a client of your husband's who heard about his murder on TV.
Ben hiç kimseyi öldürmedim, ve bunu biliyor. Siz Ashley'in cesedini tekneye koyduğunuzda ve onu gölete attığınızda o da oradaydı Bayan Dibello.
He was there, Mrs. Dibello, when you put Ashley's body in the boat and pushed it into the pond.
O, çekici ve hayat dolu bir genç bayan.
She's a charming and vivacious young woman.
O nerede? - Bayan Granger?
Where is she?
O asla bizden umudunu kesmedi, Bayan Frederic.
He never gave up on us, Mrs. Frederic.
Bayan giyim temamız olabilirler. Minik kanatlı o şirin şeyler o kadar ilgi görüyor ki.
They might be our theme for Ladieswear, since those delightful little winged charmers are attracting so much attention.
Bayan Brookmire'ı o gün görmüştüm.
I saw Mrs Brookmire that day.
Bayan Audrey'in o aptal odasında!
In Miss Audrey's stupid saloon!
Bizim kaliteli elbiselerimiz o kadar değerlidir ki sadece Bayan Audrey onları elleyebilir, Bay Moray'e bile yasaktır.
Our very finest gowns are so precious that only Miss Audrey may touch them, even Mr Moray is forbidden.
Ama o da orada değilmiş, Bayan Audrey'den duymuştu.
But she wasn't present. She heard it from Miss Audrey.
O kadar insan varken, Bayan Glendenning'e?
Of all people, Miss Glendenning?
Sizce Bayan Moray ve ölümü hakkında da o deftere bir şeyler yazmış mıdır?
Do you suppose he wrote about Mrs Moray, her death in that book?
- Bayan Stanley şirketinizin peşinde değiliz ve yalnızca South Bend'de olduğunu da biliyoruz, o yüzden- -
- Ms. Stanley, we're not going after your company, and we already know that this is only happening in South Bend, so- -
Amacımız Bayan Kelton'ın beyin hücrelerinin o iyileşme sürecindeyken ölmemesini sağlamak.
The goal is to prevent Mrs. Kelton's brain cells from dying while she recovers.
O Bayan Tavus kuşuydu, ben de Albay Hardal'dım.
She was Mrs. Peacock... and I was Colonel Mustard.
Hey, hey, bayan, o şeyi cücemin * üzerinden çekin.
Hey, hey, lady, get that thing off my gnome.
Sayın Vali, o anda Bayan Reston'un yardım çığlığını duydunuz ve dolaptan silahı alıp adamı vurdunuz. Evet.
At which time, governor, you heard Mrs. Reston cry for help, grabbed the gun from the cupboard, and shot him.
O bayan burada.
That lady is there.
Robin Hood'u idam edeceğiniz zaman, bayan Marian'ı da o listeye ekleyin.
When you have Robin Hood executed, add Maid Marion to that list.
Bayan Frye küçük bir doğaçlama yapma onurunu bana verir misiniz? Güven bana o kadına senaryo lazım.
Uh, Ms. Frye, would you do me the honor of a little improvisation?
Bayan D, o muydu?
Mrs. D.? Was it her?
O bayan bir Clark Vilâyeti sakini.
That woman is a resident of Clark County.
Bayan Blair, sizin ve Bay Chuck'ın hakkında o kadar endişelendim ki, ve Yalnız Çocuk'tan akıl almaz haberler...
Miss Blair, I... I so worried about you and, uh, Mr. Chuck, and brain exploding from Lonely Boy news.
Bayan Dodd'un ahlâksız malzeme kullanarak,... şovuna devam etme niyetinde olduğunu kanıtlamadığınız sürece,... örneğin, daha önce yayınlanmış ve benzer bir stand up programı,... o zaman ben de davayı düşüreceğim.
Unless you have evidence to prove Ms. Dodd went on the show intending to perform indecent material- - for instance, an earlier and identical stand-up routine- - then I am prone to dismiss.
Peki, o halde size şunu sormak zorundayım Bayan Dodd,... böyle bir şeyi TV'de bir daha yapmayacağınıza dair bir taahhüt imzalar mısınız?
Okay, so I must ask you, Ms. Dodd, will you sign a pledge that you will never do anything like this on TV again?
O zaman tekrar Bayan Sam Hanna olacak mısın?
Then you'll go back to being Mrs. Sam Hanna?
O - Merakımdan soruyorum, Bayan Singh.
He was a... I'm just curious, Mrs. Singh.
O zaman, Bayan Vanowen, tutuklanmak üzere olduğunuzu da söyleyiniz.
Well, if you do, Ms. Vanowen, you might want to tell him you're about to be arrested.
Bayan Vanowen, o tarafa doğru döner misiniz?
Ms. Vanowen, would you face that way, please?
Yöneticimiz Bayan Malcolm'dan rica ettim, o da olur dedi.
I asked our director Mrs. Malcolm, and she said okay.
O fotoğrafları tab ettirdiğimde aklınız başınızdan gidecek, Bayan David.
I was an adorable little boy and when I get those pictures developed, your world will be rocked, Ms. David.
Bu sefer, o güzel kırmızı saçlı hoş bayan için.
I'd like to propose something else, this time to the lovely lady with the lovely red hair.
Kwon-yoo o zaman tekrar öldü, bayan.
Kwon-yoo died then.
O zevk bana ait, Bayan Kaew.
The Kun Khae Miss I
O Bayan Dara'nın kocası ve senin "baban" oldu.
And now the lords became Dara's husband Became A Jan father
O güzel bayanın aracılığından başka LEE'ye ulaşma yolumuz yok.
We can't get to LEE except through that pretty lady. It's impossible.
Az önce o bayanı arayan kişisiniz.
Oh, you are the one I saw out there earlier.
Az önce o bayanı arayan kişisiniz.
Wait, you are the one I saw out there earlier.
Peki o bayan nereye gitti?
Then, what about that girl?
O adam ölmeyi hak ediyor, Bayan Rodin.
That man deserves to die, miss Rodin.
Sen o bayan adına konuşuyorsun öyle mi?
You speaking for the lady, huh?
Arkadaşlarının kafası o kadar güzeldi ki gittiğini farketmemişlerdir, ama bir bayan vardı.
Now, I doubt your friends noticed you were gone, flying high on the blow and all, but there was this one lady here.
Aslında aksesuarlar Bayan Pope'a ait o da sete hayat getirmede inanılmaz.
It's actually accessorized by Miss Pope who is incredible in bringing life to the set.