Ben hiç перевод на английский
14,028 параллельный перевод
Ben hiç bir koku... Evet!
I don't smell any... oh, yeah.
Ben hiç dua bilmiyorum.
I don't know any prayers.
Ben hiç kimseyim.
I'm nobody.
- Ben hiç böyle bir şey demedim.
I never said that. You said it with your eyes.
Ve gerçek şu ki bir şeyi sonuna ulaşmana yetecek kadar umursuyorsun- - Ben hiç öyle bir şey yapmadım.
And the fact that you cared enough about something to see it through, all the way to the end, I've never done that.
Ben hiç bütün pasta yemedim.
I've never eaten a whole cake.
Ben hiç Myrtle Sahiline gitmedim ama seni bodrumdaki o karanlık odadan hatırlıyorum.
I've never been to Myrtle Beach, but I do remember you from that dark room in the basement.
Brandon, ben... neredeyse 17'dimdeyim ve hiç güzel anım yok gibi.
Brandon, I'm... ( Sighs ) Almost 17 and I don't have any good stories.
Ben onlara hiç inanmadım.
I never believed them.
Ben bu işi başarmadan önce hiç kimse denemekten çekinmesin.
Everyone should feel free to give this a try before I succeed.
Eğer ben Thriffith'e sahip olamıyorsam, hiç kimse olamaz!
[Scimitar] If I can't have the Thriffith, no one can!
- Daha iyi hissedeceksen, ben de hiç keyif almadım.
If it makes you feel any better, I didn't enjoy it.
Onlarla konuşurken benden hiç bahsetmediğini fark ettim. Ben anneme seni anlatıp duruyorum. Benim hakkımda ne biliyorlar?
I just noticed on your phone conversations with them, you never talk about me, but I talk about you with my mom all the time, so what do they know about me?
Biliyorum, hiç şüphesiz sen ve ben birlikte bir takımız. Bizim için, ülkemiz için, güzel çocuklarımız için en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
I know, without a doubt, that you and I together, a team, is what's best... for us, for the country, for our beautiful children...
Sen bana hiç merhamet göstermemiştin. Ben sana neden göstereyim ki?
You never showed me mercy, so why should I?
Ben daha önce hiç ateş etmedim.
I've never shot a gun before.
Hiç, ben...
Nothing, I...
Senin hiç bir zaman gitmeye cesaret edemeyeceğin yerlerde ben ona dokundum.
I touched her in places you've never had the courage to go before.
Ben Stevie'ye hiç birşey sormazdım. ve şimdi o burada değil. Soracağım kimse de yok.
I never asked anything about Stevie and now she's not here... there's no-one to ask.
Ve ben artık hiç yalnız değildim.
And I wasn't alone any more.
Emin olmayı hiç sevmem ben.
I don't like being sure about things.
Ben de hiç daha iyi görünmemiştim.
And I've never looked better.
Ben de hiç yara yok.
No scars on me.
Ben de hiç demedim.
I've never said it at all.
- Ben hastanelere gitmem. - Hiç mi?
- I never go to the hospitals.
Hayatımda hiç bu kadar ısırılmadım ben.
I've never gotten this many bug bites in my life.
Ben de hiç yardımcı olmuyorum.
And I'm not helping.
Ben bunların hiç biri değilim.
I am none of those things.
Ben olmasaydım belki de hiç tanışmayacaklardı.
I'm the reason why all this happened. They might never have met if not for me.
Tamam, peki, hiç değilse ben gittikten sonra neler olduğunu anlat.
Oh. Okay, well, at least tell me what happened after I left.
Daha önce hiç buna sahip olmadım ben.
I've never had that before.
Ben de hiç iyi değilim.
I'm not feeling great either.
Ben Cory'i hiç görmedim. Ta ki duruşmaya gelmediği için takip cihazını kullanıp... -... cesedini bulana kadar.
Okay, I never saw Cory again until I found his body after he missed court, following that tracker.
Ben de onun şirketini hiç duymadığına inanamıyorum.
I can't believe you've never heard of her company.
Süper kahraman olmayı hiç istemedim ben.
I never wanted to be a hero.
Ben küçükken hiç şekerimiz yoktu.
We never had sweets when I was a girl.
Ama ben cidden böyle uyduruk bir maç için hiç havamda değilim...
I'm just... I'm really not in the mood for some half-assed sparing match, so...
Çünkü Danny de ben de "Wheelay Yayısını" hiç "kavbetmedik".
Because Danny and I have never lost a Wheelay Wace in our wives.
Kan, bütün o kutsal aile bağlarınızdan konuşmanız ne fark yaratıyor. Ben onun hakkında sizin hiç bilmeyeceğiniz şeyler bildikten sonra kalbinde en çok ağırlık yapan şeyleri dahi.
What difference does blood make, all this talk of your sacred family bond when I know things about him that you never will, even that which weighs heaviest on his heart.
Hiç olmazsa ben iğrençleştiğimde, bilerek yapıyorum.
At least when I'm disgusting, it's on purpose.
Ben de sana sahip olduğum için çok şanslıyım ama sana bunu hiç söylemedim.
And I'm lucky to have you, and I never tell you that!
Ben bunun hiç adil olduğunu düşünmüyorum Jerry.
Well, I don't think that's fair at all, Jerry.
Galiba... ben... hiç değerli olamayacağım.
I guess I'll never really amount to anything.
Yani ben filmde hiç yok muyum?
- and replacing you in every scene. - I'm not in the movie at all?
- Hiç sanmıyorum ben bunu.
- I highly doubt that.
Ben de kendimi hiç ama hiç iyi hissetmiyorum.
I haven't been feeling quite right either.
Wisconsin'da büyüdüm ben. Ülkeden bile hiç çıkmadım.
Well, I grew up in Wisconsin, and I've never even left the States, so...
Ben ilk ölümümüzü hiç hatırlayamamıştım.
I've never been able to remember our first death.
Küçük bir ayakkabı dükkanı vardı. Hiç paramız yoktu. Okuldan sonra ben de orada çalışıyordum.
See, he had a little shoe shop, and we didn't have any money, so I worked there after school.
Myrtle Sahiline hiç gitmedim ben.
I've never been to Myrtle Beach.
Ben olsam hamile vampir yerine hiç demezdim. - Ne?
I wouldn't call a pregnant vampire nothing.
ben hiç görmedim 20
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hicks 64
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
ben hiçbir şey bilmiyorum 42
ben hiç bir şey yapmadım 22
ben hiçbir şey görmedim 19
ben hiçbir şey yapmadım 92
hicks 64
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbiri 122
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbiri 122
hiçbir şey söyleme 96
hiçbir şeye 82