Bir bardak su перевод на английский
1,495 параллельный перевод
Sadece bir bardak su yeterli.
One glass should be enough.
Affedersiniz, bir bardak su alabilir miyim?
I'm sorry, but could I have a glass of water?
- Ben bir bardak su alabilir miyim?
- Can I have a glass of water?
Bir dilim cheesecake ve bir bardak su alabilir miyim?
I'm gonna get a slice of cheesecake and a bottle of water.
Ben bir dilim cheesecake ve bir bardak su alacağım.
I'm gonna get a slice of cheesecake and a bottle of water.
Bir bardak su alabilir miyim?
May I have a glass of water?
Bir bardak su veya başka birşey alacağız.
We'll get a glass of water or something.
- Bir bardak su bile mi?
Not even a glass of water?
- Ve bir bardak su.
- And a glass of water.
Nasıl olurda kimse bana bir bardak su getirmez.
How come I can't get a glass of water?
- Sadece bir bardak su.
- Just a glass of water.
Gary, ninene bir bardak su getir!
Gary, get your nan a glass of water!
- Sana bir bardak su getireyim.
- I'll get you a glass of water.
Günaydın, bir bardak su lütfen.
Good morning. A glass of water, please.
Temiz havaya, bir bardak su, ve de... yumuşak tüylü bir yastığa ihtiyacım var.
I need fresh air and a glass of water and a fluffy pillow.
Getiriyorum- - Bir bardak su mu istemiştin?
I'll get you some... You want a glass of water?
Bir bardak su verir misin lütfen?
A glass of water, please
Lütfen biri bana bir bardak su getirsin.
Alice : Ha ha ha.
- Bir bardak su getirin.
Katie : I think it's great.
- Bir bardak su ister misin?
- You want a glass of water?
Bir bardak su alabilir miyim?
Can I have a glass of water?
Bir bardak su içmek istedim.
I wanted a drink of water.
- Bir bardak su harika olur.
- A glass of water would be very nice.
Bir bardak su, lütfen.
A glass of water, please.
Belki bir bardak su?
Like a glass of water?
Bayım Iütfen bir bardak su alın.
Saheb, please have a glass of water.
Sana bir bardak su vereyim.
I'll get you a glass of water.
Git annene bir bardak su getir.
Go get your mother a glass of water.
Bir bardak su!
A glass of water!
Bir bardak su alabilir miyim, lütfen?
May I have a glass of water, please?
Erik, bir bardak su verirsen sevinirim.
Eric, a glass of water would be nice.
Bir bardak su alabilir miyim?
Could I get a glass of water, please?
Bir bardak su lütfen!
A glass of water, please!
Çok gerginsin. Bana bir bardak su ver önce.
Stop nagging and get me some water!
Bana bir bardak su ver, tatlım.
Get me a glass of water, sweetie.
Bir bardak su?
A glass of water?
Bir bardak su getir bana, ağrı kesici alacağım.
Go get me a glass of water, ´ cause I need to take a valium.
Bir bardak su alabilir miyim?
Can you bring us some water?
Hayır, sadece bir bardak su ver.
No, just give me some water
Bana lavabodan bir bardak su ver.
Give me a shot of water from the sink.
Affedersiniz. Babana bir bardak su veriri misin?
Someone dropped out and and they wondered if I wanted to go.
Daha sonra bir bardak su için geleceksin, ve daha sonra cesedi göreceksin.
Then you're gonna come out for a glass of water. Then you're gonna... see the body.
Avukat istemedi. Bir bardak su bile istemedi.
He hasn't requested counsel, not even so much as a glass of water.
Ben de size bir bardak su getireyim.
I'll get you a glass of water.
Dolabı açar, bir bardak alır, dolabı kapatır... buzdolabını açar, su şişesini alır, buzdolabını kapatır... bardağı doldurur, sadece yarısını... buzdolabını açar, şişeyi koyar, bardağı alır... musluğu açar, bardağı doldurur... terliklerini şaklatarak mutfaktan yatak odasına gider ve şöyle der :
She opens the cupboard, gets a glass, closes the cupboard... opens the fridge, gets the water bottle, closes the fridge... fills the glass, only halfway... opens the fridge, puts the bottle away, gets the glass... opens the filter, fills the glass... drags her slippers from the kitchen to the bedroom and says :
Nihal, koş bir bardak çay doldur şu çocuğa, acele.
Nihal, go get some tea for the boy.
Plan şu ; sana koca bir bardak "kapat şu lanet çeneni" içkisinden içirmek.
The plan is you drink a tall glass of shut-the-fuck-up.
-... yoksa bir daha yatıramayız. - Birer bardak su bırakın.
Once they're in bed, don't let them get up again - or you'll never get them to sleep.
- Bana bir bardak soğuk su getir lütfen.
- Just bring me a glass of cold water, please.
Evet, asıl plan bu ama ellerindeki para... ancak uçak bileti ve bir kaç bardak su almaya yetiyor.
Yes, well, that was the plan but the money they've got barely covers the trip and a few water bottles.
Kong, bir bardak şekerli su getir.
Kong, a glass of sugared water...
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bardak 18
süre 34
süper 461
super 18
superman 85
sugar 19
susan 1279
summer 22
sunshine 17
bir bardak 18
süre 34
süper 461
super 18
superman 85
sugar 19
susan 1279
summer 22
sunshine 17