Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Ben yedim

Ben yedim перевод на английский

921 параллельный перевод
- Ben yedim.
- I've had mine.
Tabii, sanırım ilk tekmeyi iyi bir başlangıç olarak ben yedim ha?
Well, I guess that kick I just got was a good start, huh?
- Sağ olun efendim. Ben yedim.
- Thank you, sir, I've had my dinner.
- Ben yedim, çok kötü değil.
I have. It's not bad.
- Ben yedim.
- l've eaten.
Yani, Tane, onları ben yedim.
You see, Tane, I ate them
Ben yedim.
I went for it.
- Sen açken ben yedim mi?
- Did I eat, and you went hungry?
- Ben yedim ama.
I can't begin this again.
Ben yedim.
I've eaten.
Anneme söyleme, ama jambonunun hepsini ben yedim.
Don't tell Mom, but I ate all your bacon.
Ben yedim.
I had mine.
- Ben yedim.
- I had the chilli.
Ben Bascoms ile birlikte akşam yemeğini yedim.
Uh, I just had supper with the Bascoms.
Ben ömrümün en mükellef yemeğini yedim. Sizin sayenizde de değil.
I just had one of the biggest meals of my life... and no thanks to you, either.
Ben az önce yedim.
I've already eaten.
Ben burada iyi bir tutti-frutti kazigi yedim.
I'm getting a fine tootsie-fruitsying right here.
- Ben kendi payımı yedim.
- I ate mine, I was hungry.
Ama yiyebileceğim kadar spagetti yedim ben.
But I've eaten all the spaghetti that I can take.
Ben zaten yedim.
I've already eaten.
Şimdi de ben dayak yedim.
Now I'm beat up.
Ben de aynı şeyleri yedim.
I ate the same things.
Ben, kralım ; öyle silleler yedim ki dünyadan, öyle canıma tak dedi ki, ne olsa yaparım bu dünyaya karşı.
I am one, my liege, whom the vile blows and buffets of the world have so incensed that I am reckless what I do to spite the world.
Yemek verdiler ve ben de yedim.
THEY GAVE ME FOOD, AND I ATE IT! I ATE IT!
- Ben de bir hamburgerciye girdim... az pişmiş iki hamburger ve bir limonlu tart yedim.
- So I went in this hamburger place... and I ate two, rare, and one lemon meringue pie.
Ben çoktan yedim, kendin için ucuz bir şey sipariş et.
Well, I ate already, order a small dish for yourself
Ben yemek yedim ama sana da bir şeyler getirdim.
I've already had my dinner, but I've brought some for you.
Hayır teşekkürler ben çoktan yedim.
No, thank you, I've already had mine.
Ben de dört tane yedim.
And I had four.
- Ben de solucan yedim, ama o zaman çok küçüktüm.
- I ate a worm once, but I was very young then.
Ben ondan yedim az daha ölüyordum.
I'd rather starve than eat stuff like that.
Ben gördüm, yedim ve pastayı dışarı çıkmak için kulandım
I should have eaten the saw and used the cake to bludgeon my way out.
Yedim ben.
Ate already
Ben pastırma yedim...
I had bacon...
Ben hep otelde yemek yedim. Orayı pek tavsiye etmem.
The only place I've eaten is my hotel, and I can't recommend that.
Ne halt yedim ben.
What a mess I've made.
Yiyeceğe ihtiyacım vardı, ben de yedim.
Hans! I needed food, so I took it.
- Ben de sağlam bir darbe yedim.
- I got kicked in the head too.
O 60 bin kazandı, ben 1-5 yıl yedim.
He got sixty grand, I got one to five.
Ben de çok dayak yedim.
I was beaten up a lot too.
- Yedim ben zaten.
I'm full.
Teşekkür ederim, yedim. O zaman ben gidip bir şeyler yiyeceğim.
Then I'll fix myself something.
Ne yedim ben?
What did I eat?
yani ben akşam yemeği yedim.
I had lunch.
Ben de seksi açıkça ele almak istedim ve tokadı suratıma yedim.
So I brought it out into the open and I got slapped in the face for my trouble.
Ben kız kardeşimin evinde yedim.
I have eaten in house of my sister
Sizi bilmem ama ben bir tanecik şeker yedim.
I don't know about you, but I had one little caramel.
- Hayır, ben çoktan yedim.
- No, I ate already.
- Ben bir porsiyon yedim.
- I had only one.
Ben bir adam yedim...
I ate a man...
Ulu İsa adına, senin Pearson'dan nefret ettiğin günleri hatırlıyorum. Senin onunla zor da olsa yemek yediğin kadar ben de onunla yemek yedim.
Christ Almighty, I've seen you on days when you hated Pearson when you ate him out as bad as I myself ever ate him out.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]