Ben gerçekten перевод на английский
7,462 параллельный перевод
Ama sonra erkek arkadaşın bana senin Bakire Jane olduğunu söyledi, ve ben gerçekten inançlı bir kadınım.
But then your boyfriend told me that you're Jane the Virgin, and I'm a really religious woman.
Ben gerçekten büyük bir adam değilim.
I'm a really great guy.
Mike, ben gerçekten merak başlıyorum, biliyor Bu Hayatımın geri kalanı ile yapıyor olmak istediğiniz buysa.
You know, Mike, I am really starting to wonder if this is what I want to be doing with the rest of my life.
Ben, bir şey kaçan olmamalı Ama bir şey çalışan, Ben gerçekten, gerçekten umurumda bir şey.
I shouldn't be running away from something, but running to something, something I really, really care about.
Ben gerçekten bana ihtiyacı bir yerde bilim öğretmek istiyorum.
I want to teach science at a place that really needs me.
- Bak, Ben gerçekten...
- Look, I am really...
- Ben gerçekten de buradan olabildiğince çabuk gitmek istiyorum.
- Um, I'm really just looking t-to leave here as fast as possible.
Ben gerçekten böyle hatırlamıyorum.
That's really not how I remember it.
Ben gerçekten kliniğine yatırım yapmak istiyorum ama..... bunu çoğunlukla Jordan için yapıyorum.
I actually do want to invest in your clinic, but mostly for Jordan.
Ben gerçekten böyle mi yaptım?
Did I... really do that?
Ben gerçekten böyle bir anlaşma mı teklif ettim?
Did I really suggest such an arrangement?
Ben gerçekten böyle bir anlaşma mı teklif ettim?
Did I really make you that kind of offer?
Ben gerçekten bir kız için buradayım.
I'm here about a certain girl.
- Ama baba, ben gerçekten... - Yatağa!
But, Father, I really...
Ben gerçekten yorgunum.
I'm exhausted.
Sence ben ben gerçekten kötü bir adam mıyım?
Do you think that... that I am... That I am... truly a frightful man?
Ben gerçekten herhangi bir bölümünü istemiyorum.
I don't really want any part of that.
Yani ne yapıyorum ben böyle, gerçekten... para için?
So what am I doing this for, really... for the money?
Hey, benim mavi kazak, sırt, lütfen alabilir? Oh, gerçekten, ben sadece o ödünç Yüzden tekrar giymek ve kendinizi mahcup olmaz.
Hey, could I get my blue sweater back, please? Oh, really, I just borrowed that so you wouldn't wear it again and embarrass yourself.
Ben sadece gerçekten bilmek gerekir Dinle Ölçen "C" tamam tanking nedir?
Listen, I just really need to know that measure "C" is tanking, okay?
Ben Eve gerçekten sevindim.
I'm really glad you're home.
Ve bütün utanç üstünde... o umutsuzluk olduğunu [exhales] onlar üzerinden bunu yapmaya devam ediyorum ki düşünme ve... Ben sadece gerçekten Bu gün burada olduğuna inanamıyorum.
And on top of all the shame... it's the hopelessness of thinking that they'd keep doing it over and... [exhales]
Ben inancımı bırakmam dedim, ama beniyakaladılar, onlar... ruhumu benden aldılar, bunu gerçekten yaptılar, ve şeytanın içime girmesine izin verdiler.
I would not renounce my faith, But they held me down, they... They took it from me,
Gerçekten etkilendim. Ben de.
I am most impressed.
Korra, gerçekten üzgünüm, ama ben sana karşı aynı duyguları beslemiyorum.
- Korra, I'm really sorry but... I just don't feel the same way about you.
Gerçekten toplumu ve yanlışlarını değiştirmeyi istedi, ve ben de bunu yapabileceğimize inandım.
He really wanted to change society and its wrongs, and I believed that we could do it.
Henry, ben de beni çözmek çok zordur sanıyordum ama ve bunu gerçekten etkilendiğim için söylüyorum.
You know, henry, I thought That I was a tough nut to crack, And I mean this with true affection - -
Bu gerçekten çok nazikçe, ama biraları ben alayım,... sen de kendine sağlık sigortası,... iç çamaşırı ve yemek gibi gerekli şeyler al.
Well, that's very nice of you, but I'll buy the beer and you buy yourself things you need like health insurance and underwear and food.
Çünkü eğer ben bunu gidip almasaydım gerçekten- -
Because if it wasn't for me, we wouldn't even...
Olabilir de, bazı şeylerden kaçılmaz zamanın başlangıcından beri kaderimiz bellidir hiçbir kahin gerçekten bir adamın kaderini söyleyemez ama... ben hissediyorum mühim yolculuğun henüz yeni başladı..... ve insanların kalbinde çok uzun yaşayacak.
Ha! That is as may be. Some things cannot be avoided.
- Baba, gerçekten iyiyim ben.
- Dad, really, I'm fine.
Keşke ben seni, sende beni anlayabilseydin gerçekten ortak bir noktada anlaşıp kan dökmeyi durdurmayı istemiyor musun?
I wish to understand you, and for you to understand me. You really have no desire to find common ground, to end the bloodshed?
Biliyorum ama bu bir bisiklet değil. O da gerçekten Katharine Ross değil ve ben de rezil bir nişancıyım.
Yeah, I know that bit but that's not a bicycle, he's really not Katharine Ross and I'm a rubbish shot.
Gerçekten mi? Ben öğlen 4 : 00'e kadar hiç pazarmış gibi hissetmiyorum.
'Cause it never feels like Sunday to me until about 4 : 00 in the afternoon.
Bana tüm o şeyleri söylemenin nedeninin yeni bir başlangıç için olduğunu fark ettim ve gerçekten bunu ben de istiyorum.
I realized the only reason you told me all those things was so we could start fresh, and I really want that.
Sınırın ötesini gerçekten gördüm ben.
I've actually seen elsewhere.
Gerçekten o kadar korkunç bir şey mi yaptım ben?
Did I really do something that frightening?
- Ben mi? - Gerçekten de köpeklere dokunamam ben.
I really can't touch dogs..
Ben, o adamı gerçekten sevdim.
I... really liked that person.
Ben sizinle çalışmayı gerçekten istiyorum.
I really want to work here now.
İyiyim ben, gerçekten.
I'm okay. Really, I'm fine.
Bu... Ben... Gerçekten...
That's- - i- - really.
Bilmeni isterim ki bu benim. Senden gerçekten hoşlanan ben, çivi etkisi değil. Sanırım kafamı çarptığımda istemsiz cinsellik isteğim gidip yerine istemli cinsellik geldi.
I just want you to know that this is me really liking you, not the nail, and that I think that the involuntary sex thing turned off when my head hit that light.
Gerçekten ben yokken beni özledin mi?
Did you really miss me... while I was away?
Buradaki gerçekten ben olsaydım, o zaman üzülecek bir şeyimiz olurdu.
If this was me in here, then we'd have something to worry about.
Ben o beni gerçekten ihtiyacı anlamına gelir.
I mean, he really needed me.
Ben yumuşak caz gerçekten içine değilim.
I'm not really into smooth jazz.
Eh, ben karımı güveniyorum, Bu yüzden gerçekten gerek yoktamam, bu konuda konuşmaya devam?
Well, I trust my wife, so we really don't need to keep talking about it, okay?
Ben sadece gerçekten hızlı hazır var.
I just got ready really fast.
Ama gerçekten Cynthia. Ben iyiyim.
But, honestly, Cynthia.
Ben Grizzly labirent çıkmak ve gerçekten bir şey ifade baba için saygılarını.
I was gonna go out to the Grizzly Maze and pay respect to dad, where it really meant something.
gerçekten 4665
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten bilmiyorum 225
gercekten 18
gerçekten mi 5647
gercekten mi 17
gerçekten çok güzelsin 18
gerçekten çok üzgünüm 145
gerçekten çok güzel 132
gerçekten sen misin 47
gerçekten çok kötü 18
gerçekten bilmiyorum 225
gerçekten öyle mi 37
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20
gerçekten güzel 104
gerçekten çok hoş 30
gerçekten çok iyi 60
gerçekten harika 141
gerçekten çok özür dilerim 17
gerçekten iyisin 22
gerçekten de 164
gerçekten çok iyisin 21
gerçekten çok komik 20
gerçekten güzel 104
gerçekten çok hoş 30
gerçekten çok iyi 60
gerçekten harika 141
gerçekten çok özür dilerim 17
gerçekten iyisin 22
gerçekten de 164