Ciddi перевод на английский
46,943 параллельный перевод
Burada herkes çok ciddi yahu.
Everyone's so serious around here.
- Ciddi misin?
- Really?
- ciddi misin?
- Are you sure?
Ciddi misin?
Really.
- Ciddi misin?
Seriously?
- Sen ciddi misin?
Are you serious?
Ciddi olamazsın Joseph.
You cannot be serious, Joseph.
Bunun hipopotamlar için ciddi bir sorun olduğunu duymuştum.
I've heard it's a problem, a real problem with hippos.
- Ciddi misin?
- Are you serious?
Bize katılma konusunda ciddi misiniz?
- Yeah, you sure you, uh, wanna join us?
- Sen ciddi misin?
- Are you serious?
Nasıl arkadaşın olduğumu söylersin ve ciddi olabilirsin?
How can you say I'm your friend and mean it?
Bu çok mu ciddi bir şey?
Is that so serious? Tell me!
Çocuk onun yanında olursa hayatı ciddi tehlikeye girer.
If the child continues to live near her, her life is in serious danger.
Ciddi misin?
Really?
Çok yarası var ve yaralar ciddi.
The injuries were many And they were severe.
Komşular ciddi ciddi Yarışma Gecesi'ne çalıştıklarını duymuşlar.
The neighbors actually heard them practicing for the talent show.
Hepsinin ciddi sorunları var.
- that have bad problems. - Mm-hmm.
Konu ciddi olmasa seni rahatsız etmezdim biliyorsun
You know I wouldn't bother you if it wasn't serious.
- Kolyene bayıldım. - Ciddi misin?
- I love your necklace.
Ciddi misin?
You're serious?
Ciddi bir soru sorayım canım.
Serious question, my dear.
Ama ciddi bir şey berbat etti. Bu bir bomba.
But something seriously fucked up, that's a fuck-bomb.
Ciddi misin yahu?
Really? You just threw it out.
Ciddi olamazsın.
Really? Huh?
Ciddi değildim. Sadece...
I didn't mean that.
Ciddi misin?
Seriously?
Ciddi olamazsın Justin.
Seriously, Justin?
Ciddi misin? Şahane bir fikir.
That's a fantastic idea.
Ciddi misin?
Are you serious?
Ciddi misin Tyler?
Seriously, Tyler?
Ciddi misin Clay?
Seriously, Clay?
- Ciddi misin?
- Seriously?
Ciddi misiniz?
Are you serious?
Ciddi bir şey yapmalıyız.
We need to do something serious.
Clay, ciddi misin?
Clay, really?
Dergi konusunda çok ciddi.
He's really serious about the'zine.
Dergi ve ayakkabıları dışında ciddi olduğu bir konu yok.
He's serious about the'zine, his shoes, and not much else.
Ya "Aradığım Kişi" bölümünde ciddi bir hata yaptın ya da algoritma sapıtmış.
Either you made a serious error in the "Who I'm looking for" section - or that algorithm is messed up.
- Ciddi misin Marcus?
- Seriously, Marcus?
Ciddi misin Pratters? Tanrım!
Seriously, Pratters?
Oğlum, ciddi misin sen?
Dude, seriously.
Ciddi bir konuşma olmayacak, değil mi?
This isn't a talk, is it?
Bu ciddi bir şey.
This is serious.
Şu anda ciddi ciddi hukuki bir soru mu soracaksın?
You want to ask me a legal question now? Really?
Sen ciddi...
Are you ser...
Ciddi misin Justin, şimdi mi ne yaptığımı kafaya takmaya başladın?
Seriously, Justin, now you're all concerned about what I'm doing?
Bu çok ciddi bir söz.
'Cause that seems like a very serious thing to say.
- Ciddi değildim.
I didn't mean it.
Ciddi mi bu?
Seriously?
Ciddi olamazsın.
Seriously.
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddi ol 66
ciddisin 16
ciddi misiniz 112
ciddiydim 20
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddi ol 66
ciddisin 16
ciddi misiniz 112
ciddiydim 20