Ben söyledim перевод на английский
5,505 параллельный перевод
Şimdi ben söyledim.
I did, just now.
Korna çalmasını ben söyledim, çünkü sizin karşılaşmanıza henüz hazır değilim.
I told him to honk because I wasn't sure if I was ready for the streams to cross just yet.
Ben söyledim.
I told them.
Bak, ona gelebileceğini ben söyledim.
Look, I told her to come.
Haksızlık etme, Barney'ye böyle yapmasını ben söyledim.
That's not fair. I told Barney to take credit for it.
Ben sana söyledim, ki beni en iyi sen tanıyorsun.
And I told you, and... and you know me better than anyone.
Lavon ve A.B.'yi öpüşürken gördüm, sözde ayrılmışlardı. Ben de Dash'i arayıp bu A.B. - Joel olayının birleşmeyi örtbas etmek için olabileceğini söyledim.
I saw Lavon and A.B. secretly smooching, even though they're supposed to be broken up, so I called Dash and told him the A.B.-Joel affair was probably faked to throw us off the trail of the merger,
Evet, arayıp kaçta buluşacağımızı sordu, ben de söyledim...
Yeah, Wes called and asked what time we were meeting, so I told him...
Ben ulaşmadığını söyledim ama her zaman sızıntı ihtimali vardır.
The answer is yes, but there's always a certain amount of leakage.
Ofisleri 6. katta, tadilatta, ben de onlara bu zaman boyunca burada konferans odasında çalışabileceklerini söyledim.
Yeah, their offices on the sixth floor are being remodeled, so I told them to set up in the conference room for the time being. Huh.
Biliyorum, ben de ilk nakliyeden sonra bunu söyledim.
I know, and that's what I said, too, after the one trip.
Ben de bu gece Liv'e, kendine gelmesini, biraz etrafına bakmasını ve seninle evlenme konusunu iki kere düşünmesini söyledim.
So, tonight, I tried to get Liv to spread her wings and live a little and maybe even think twice about marrying you.
Ben de aynısını Libby'ye söyledim.
Yes, I said the same to Libby.
Ben de travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını söyledim.
I had to play the PTSD card.
Ve benim için, onlar ne zaman konuşuyorduk Gıda disparagement hukuku hakkında O olsun gerçek oldu Ben gerçeği söyledim ya da değil.
Andfor me, whentheyweretalking aboutthe food disparagement law itwasthe fact ofwhether Itold thetruth ornot.
- Ben de aynısını söyledim, tatlım.
That's what I told him, honey.
Ne zaman oldu? Bana söylemişti. Ben de sana söyledim.
Oh, he told me, and I told you.
- Ben de öyle söyledim.
- That's what I said!
Bu yüzden ben de adamlarıma bunun için ne gerekiyorsa yapmalarını söyledim.
Which is why I authorized my people to do whatever it takes to do just that.
Ben yalan söyledim.
I lied.
Sana söyledim eğer ne derdi ben ne zaman...
- Just... What would you say if I told you that when I was...
Ben de ona bir sürtük olduğunu ve herkesin sevgilisiyle takıldığını söyledim.
So I told her she was a skank and everyone in town hooked up with her boyfriend.
Ben yalan söyledim.
I've lied.
Ben de düşüneceğimi söyledim.
And I told her I'd think about it!
Ben sana ne söyledim lan?
What did I tell you?
Ben sana ne söyledim?
What did I tell you?
Eh, ben eve gitmek için söyledim düşündüm.
Well, I thought I told you to go home.
Ben onun kim olduğunu bilmediğimi söyledim.
I said I... I don't know who she is.
Ben de söyledim.
I told you.
Ben de defalarca öyle söyledim.
That's what I said. I keep telling her.
Sana söyledim, ben dostum.
I told you, I'm a friend.
Ben de doğruyu söyledim.
What I said is true.
Sen sordun ben de söyledim.
You asked what I need.
Ben de öyle söyledim ama onlar bana kızdı.
That's what I said, but they got so mad at me.
Ben de çok yalan söyledim.
I've been lied to as well.
Ama şimdi Emma yeniden birlikte olmak istiyor ama Jesus ona Hayley'den bahsetmedi çünkü Haley'i kandırıyordu, ben de Emma'ya söyledim.
But now, Emma wants to get back together and he didn't wanna tell her about Hayley so he can, like, string her along or something, so I told her.
Ben de ona artık gerçek bir laboratuvarım olmadığını söyledim.
I told her I no longer have a real lab.
Ben de 50 kere falan yalan söyledim.
And like, 50 times, I lied.
Bill fakülteye sunum yapmaya hazır olduğumuzu düşündü. Ve ben de onları görmek üzere oldukları şeye yeterince hazırlamadığımızı söyledim. Projeksiyon ekranında titreyen bir vajinayla başbaşa kalacaklardı.
Bill thought that we were ready to present to the faculty, and I said we had not done enough to prepare them for what they were about to hear, let alone the sight of a pulsating vagina on a projection screen.
Ben... Ben bunları ona da söyledim.
I, saying those things to him.
Açıkca söyledim para bankaya transfer olduğu zaman tüm nakiti ben alıyorum.
I was very clear, once the money is transferred into your account... I will take everything in cash.
Ben... bunu beni bırakman için seni korkutmak amacıyla söyledim.
I-I was- - That doesn't mean that it's not true!
Ben de yapamayacağımızı söyledim.
I told him we couldn't do it.
Luncheonette'ki asistan Rachel beni öptü ve ben de hemen Kristina'ya söyledim bunu ve çözdük.
This assistant we had at the luncheonette, Rachel, just kissed me, and I immediately told Christina about it, and we worked it out.
- Evet, ben de ona hakkınızı asla ödeyemeyeğimi söyledim.
- Oh, yeah, and I told him that he'd never be able to afford you.
Sarhoştu ve benimle konuşmak istedi ben de bu durumdayken konuşmak istemediğimi söyledim.
He's drunk, and he wanted to talk to me, and I did not want to talk to him in that state, you know?
Yalan söyledim. - Ben de.
So did I.
Bunu ben de söyledim.
So did I.
Ben de Bay Lampe'ye el bagajını birkaç sıra öteye koyabileceğimizi söyledim. - Buna nasıl tepki verdi?
So I told Mr. Lampe his carry-on would have to be stowed a few rows away.
Belki de, çünkü birden basketbola taktı ve ben de ona basketbolun aptalca olduğunu söyledim.
Maybe it's because he was suddenly obsessed with basketball, and I told him basketball is stupid.
O zaman daha da aptalca oldu çünkü tekerlekli sandalyede basketbol oynanabildiğini söyledi ben de ona aptal olduğunu söyledim çünkü gerçek basketbol değil bu.
- Yeah. And then it was even more stupid, because he said he could play wheelchair basketball, which I told him was stupid because it's not real basketball.
söyledim 318
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben senin 31
ben seninim 27
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söyledim mi 26
söyledim size 29
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben seni düşünüyorum 16
ben sana yardım ederim 22
ben severim 28
ben sana ne yaptım 18
ben senim 29
ben sana bakarım 23
ben seninleyim 22
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben seni düşünüyorum 16
ben sana yardım ederim 22
ben severim 28
ben sana ne yaptım 18
ben senim 29
ben sana bakarım 23
ben seninleyim 22