Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Benden hoşlanmıyor musun

Benden hoşlanmıyor musun перевод на английский

111 параллельный перевод
Benden hoşlanmıyor musun?
Don't you like me?
Benden hoşlanmıyor musun?
Do you dislike me?
Sorun ne, benden hoşlanmıyor musun?
What's the matter, don't you like me?
Benden hoşlanmıyor musun?
What's the matter?
Ya da artık benden hoşlanmıyor musun?
Or do you not like me anymore?
- Gündüz benden hoşlanmıyor musun?
You don't like me in the daytime?
Benden hoşlanmıyor musun yoksa?
Don't you like me?
Benden hoşlanmıyor musun?
- Don't you like me?
- Artık benden hoşlanmıyor musun?
- Don't you like me anymore?
Benden hoşlanmıyor musun?
Don't you like me? Don't you?
Benden hoşlanmıyor musun?
... What's the matter? Come on, what's the matter?
Benden hoşlanmıyor musun?
You don't like me?
- Yoksa benden hoşlanmıyor musun?
- Perhaps you don't like me?
Benden hoşlanmıyor musun, Ben?
Don't you like me, Ben?
Benden hoşlanmıyor musun? Hayır, elbette hoşlanıyorum.
- No, of course I like you.
- Benden hoşlanmıyor musun yani?
You dislike me?
Benden hoşlanmıyor musun?
I mean, do you not like me?
Artık benden hoşlanmıyor musun?
You don't like me anymore?
- Benden hoşlanmıyor musun?
- Don't you like me?
Benden hoşlanmıyor musun Canavar?
Don't you like my Beast?
Tabii, soru şöyle değilse : "benden hoşlanmıyor musun yoksa?"
Unless the question is "Do you not like me?"
Benden hoşlanmıyor musun?
- You don't like me?
Başka bir şey dönüyor sandım. Yoksa benden hoşlanmıyor musun?
I mean, I feel like there's something else going on.
Artık benden hoşlanmıyor musun Bud?
Don't you like me anymore, Bud?
Oh, Kyle benden hoşlanmıyor musun?
Kyle, why you no like me?
Benden hoşlanmıyor musun?
You're not attracted to me?
Artık benden hoşlanmıyor musun?
C'mon, you don't like me anymore?
Doğruyu söyle. Benden hoşlanmıyor musun?
It's not decided, but we'll see how it goes.
- Benden hoşlanmıyor musun?
- And you don't like me?
Sen de benden hoşlanmıyor musun?
Don't you like me?
- Benden hoşlanmıyor musun?
- Do you not like me or something?
Benden hoşlanmıyor musun? - Bu durum Landry'e iletilmeli.
- This'll have to come to Landry's attention.
Gerçekten de benden hoşlanmıyor musun, Henry?
Do you just genuinely dislike me, Henry?
- Benden hoşlanmıyor musun?
You do not like me?
Benden hoşlanmıyor musun, adamım?
Don't you like me, man?
Bizimle gel. Artık benden hoşlanmıyor musun?
Don't you like me anymore?
Benden hoşlanmıyor musun?
Like you don't like me?
Takuma, benden hoşlanmıyor musun?
Takuma, don't you like me?
"Benden hoşlanmıyor musun?" dedi.
She asked, "Don't you like me?"
Benden hoşlanıyor musun hoşlanmıyor musun?
Do you like me or not?
Benden azıcıkta olsa hoşlanmıyor musun?
Do you like me just a little?
Benden azıcıkta olsa hoşlanmıyor musun?
Do you like me, just a little?
Yani benden... hoşlanmıyor musun?
- You mean... You mean you don't...
Benden hala hoşlanmıyor musun?
You still don't like me?
Yoksa benden artık hoşlanmıyor musun?
Don't you Like me anymore?
Benden hoşlanıyor musun, hoşlanmıyor musun?
You like me, or not?
benden hoşlanmıyor musun? Evet, evette...
Yes, yes...
- Benden hoşlanmıyor musun?
You don't like me?
Benden hoşlanmıyor musun?
you don't like me?
Daha dün benden hoşlanmıyordun, hatırlıyor musun?
You didn't even like me yesterday, remember?
Bak, sen benden hoşlanıyor musun, hoşlanmıyor musun?
Look, do you fancy me, or not?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]