Birkaç saat перевод на английский
5,725 параллельный перевод
Birkaç saat önce Triad öldürdü.
Killed by triad, A few hours ago.
Müvekkilinizin cinayetten birkaç saat önce James Elliott'ı ölümle tehdit ettiği görüntüler var.
Plus, we have a recording of your client threatening the life of James Elliott hours before he was murdered.
Her gün birkaç saat orkestra görevi görmeni istiyorum.
I want you and your band to play for a few hours every day.
Bir kez sarılmaları birkaç saat içinde ölmeniz için yeter.
One hug and you'll be dead in a few hours.
Birkaç saat terlesin, ardından onu tekrar yakalayıp bir sonraki seviyeye çıkarız.
Let him sweat for a couple of hours, then... then grab him again, take it to the next level.
Ve hastaneye götürüldükten birkaç saat sonra da ölmüştü
Yeah. And he died a few hours after they got him to the hospital.
Hill Road'a giderken gördüm ama birkaç saat önceydi.
Saw him heading out on the Hill Road but that was a couple of hours ago.
Birkaç saat içinde sana bir şeyler yollayabilirim.
Um, I can get you something in a couple of hours.
Birkaç saat? - Evet, ve...?
Yeah, and...?
- Şu an uçuşmuyor, ama bu sadece ilk birkaç saat için geçerli.
It is not airborne yet, but that is only going to last for the first few hours.
Maça birkaç saat var daha.
Mwah! There's still a few hours left before game time.
Buradan birkaç saat uzaklıkta yaşıyor. Bu yüzden ben de onu koruması için birkaç tane ajan gönderdim.
He only lives a few hours away from here, so I'll send some agents to protect him.
Birkaç saat sonra ölmüş.
A few hours later she was dead.
Havok'la mevduatımız yok birkaç saat içinde kaçakçıları yakalamalıyız.
We destroy the deposits with the Havok, grab our smugglers, be off-planet within hours.
Seni birkaç saat sonra bekliyordum.
Callen. I wasn't expecting you for another few hours.
Aynı günler izinliyiz ve Los Angeles'a birkaç saat uzak.
We have the same days off, and it's only a few hours from Los Angeles.
Birkaç saat sonra mı?
In a few hours from now?
Belki birkaç saat.
Couple of hours, maybe.
Birkaç saat ilgilen, daha sonra bir daha benimle uğraşmak zorunda kalmayacaksın.
So just a couple of hours, and then you'll never have to deal with me again.
Ona birkaç saat uyuyacağımı sonra davayı alacağımı söyle.
Tell him I need to sleep for a couple of hours and then I'll take on his case.
Ya da bileceğiz. Birkaç saat içinde.
Or we will, anyway... in a couple of hours.
Bunu daha birkaç saat önce konuştuk.
We spoke of this only hours ago.
Dave'i en son, birkaç saat önce gördüm.
Last time I saw Dave was a couple hours ago.
Birkaç saat bana emanet.
I'll look after him.
Birkaç saat daha Quagmire'dan saklanıyorum.
I'm hiding from Quagmire for a few more hours.
Birkaç saat beklemek zorundayız.
We have to wait for a few hours.
Eric ile sadece birkaç saat önce konuştum.
I just talked to Eric a few hours ago.
Meğer Eric bu gece öldürülmeden birkaç saat önce Queens'deki bir adrese gitmek için Hytch Taksi uygulamasını kullanmış.
It turns out that Eric used the Hytch rideshare app to catch a ride to an address in Queens tonight, a couple of hours before he was killed.
Bilmiyorum, birkaç saat işte, en fazla beş ya da altı saat, evlat.
Oh, I don't know, couple hours, five or six at the most, grandson.
Ondan birkaç saat önce de bir güvenlik görevlisi küçük bir ofiste bıçaklanmış.
Several hours before that, a security guard was found stabbed to death at a small office building.
Hayır, ama hızlı bir test alabiliriz herkesi binada kalan ve sonuçlar elde birkaç saat içinde.
No, but we can get a rapid test on everybody else left in the building and get results in a few hours.
Birkaç saat sonra da, o öldü.
Few hours later, he's dead.
Sadece birkaç saat önce.
That's just a few hours ago.
- Şişman kıvırcık saçlı, birkaç saat önce geldi?
Fat, dark curly hair, came in a few hours ago?
Yalnızca birkaç saat sürer abla.
It just a few hours, sis.
Toplamda yalnızca birkaç saat sürer,... senin orada vali karısı olarak bulunman gerçekten çok önemli.
It's just a couple of hours total, and having you there, the governor's wife, would really matter.
- birkaç saat çiftlik işine mahkum ediyorum.
- a few hours of manual labor.
Daha önce de pilotların birkaç saat daha uçmak için bir prototipi çaldığı oldu.
It wouldn't be the first time one of them stole a prototype to log a few extra hours.
Birkaç saat daha geçmesi gerekti.
Took a few extra hours.
Bilgisayarımla birkaç saat baş başa kalayım ve bir taslak oluştursam nasıl olur?
Can I maybe just have two hours alone with my laptop, so I can type up a draft?
Bay Harris hastaneye kaldırıldı ve birkaç saat sonra geçici hafıza kaybıyla uyandı.
Mr. Harris was taken to the hospital and woke up a few hours later with short-term amnesia.
Birkaç saat harcayarak sahtesiyle Margaret Bray'den aldıklarımızı karşılaştırdım.
I've spent several hours comparing images of the forgery to those photographs supplied by Margaret Bray.
O yüzden sözde HKM doktorumuzun DNA'sının devletin veri tabanında olup olmadığını görmek için birkaç saat daha bekleyeceğiz.
It's gonna take a few more hours to see if our alleged CDC doctor has her DNA on file with the government.
Birkaç saat oldu.
It's been a couple hours.
Bir avcı ile yaşama tehlikesini göze almak ya da hava kararmadan birkaç saat önce yeni bir barınak bulmaya çalışmak.
Stay put and risk living with a predator, or try to find a new shelter in the few hours before nightfall.
Birlikte aldıkları ilk nefes birkaç saat sürecek olan çiftleşmenin başlangıcıdır.
Their first breath together is the beginning of several hours of mating.
Sadece birkaç saat daha gözetim altında tutmak istiyorum onu ateşinin tekrar çıkmadığından emin olalım. Ama bundan sonrası tamamen sizin kararınıza bağlı.
Just want to keep my eye on him for a few more hours, make sure that fever doesn't creep back up, but after that, you know, it's completely your decision.
Bugün, birkaç saat önce sanırım.
Today, I think, maybe just a few hours ago?
- Birkaç saat içinde orada olabiliriz.
We can be there in a couple hours.
Uçakla birkaç saat içinde orada oluruz.
We could jump on a plane and be there in a few hours.
Bir saat önce, The Grey Gull'de bir patlama olduğuna dair birkaç çağrı aldık.
So an hour ago, we got multiple calls about an explosion at The Grey Gull.
birkaç saat önce 23
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 170
saat 16 49
saat 15 32
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 18 42
saat 9 217
saat 1 132
saat 2 157
saat 22 41
saat 5 177
saat 20 32
saat 8 244
saat 21 38
saat 10 325
saat 07 28
saat 1 132
saat 2 157
saat 22 41
saat 5 177
saat 20 32
saat 8 244
saat 21 38
saat 10 325
saat 07 28