Bomba gibi перевод на английский
875 параллельный перевод
Ama eğer o madeni kazabilirsem, Wall Street'e bomba gibi düşerim.
But if I can mine that stuff, I'll throw a bombshell into Wall Street.
Sonra, bir bomba gibi, kimsenin unutmadığı Kara Salı geldi, 29 Ekim.
Then, like a bombshell, comes that never-to-be-forgotten Black Tuesday, October 29th.
Bomba gibi bir haber, değil mi?
Now is that a story? Does that give you a lump in your throat, or does that give you a lump in your throat?
Bomba gibi gidiyorsunuz.
You're going like a million dollars.
Şarkıdan sonra Tommy Drake cinayetiyle ilgili... bomba gibi haberler içeren bir açıklama yapacak.
After the number, he will make an announcement... that's going to throw a bombshell into the Tommy Drake murder case.
- Bir bomba gibi...
- Like a bomb, I tell you,
Görünüşe bakılırsa ikinci yılımıza bomba gibi bir haberle başlıyoruz!
Well, it looks like we're starting our second year with a real bang.
- Bu endüstride asla başka bir iş bulamazsın sana bomba gibi iş sunuyor
It'll lay such a bomb you'll never get another job in this industry.
Bomba gibi tıklıyor.
It's ticking like a bomb.
Bi'milyon / bomba gibi.
Like a million.
Bound bomba gibi patlayacak ve bütün kadro.
Bound to be a blockbuster, but all cast.
- Bomba gibi görünüyorsun.
- Like you're gonna bust.
Avukatlarım bomba gibi bir dosya hazırladılar. Tüm sorunlar çözülecek.
My lawyers have come up with a document that will hold up in any court.
Avukatlar seni bu bomba gibi dosyayla kurtarırlar.
The same lawyers who drew up this document will break it.
- Bomba gibi!
Yes, she's a beauty.
Buradaki bütün kızların hepsi bomba gibi.
Every girl here is built like the aberdeen proving grounds.
Bunlar için bir teknik vardır çünkü bomba gibi patlıyorlar.
There's a technique to this because these things go off like cherry bombs.
Bu bomba gibi bir haber.
That is really a riot.
Şuradaki kız siyah saçlı, bomba gibi göğüsleri olan...
There's a girl over there with the dark hair and the groovy boobs...
"Sizleri bilirim arkadaşlar, hep bir haber peşindesinizdir ardından İngilizce olarak" Sizler için bomba gibi bir haberim var. " dedi.
"I know that vocês they like histories", it used the word in English. "Therefore I have one good history for vocês."
Bizim silah deposunun 1,000 katı gücünde ki bir bomba gibi.
By a bomb from an armory 1, 000 times the size of ours.
- Bomba gibi.
- Who is dynamite.
Bomba gibi!
Oh, dynamite!
Bomba gibi!
Dynamite!
Bunları kayda almak, bir bomba gibi patlayabilir..
Is to get it documented, get it all down and explode it like bomb.
Şubelere bomba gibi bir şov sunarsan kıçını bile öperler.
Affiliates will kiss your ass, if you can hand them a hit show.
- Bir bomba gibi patlayıp parçalara ayrılacak.
- It's gonna blow up like a bomb going off.
Bomba gibi patlarlar.
They'll go up like a bomb.
Bence birlikte bomba gibi bir ekip olabiliriz.
I think that we could be a dynamite team together.
Bomba gibi oldu!
It's the bomb!
Bomba gibi bi fiyata mal olmuştur.
Must have cost a bomb.
Açılışı bomba gibi olacak.
It'll wreck the opening.
Bomba gibi!
He deliver.
Bomba gibi patlayacak.
- It's a bomb.
Her ne kadar insanlar bomba gibi patlamasalar da.
People don't blow up like bombs.
Bomba gibi.
Like a bomb.
Bomba gibi, sanki füze fırlıyor.
It's like an explosion, like a missile going off.
Seni şimdi kucaklayıp, başka birinin üzerine bir bomba gibi atabilir.
He'd laugh at you now, throw a bomb at somebody.
Tobel'in bomba hedefleyicisi için daima çok güzel fikirlerin var. Aynı Nazi'lerin olduğu gibi.
You always have a pretty good idea of the value of the Tobel bomb sight, just as the Nazis have.
İcadımı kendim koruma niyetindeyim. Bomba güdümleyicisinin kendisi gibi karışık bir planım var.
I have devised the plan to guard my invention, a plan as intricate as the bomb sight itself.
Dr. Tobel bomba güdümleyicisini dört parçaya ayırdı aynen bizim İsviçre'den getirdiğimiz gibi.
Dr. Tobel divided his bomb sight into four parts just as we brought it back from Switzerland.
Sandığıma bomba düşmüş gibi sanki.
It... It looks like my trunk has exploded.
Eğer düşük irtifada seyredersen... Pratik olması gerekenden daha büyük bir bomba kullanırsan, Kendi şahsi şovunu yapıyor gibi görünürsün... ve yanlış bir izlenim uyandırırsın.
If you come in at a low level... and drop a bomb too big ever to be practical, you're simply staging an exhibition for your own purposes... and you'll give the wrong impression.
Hediyelerin içine bomba gizlemek gibi mi?
- Like putting torpedoes in gifts?
Tabii ki patlayacak ve patladığında sanki yüzlerce bomba patlamış gibi olacak.
And when it does it'll go off.. well, to us, a-a thousand pound bomb!
Evet, Amerikalılar. Ufacık bir ülkeye son dünya savaşında atılandan daha çok bomba yağdıran ve Asya'nın Amerika'ya ait olduğu gibi yanlış bir doktrini savunan Amerikalılar.
The Americans... who've dropped more bombs on a tiny country than during the World War and are wrong in their doctrine,
Uçakta bomba var diye telefon edenler gibi...
Like those who phone there's a bomb in a plane...
Yedi yaşımdayken Tradate'deki bomba duman gibi.
Like the bomb smoke in Tradate when I was seven.
Bomba gibi.
Dynamite.
Bomba stili tanıdık geliyor gibi.
There's something about his brush strokes.
Patlamaya hazır bir bomba gibi.
He -'s packaging a blockbuster.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bomba 122
bombay 54
bombalar 39
bombacı 44
bomba mı 28
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bomba 122
bombay 54
bombalar 39
bombacı 44
bomba mı 28