Benimle mi перевод на английский
4,910 параллельный перевод
Benimle mi konuşuyordun?
Sorry. Were you talking to me?
Benimle mi geleceksin?
Are you gonna go with me?
Benimle mi evleniyorsun?
Are you marrying me?
- Pardon, benimle mi konuşuyorsunuz? - Herhalde yani.
- I'm sorry, are you talking to me?
Peki, kızlar bu hafta benimle mi kalıyor?
So the, uh, the girls are with me this week?
Şu an benimle mi konuşuyorsun?
You're talking to me now?
Benimle mi konuşuyorsun?
Are you talking to me?
- Benimle mi?
- Me? Why me?
Biz derken? Benimle mi geliyorsunuz?
you're coming with me?
Thatcher Karsten için çalışmamış olsaydın benimle mi olmak isterdin?
want to be... if you weren't working for Thatcher Karsten?
Benimle mi?
Me?
Benimle mi konuşuyorsunuz?
Are you talking to me?
Tatlı meleğim benimle mi kalıyor?
Is my sweet angel staying with me?
- Benimle mi?
With me?
Taşak geçiyorsun benimle değil mi?
You're shitting me, aren't you?
Artık benimle konuşmak istemediğini mi söyleyeceksin?
Are you going to tell me that you don't want to talk to me any more?
Burada benimle iyi vakit geçirdin mi?
How many days have you had fun with your grandfather?
Sürekli sorulan soru, bu insan benimle konuşurken gerçek mi?
A constant question- - is this person being real with me?
Yani benimle aranda olan şeyi onunla olmayan şeye seçiyorsun, öyle mi?
So you're choosing what you don't have with him over something that you do have with me?
Eczacı benimle giyimin en iyi şey olduğu konusunda hemfikirdi, değil mi Lizzy?
The apothecary, you see, agreed with me - did he not, Lizzy - that the fig is quite the best thing.
Zaman geçirmek için mi benimle çıktın?
You dated me to pass time?
Senin benimle konuşmadığın gibi mi?
Like you're not talking to me right now?
İşe adam almadığı için mi yoksa benimle evlendiği için mi?
For not hiring someone? Or for marrying me?
Cami'yi benimle çıkması için sen etki altına aldın değil mi?
You compelled her to go out with me, didn't you?
Benimle alay ediyor olmalısın. sence şaka yapıyor gibi mi gözüküyorum?
You've got to be kidding me. Do I look like I'm kidding?
Benimle anlambilim mi oynuyorsun?
Are you playing semantics with me?
Baelfire'a benimle Varolmayan Ülkeye mi gelmek istediğini yoksa seninle mi kalacağını sor.
You ask Baelfire if he wants to come to Neverland with me or stay here with you.
Senin... benimle zaman geçirmen hoşuna gitti mi?
Did you... enjoy spending time with me?
Çağıra çağıra, benimle en çok dalga geçen adamı mı çağırdın? Kendimi daha kötü hissedeyim diye mi?
How could you hire the guy who makes the most fun of me to make me feel even worse about myself?
Pekala, sanırım Gunnar'dan benimle gelmesini istemem gerekecek. Maalesef. Ama dördümüzün bir arabayı paylaşmasına karşı bir kural yok, değil mi?
Well, I guess I'll have to ask Gunnar as my plus one, unfortunately, but there's, uh, no rule against the four of us sharing a car, is there?
Benimle yaşamaya karar vermemenin sebebi de bu değil mi?
This is why you didn't want to decide whether to live with me or not, right?
Buraya uğrayıp benimle bir kahve içmek ister mi diye soracaktım.
I thought I'd come by and see if he wants to let me buy him a cup of coffee.
Bu çalışmayı devam ettirmek ve benimle çalışmak senin için önemli değil mi?
I mean, isn't this research project and continuing to work with me important to you?
Benimle görüşmek mi?
Nonsense.
Kocamın benimle yatmasını istediğim için mi?
- For wanting my man to take me?
Evliliklerimdeki başarısızlığı hep eski kocalarımdan bilirim, ama acaba benimle de bir ilgisi olabilir mi?
You know, I always blame my ex-husbands on the failure of my marriages, but could it be that... I had something to do with it?
Kimse benimle konuşmak istemez mi?
Nobody wants to talk to me?
Yoksa benimle yaşama konusunda fikrini mi değiştirdin?
Or have you changed your mind on me?
- O zaman benimle konuşmak için bahanen olmazdı, değil mi?
But then you wouldn't have had the excuse to talk to me, right?
Bu şey mi demek oluyor benimle ertelemek istemiyorsun?
So does that mean you, uh... don't wanna procrastinate with me?
Benimle dalga geçiyorsun, değil mi?
You're kidding me right?
Evet telefonda konuşurduk ama o zaman muhtemelen benimle buluşmaya gelmezdin değil mi?
Yeah, but if we talked on the phone, then you... you probably wouldn't have come to meet me, would you?
Yani benimle yeniden beraber mi olmak istiyorsun?
So you want to get back together?
Çocuk Koruma Servisi buraya geldiğinde benimle konuşacak duruma gelecekt hatta o süreç içinde bir avukatı da olacak, değil mi?
When Child Protective Services gets here, he'll be allowed to talk to me, as long as he has an advocate there, right?
Benimle alay edebilmek için mi içeri girmeme izin verdin?
You let me inside just to, uh, taunt me?
Benimle ilgilenmek ilişkilerini mi bozdu?
Did tending to me cause your affairs to suffer?
Benimle olmak istememen mi?
Is it that you just don't want to be with me?
Benimle geliyorsun, değil mi?
You're coming with me, right? !
Benimle de pek konuşmaz. Öyle mi?
- He doesn't really talk to me either.
Benimle eğlenmeye mi geldiniz buraya?
Did you come here to mock me?
Bir de gözümün önünde dersini mi asacaksın, benimle alay eder gibi?
Skipping class in front of me is mocking me.
benimle misin 69
benimle misiniz 25
benimle mi konuşuyorsun 47
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
benimle misiniz 25
benimle mi konuşuyorsun 47
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52