Ben istemem перевод на английский
1,261 параллельный перевод
Ben istemem.
- None for me.
- Ben istemem.
Not for me.
Eminim ölmek istemezsin. Ben istemem.
I'm sure you don't want to die. I don't.
Hayır. Ben istemem.
Now I'm all right.
Bana eski kafalı diyebilirsiniz ama ben sosislimde sürpriz istemem.
Call me old-fashioned. I want no more surprises in my hot dogs.
Ben de başına bir şey gelmesini istemem.
I don't want you getting hurt.
Ben senin... hasta olmanı istemem.
I don't want you... getting sick.
Göz kırpmayı bırak Öyle bir şey istemem ben!
My God, I could never want such a thing!
Ben çiçek istemem.
No pansies for me.
Ben, havayı bozmak istemem ama Mühendisliğin raporlarına Bir göz atmak isteyebilirsin
I hate to spoil the mood, but you might want to take a look at this Engineering report.
Ben bunun değişmesini istemem
I don't ever want that to change.
- Dinle, ben-merkezci görünmek istemem ama...
- Listen, I hate to sound self - centered here but...
Seni sıkboğaz etmek istemem ama, ben herşeye yarım gazlık geç kaldım.
I hate to rush you, but I've been half a fart behind all day.
Kendi iyiliğim için... ben ikiniz arasında yaratılan... asabi saçmasapan üçgene hizmet etmek istemem.
For my own well-being... I don't want to serve as the instrument... of some neurotic, triangular bullshit between you two.
Ben istemem.
Not for me.
Şey, ben biraz içtim. Aslında istemem.
Well, I have some alcohol, so...
Bunu ben de istemem.
I don't want you to either.
Ben de aynı şeyleri yaşadım. Bunların seni yemesini istemem.
I've been through the same thing myself, and I don't wanna see you throw it away.
Partiyi bozmak istemem ama sadece... birden umutlanıyorsun ve sonra yine boş haber çıkıyor ve ben kendimi kötü hissediyorum.
I don't mean to poop the party here, it's just, you get your hopes up and then it's just a big fat raspberry, and I feel bad.
Vurduğum için güzel demiyorum ama, bir tek ben vurmamış olmak istemem.
Well, I don't mean good because I hit you, but I didn't want to be left out.
Ben... fazlalık durumuna düşmek istemem.
I didn't wanna be the one on the outside. I just... I didn't wanna be the one on the outside.
Ben de aramız bozulsun istemem.
I don't want to ruin things either.
Ben de sen izledikten sonra duymak istemem.
Well, I don't wanna hear about it after you see it.
Eğer ; "hiçbir şey hakkında şov istemem ben" derse, delirme sakın.
If he says he doesn't want it to be a show about nothing, don't go nuts.
Saygısızlık etmek istemem, Kaptan, ama ben onun manevi babasıyım.
With all due respect, Captain, I'm her godfather.
Ben, kendi adıma, hiçbirine zarar vermek istemem.
I, for one, don't want to hurt any of them.
Parmakla işaret etmek istemem ama, ben olsam Cordesh'ten gözümü ayırmazdım.
I don't want to point fingers, but I'd keep my eye on Cordesh.
Bu onu incitirdi... ve ben bunu asla yapmak istemem.
That would hurt her and I don't ever want to do that.
Ama Bay Malkovich, saygısızlık etmek istemem ama orayı ben keşfettim.
But, Mr. Malkovich, sir, with all due respect, I discovered that portal.
Ben kimseyi panikletmek istemem, ama saat 11 : 30 olmuş.
I don't mean to be an alarmist, but it's half 11 : 00 already.
Ben içkiliyken araba sürmek istemem.
I don't wanna drink and drive.
Zaten sen Kopenhag'a gidiyorsun, ben de burada Rud'a bakıcılık yapmak istemem.
You are going to Kopenhagen anyway, and I won't stay here alone as a babysitter for Rud.
Hikayemin sonunu kaçırmanı ben de istemem.
I don't want you to miss the end of my story.
Ben, mahkemeye onu sürüklemeyi istemem.
Try to understand the important phone call after engagement!
Ben burada kalacağım. Alev alev yanmak istemem.
I think I'll stay here and not burst into flames.
- Bu durumun böyle olmasını ben de istemem.
- It's not like I prefer the situation.
Bu seninle babam ararsında. Ben de araya girmek istemem.
And that's between you and Dad, and I don't want to get in the middle.
Söylemen gereken şuydu : "Ben senin vücudunu doğal hâliyle seviyorum ve onu asla değiştirmeni istemem."
What you should've said was, "l love your body the way it is and you shouldn't change it ever."
Ben cehenneme gitmek istemem.
I DON'T WANNA GO TO HELL.
Ben de yaşamak istemem.
I wouldn't want to live after that.
Kişisel olarak, ben kıçımda hiçbir şeyin olmasını istemem.
Personally, I don't like anything in my ass.
Ben de onu kaybetmek istemem.
I don't want to lose her, either.
Saygısızlık etmek istemem, ama ben bağlılığımı size, SGC'ye ve buradaki insanlara özgürce adadım.
I mean no disrespect, but I have given my allegiance to you, to the SGC, and to the people here, freely.
Ve ben canınızı sıkmak istemem- -
And I hate to be a pain about this- -
Ben de koca günü burada oturarak heba etmek istemem.
I don't want to spend all day sitting here, either.
Her şeyi bilen adam olmak istemem! Adamım ben!
I'm not the man who knows the man!
Ben sushi istemem.
- I don't want all the sushi I can eat!
Bozmak istemem ama ben şarkıcı değil şarkı yazarıyım.
If the fate of the free world depended on me singing, maybe. Sorry to disappoint you, but I'm a songwriter, not a singer.
Ben oraya girmek istemem.
I don't want to go in there.
Kötü haber veren kişi ben olmak istemem ama boşa kürek çekiyorsun.
I hate to be the bearer of bad news, but you're chasing your ass.
- Ben para istemem...
- I-I don't charge money...
istemem 270
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144
ben ise 42
ben iyiyim 1860
ben istiyorum 105
ben istemiyorum 126
ben işe gidiyorum 20
ben istedim 39
ben içerim 23
ben isterim 63
ben ilgilenirim 144
ben ise 42