Bir iki üç перевод на английский
10,138 параллельный перевод
Bir, iki, üç.
10. One. Two.
Bir, iki, üç...
One, two, three.
Bir, iki, üç.
One, two, three.
Yani ilk önce, iki ay önce oldu ve şimdi üç gün önce bir.
So first it was two months ago, and now it's three days ago.
- Bir, iki, üç.
Okay, one, two, three.
Bir, iki, üç, dört.
One-two-three-four.
Bir-iki-üç.
One, two, three.
Bir egzersiz kitabının iki ya da üç sayfasına.
Two or three sides of an exercise book.
- Bir, iki, üç.
One, two, three.
Bir, iki, üç!
One, two, three!
Bir iki, üç!
One, two, three...
Bir, iki, üç!
One, two, three...
Bir, iki üç.
One, two... Three.
Bir, iki ve üç.
One, two, and three.
Brooklyn'de iki ya da üç yatak odalı, en geç 1 Ağustos'a kadar kira kontratını imzalayabileceği bir daire.
Two or three bedrooms in Brooklyn and should have a signed lease by August 1st at the latest.
Her iki, üç ayda bir.
Every two, three months.
Bir ya da iki gün diyorsak, belki çünkü teknoloji ödediğimiz hizmete göre temelde hala bok gibi. ama üç hafta olunca sistemdeki hata diyemeyiz.
If we were talking about a day or two, then maybe because technology's still basically crap for what we pay for it, but three weeks takes us way out of glitch territory.
Bir, iki, üç...
One two three
Bir, iki, üç...
Um. Dois. Tres.
Bir, iki, üç tıp.
No more talk-y.
Üç deyince. Bir, iki, üç. Teşekkürler.
On three... one, two, three... [monitor beeping]
Bir, iki, üç.
One, two, and three.
Bir, iki, üç.
Elaine : One, two, three.
Bir, iki, üç.
Okay. One, two, three.
Dört, üç, iki, bir.
Four, three, two, one.
Bir, iki, üç, dört, beş...
One, two, three...
- Evet. Bir, iki, üç.
One, two, three.
Bir, iki, üç, dört, beş tane çörek alacağım.
I'm gonna get one, two, three, four, five scones.
Bir, iki, üç.
1-2-3.
Bir, iki, üç.
Philip : 1-2-3.
Otuz üç yaşında, başka hiçbir şeyi olmadığı için kendini kariyerine adamış sonra işinde bile iyi olmadığını fark eden bir kadına benzer çünkü eşcinsel bir çift gibi davranan iki adama bir çocuk vermiştir.
Like a 33-year-old woman who devoted herself to her career Because she had nothing else and then realized She's not even good at that because she screwed up
Hazır mısın? Bir, iki, üç.
One, two, three.
Bir, iki, üç!
On three... one, two, three!
Bir, iki, üç, dört!
One, two, three, four!
Bir, iki, üç, dört shot.
One, two, three, four shots.
Bir erkeğin öldürme süresi iki, ya da üç yıldır.
The average length of a killing spree for a man is two, perhaps three.
Bir, iki, üç, ittir!
One, two, three... shift!
Bir, iki, üç, ittir!
One, two, three, shift.
Bir, iki, üç, yatır!
- Okay. - One, two, three...
Bir, iki, üç, yatır!
One, two three... tilt!
Bir, iki, üç.
One... two, three.
Geliyor, üç, iki, bir!
Coming in three, two...! One!
İşte, militanlarla dolu iki, üç tane kamyonet geliyor,... kalaşnikoflarıyla havaya ateş açıp Arapça bir şeyler söylüyorlar.
( screaming ) Two or three, you know, pickup trucks full of militants, and they're shooting their AKs in the air
Bir, iki üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.
One, two... three, four, five. Six, seven, eight.
- Bir, iki, üç, şimdi!
One, two, three, go!
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten...
Bir, iki, üç!
Thor : One, two, three!
- Bir, iki, üç.
- One, two, three.
Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi.
One, two, three, four, five, six, seven.
Bir, iki, üç.
- One, two, three. - [Camera shutter clicks]
Bir, iki, üç. Tibia, fibula, femur Ve patella
One, two, three... ♪ The tibia, fibula, femur and patella ♪
uçak 91
uçun 29
üç gün sonra 30
ücretsiz 39
uçakla 22
üçte 35
uçuyorum 78
üç ay sonra 19
üçüncü gün 23
uçuyoruz 25
uçun 29
üç gün sonra 30
ücretsiz 39
uçakla 22
üçte 35
uçuyorum 78
üç ay sonra 19
üçüncü gün 23
uçuyoruz 25
uçmak 22
üçüncüsü 82
uçuyor 28
uçaklar 26
uçakta 18
üçüncü katta 16
üçüncü olarak 17
üçüncü bölüm 16
uçuyorsun 16
ucuz kurtulduk 16
üçüncüsü 82
uçuyor 28
uçaklar 26
uçakta 18
üçüncü katta 16
üçüncü olarak 17
üçüncü bölüm 16
uçuyorsun 16
ucuz kurtulduk 16