Bu iş bittiğinde перевод на английский
618 параллельный перевод
Evet, bu iş bittiğinde seni evlat edinmek isteyecekler.
Yeah, yeah, like, by the end of this, they're going to want to adopt you.
Üşüyebilir, ıslanabilirsiniz Ama bu iş bittiğinde
You may be сold and wet when you're done
Bu iş bittiğinde, bir daha gelmeme gerek kalmayacak.
When this is over, there'll be no need for me to come again.
Bu iş bittiğinde sen de kurtulmuş olacaksın.
When it's over, you'll be through.
Bu iş bittiğinde eski masamın bana geri verilmesinden söz ediyorum.
It's that desk of mine I want back when this is over.
İşimiz çok zor ama cesaretle başlarsak bu iş bittiğinde daha çoğumuz hayatta olur.
We've some hard knocks to take, but if we start boldly, more of us will be alive when it's all over.
Bu sırada, kızlar da bulabildikleri en hızlı tekneyi çalacaklar. Böylece bu iş bittiğinde, buradan gitmek için bir şansımız olacak.
At the same time, the girls will steal the fastest boat they can find so we all have a chance of getting out when this thing is over.
Bu iş bittiğinde Trayner'e kız bulduğum günleri özleyeceğim galiba.
I may wish I was back getting girls for Trayner before it's over.
Bu iş bittiğinde silahını geri vereceğine dair söz veriyor musun?
I have your word you'll return your gun when this is over?
Eğer bu iş tahmin ettiğimin yarısı kadar ciddi ise, bu iş bittiğinde hepiniz bir çok terfi ve mükafatlar alacaksınız.
If this thing is half as important as I figure it might be, you'll be in line for promotions and citations when this is over.
Bu iş bittiğinde palaskanı çıkarıp ağlamaların tadını çıkarabilirsin.
When this is over, you can take off your girdle and have yourself a good cry.
Bu iş bittiğinde, disiplin sıkılaşacak.
When this is over, discipline will be tightened.
Bu iş bittiğinde ikimizde zengin olacağız.
When the job is done, both of us will be rich.
Ama bu iş bittiğinde çok kızmamam için dua at.
But you better just hope I don't get riled enough... to start dogging you when this is over.
Bu iş bittiğinde, Yıldızüssü 4'e döner, sizi teslim ederim.
Once that is completed, I will return to Starbase 4 and turn you both in.
Bu iş bittiğinde seni bir daha asla görmek istemiyorum.
When this business is over... I never want to see you again.
Bu iş bittiğinde bitmiş olacaksa, bir an önce olsun bitsin daha iyi.
If it were done when'tis done, then'twere well it were done quickly.
Bu iş bittiğinde bulamayan milyonlarca insandan bir farkın olmayacak.
When this is over you'll be no different from billions of others who didn't.
Bu iş bittiğinde, bir yerde sana kocaman bir biftek ısmarlayacağım.
When this is over, I'll sit down and buy you a big, thick steak.
Ama fark etmez, bu iş bittiğinde büyük bir yunus avı için Terrell'ın adasına gideceğiz.
But it doesn't matter. When this day is over we're going to go back to Terrell's place and have one hell of a dolphin hunt.
Bu iş bittiğinde bir kez daha beni kurtarman için burada kalman daha önemli.
It's more important that you stay here to rescue me once this is all over.
Bu iş bittiğinde, birçok insan sana özür borçlu olacak.
When this is over, a lot of folks are gonna owe you an engraved apology.
Bu iş bittiğinde sizi halledeceğim kadar kolay.
Just as easy as it's gonna be to take care of you when this is over.
Çünkü bu iş bittiğinde belanızı bulmuş olacaksınız.
'Cause when its all over, you boys are just gonna be hung out to dry in that town.
Bu iş bittiğinde de iptal ederim.
And when this is all over, I can cancel it.
Bu iş bittiğinde, Sun ile konuşacak çok şeyiniz olacak ve sana borçlandık.
After this is all over, you and Sun have a lot to talk about... and we owe you one.
Hepsi bir kamyona konuldu ve bu iş bittiğinde ilk kamyon doğruca yaklaşık 2 kilometre mesafede olan rampanın sağındaki krematoryuma gönderildi.
So they were put on the truck, and these trucks went to... Then, once this was finished, then this was the first truck which move off, and it went straight to the crematorium, which was about two kilometers to the left from the ramp. - At the time, it was two kilometers.
Ve bu iş bittiğinde Ellen'a çıkma teklif edeceğim.
And after it's over, I'm gonna ask Ellen out.
Bu iş bittiğinde, senin işin de bitecek, evlat.
This thin's over, your ass is grass, boy.
Bu iş bittiğinde kimin akademisi olacak göreceğiz.
We'll see who's got an academy when this is over.
Ama bu iş bittiğinde siz ikiniz ölü et olacaksınız.
But when this is over, you two guys are dead meat.
Bu iş bittiğinde aptal gibi görüneceğim.
I'm gonna look like a jerk when this place goes down.
Tom. Bu iş bittiğinde burada harika şeyler yapabiliriz.
Tom, when this is out of the way, we can do great things here.
Bu savaş bittiğinde mavi İtalyan suyuyla dolu küvetime uzanıp şarkı söyleyeceğim.
When this war is over, I shall lie in my own bathtub filled with blue Italian water, and sing and sing and sing.
Bu savaş bittiğinde küçük bir çiftlik almak istiyorum.
You know, when this is over I'd like to get me a small ranch.
Ve Hamar, bu adamlara her gün işleri bittiğinde en iyi yiyecek ve şarapların en iyi kölelerin ve zevklerin verilmesini sağlayın.
oh, and, Hamar, see that these men have the best of food and wine slaves and pleasure when their daily work is done.
yalan söylesem, bu gümüşleri getirmezdim anlaşırsak, serbestsiniz ayrıca iş bittiğinde büyük bir ikramiye alırsınız
Even if I lie, never will these silver dollars once you agree, all of you will be released And he has a handsome reward for you all.
Bu üzücü değil. Bir şey bittiğinde, o kişi, "Bitti" demelidir.
When something is finished, one must say, "It's finished."
Bu iş bittiğinde kaçmayacağım.
I will not run away.
Ve bu savaş bittiğinde tüm bu rezil korkaklardan sağ kalanlar hepimizden daha güçsüz olacaktır.
Weak! And all the groveling cowards left alive when the battle is over will be the weakest of all!
Savaş bittiğinde evlerine ya da geldikleri yere döndüklerinde insanların onlara saygı göstermesini ve onlarla ilgilenmesini beklediler. Ki bu insanların hiçbir surette yaptığı bir şey değildi, buna mecbur da değildiler.
And when the war is over, they tend to go home or back to where they came from and expect people to look up to them and to look after them, which is not what people are going to do at all, nor what people ought to do.
Bu bittiğinde, onları bir yere geri götüreceğim.
When this is all over, I'm gonna be taking them back to someplace.
Ve bu lanet denetleme bittiğinde onu da basacağız.
When the friggin'audit is done, we'll print that, too.
Bu hiçbir şey. Savaş resmen bittiğinde, derin yıldız araştırmalarına geri dönebiliriz.
When the war is officially over, we may be able to get back to deep star exploration.
Bu bittiğinde.
When this is over.
Bu bittiğinde sen ve ben çok kurcalayacağız.
When this is over, you and me are gonna go round and round.
Bu hafta sonu bittiğinde çok mutlu olacağım. Çünkü tam bir felaket.
Adrian, you know, I'm gonna be glad when this weekend is over, because it's a disaster.
Bu şey bittiğinde ben de sana katılacağım.
And I'll join you when this thing is over.
Bu savaş bittiğinde, her şey değişecek.
See, when this war is over, things are gonna change.
Pekala, ama... bu bittiğinde...?
All right, but... when this is over...?
Bu kurtarma bittiğinde, senin her teklifini dinlemeye hazırım.
When this rescue is completed, I will listen to your proposal.
bu iş bitti 57
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu iş görür 21
bu işi bitirelim 16
bu işe yaramaz 101
bu işi seviyorum 19
bu ise 19
bu iş buraya kadar 16
bu işte 52
bu işi bana bırak 43
bu işte beraberiz 22
bu iş görür 21
bu işi bitirelim 16
bu işe yaramaz 101