Saat 15 перевод на английский
1,509 параллельный перевод
Saat 15 : 00.
Okay. It's 3 : 00.
Haftaya salı saat 15 : 00'te seni ve ekibini toplantıya bekliyorum.
I need to meet with you and your guys in the briefing room next Tuesday, 3 : ; 00.
Kalkış saat 15 : 00, Kristiansand, Norveç'e varış ertesi gün saat 11 : 30'da.
Departing 1500 hours, arriving Kristiansand, Norway, 1 1.30 the next day.
Bilmiyorum, saat 15.00 civarı bir restorantın arkasındaki yolda.
I don't know, about 3 : 00 in the alley behind Gino's.
- Evet. Dünden önceki gün, saat 15.30.
Day before yesterday, 3.30 pm.
- Dünden önceki gün, saat 15.30 mu?
- Day before yesterday, 3.30?
Dün saat 15 : 39'da alınmış.
"Received yesterday at 3, : 39 P, M,"
Uçak saat 15 : 00'te kalkacak.
Wheels up at 1 500.
kutuda 1 saat 15 dakikalık hava var demektir.
He's got about an hour and 15 minutes of air left in that box.
Yani saat 21.15'e kadar. Sonra da evden çıktım.
I waited till she went to bed, which was about 9 : 15, and then I left.
Saat neredeyse 21.15, Carrie.
CARRIE, IT'S ALMOST 9 : 15. JUST...
Oscar ve benim saat 8 : 15'te mahkemede olmamız gerekiyor.
Oscar and I are due in court at 8 : 15.
Yarın, saat 3.15'de.
Tomorrow at 3.1 5.
Kasada son 15 saat içindeki aktiviteyi göster.
Go to any activity at the vault within the last 15 hours.
Hayır, saat 8 : 15.
No, it's 8 : 15.
Saat, 7 : 15.
It's 7 : 15.
Saat, 15 : 20.
It's 1520.
Sadece 15 saat uzakta.
It's only 15 hours away.
1987'nin üçüncü çeyreğinden beri, golf kulübü aidatlarımı yatırmıyorum. Fakat her çarşamba saat 8 : 15'de ilk vuruşun yapılmasından, son top deliğe girene kadar oradayım.
I haven't paid my country club dues since'97, but I still tee off every Wednesday at 8 : 15 and take a bare ass steam when the last putt drops.
Fazla mesai gerek bana. Haftada 15, 20 saat falan.
I'm gonna need some OT About 15, 20 hours a week
Saat 21 : 15'te kapanıyoruz.
Logging off at 2115 hours.
Bütün ipuçları, aygıtın bu sabah saat 08.15'te patladığını gösteriyor.
All the indications are that the device exploded at about 8.15 this morning.
Oraya varmanız neredeyse on beş saat sürdü.
It took you almost 15 hours to get there.
Herhangi bir kurtarma ekibi göndermek on beş saat sürer en azından.
And it would take at least 15 hours to send out any sort of rescue.
Jake, ben sadece sekiz çeyrekten saat üçe kadar öğretmeninim.
Jake, I'm only your teacher from 8 : 15 to 3 : 00.
Tarih : 10.10.04 Saat : 15.04 Kayda göre 30 saniye.
Date of ten-ten-oh-four, fifteen-oh-four hours 30 seconds, by the register tape.
Ve geçişsiz fiiller vardır, mesela : "Denver'den 11.15 otobüsü on iki saat geç geldi." Veya Gelecekdil'de :
Aaand there are intransitive verbs, such as "The 11 : 15 bus from Denver arrived twelve hours late."
Saat şimdi 17 : 15.
The time is now 1715.
Her gece saat 12 : 15'de... ismi meçhul biri arıyor.
I've been getting anonimous calls... every night at 12 : 15.
Saat 00 : 15 de bana edilen telefonları biliyor musun?
Do you know the phone calls I've been getting at 12 : 15 am?
Bu Jeremy'nin öldüğü saat, 00 : 15!
It's Jeremy's time of death, 12 : 15!
Saat daha 8 : 15.
It's only 8 : 15.
Saat dördü çeyrek geçe polise isimsiz ihbar telefonu aç.
So at exactly 4 : 15, you put an anonymous call into the bulls.
Neden? Saat daha 12 : 15...
It's quarter after 12 : 00 during the daytime!
- Saat 12 : 15.
It's quarter after 12 : 00.
15-16 saat boyunca, durmadan araba kullandım.
I've been driving pretty much non-stop 15 to 16 hours.
- Malımı 15 saat içinde getirin.
Loco. Have my bread in 15 flat.
Tam olarak bu gece, 15 farklı saat diliminde suya çarpacak ayın NASA görüntülerine bakıyoruz.
We're looking at NASA photographs right now of moon reflecting on the water taken precisely at midnight in 15 time zones around the world.
Saat 5 : 15'te beni alacak. Eğer sorun olmazsa.
She's gonna pick me up at 5 : 15 if that's okay.
Yaklaşık bir saat 1 5 dakika önce güvenlik yüzünden durduk.
About an hour and 15 minutes ago, we had a safety stop,
Saat 8 : 14.
It's 8 : 15.
Demek geldin! Zetterstrøm, saat 19 : 15'te... "Bölge" deki Magr Caddesi 21-B'de yemeğe davetlisin.
Zetterstrom, you are hereby invited to attend a dinner this evening at 7.15 p.m. At 21B Magstraede in the Zone.
Saat 9 :
It's 9 : 15.
Saat 12'yi çeyrek geçiyor.
It's 12 : 15.
Bu da bize tam olarak... İki saat on beş, hayır on dört dakika kazandırıyor.
And this makes... we still have two hours and 15, no 14 minutes.
Saat 8 : 15.
It's 8 : 15.
- Pazartesi günü Bay Harrington ile olan randevunuz saat 1.15 e alınmış.
Your meeting on Monday with Mr. Harrington has been pushed back to 1 : 15.
Jüri bir saat az bir süre içinde onu 1 5 yıllık hapis cezasına çarptırdı.
The jury took less than an hour to deliberate and sentence him to 15 years in prison.
Bir yıl sonra, 2002 yılında, yüzme, bisiklet ve koşu triatlonunu tamamladı. 'Hayvanlar Âlemi'saat 6'da.
A year later in 2002, he completed triathlon consisting of swimming, cycling, and running, at 15 hours 6 minutes for 228.195 kilometers.'Animal Kindom'at 6
15 saat sürecek.
It'll take 15 hours.
Onu aşırı hızdan saat 2 : 15 yani yaklaşık cinayet saatinde, durduran trafik polisiyle konuştum.
I talked to the cop who pulled him over for speeding, at 2 : 15 a.m., right around T.O.D.
saat 12 139
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 1 132
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat kaç 1021
saat 6 229
saat 23 33
saat 4 173
saat 1 132
saat 18 42
saat 5 177
saat 9 217
saat 2 157
saat 20 32
saat 8 244
saat 22 41
saat 10 325
saat 21 38
saat 13 39
saat 07 28
saat 3 195
saat 17 40
saat 19 45
saat 8 244
saat 22 41
saat 10 325
saat 21 38
saat 13 39
saat 07 28
saat 3 195
saat 17 40
saat 19 45
saat 11 234
saat kaçta 135
saat 7 206
saat 14 39
saat 06 26
saat geç oldu 36
saat sekizde 35
saat kaç oldu 54
saat kaç biliyor musun 21
saat kaçta 135
saat 7 206
saat 14 39
saat 06 26
saat geç oldu 36
saat sekizde 35
saat kaç oldu 54
saat kaç biliyor musun 21