Ciddi söylüyorum перевод на английский
251 параллельный перевод
- Hayır ciddi söylüyorum.
- I mean on the level.
Ciddi söylüyorum.
I really don't...
Ciddi söylüyorum Dorothy, kafanı havalandırma boşluğundan uzak tutmalısın.
Seriously, Dorothy, you ought to keep your head out of the air shaft.
Ciddi söylüyorum.
But I mean it.
- Evet! Ciddi söylüyorum.
- I'd be very pleased.
- Ciddi söylüyorum ama.
- I mean, seriously.
Ciddi söylüyorum. Bunu ilk yapan ben değilim.
YOU ARE MARTIN SLOAN.
Ciddi söylüyorum. İtalya'daki en büyük hayranınız benim.
I'm your greatest admirer in Italy.
Ciddi söylüyorum.
I'm serious.
Ciddi söylüyorum, Belle.
I mean what I say, Belle.
Ciddi söylüyorum.
Really, it's true.
Ciddi söylüyorum, gözün üstünde olsun.
Take my word for it - you watch him.
- Ciddi söylüyorum.
- I was talking seriously.
Ciddi söylüyorum.
No kidding.
Ciddi söylüyorum henüz resmen bakire.
Genuine... f-former virgin.
Ciddi söylüyorum...
I mean it...
Ciddi söylüyorum.
That's a bona fide offer.
- Ciddi söylüyorum.
- I'm serious!
Ciddi söylüyorum.
I mean it.
Ciddi söylüyorum, benzinimiz bitti.
Honestly, we're out of gas.
Bana çok yardımcı oldunuz, ciddiyim, Ciddi söylüyorum.
I mean it. I'm serious.
Bizden uzak dur. Ciddi söylüyorum.
You stay away from us, Janosz.
Hemşire, bakın ciddi söylüyorum. Mutfaktakilerle konuşsanız iyi olacak.
Nurse, I really mean it, you better speak to that kitchen.
- Ciddi söylüyorum!
I'm serious.
Bunu ciddi söylüyorum.
I take that shit seriously.
- Kyle, ciddi söylüyorum.
This song is better than most of the stuff on the radio.
Ciddi söylüyorum, uçakta değil.
I'm telling you, he's not on the flight.
Ciddi söylüyorum.
Talking seriously here.
Ciddi söylüyorum.
I'm not just saying that. You really do.
Söylentinin kaynağı ben değilim. Ciddi söylüyorum.
I am not the source on this, and I'm serious.
Sen de, Nicholas, ciddi söylüyorum.
You, too, Nicholas, I mean that.
Sahi ciddi söylüyorum!
Look I'm really serious.
Ciddi söylüyorum.
I mean that.
- Ciddi söylüyorum, gerçekten öyle.
- I do mean it.
- Ciddi söylüyorum.
I mean it.
Ciddi söylüyorum.
I'll tell you.
Bak, bu defa çok ciddi söylüyorum, artık yalnız oynamak yok.
I'm gonna put my foot down. No more playing alone.
Ciddi söylüyorum.
I mean, seriously.
Bunları ciddi söylüyorum.
I happen to be serious.
Evet, dediğinizi duydum ama ciddi söylüyorum.
Listen, please.
Hatta başım ciddi dertte olduğunda, bunu kimse bilmez ama sana özel olarak söylüyorum, yiyecek ve içecek dışında her şeyi reddederim.
Indeed, when I'm in really great trouble... as anyone who knows me intimately will tell you... I refuse everything except food and drink.
Sana söylüyorum durum ciddi.
I tell you this is serious.
- Ciddi söylüyorum.
- I'm telling you again.
Benim için ilk kez çalıştığından, sana açıkça söylüyorum, bulaştığın iş çok ciddi.
When first you work for me, I tell you explicit, this is very serious business you are in.
Ben ciddi bir şey söylüyorum.
This is serious!
Sadece endişe etmemeni söylüyorum. - Ciddi olduğumu düşünmüyorsun.
I'm just saying... take it easy.
Ama söylüyorum sana, bu adamlar ciddi.
But I'm telling you, they're serious.
Hey yapma ama ciddi söylüyorum!
Hey come on, I'm not kidding!
Yarı şaka yarı ciddi bir şey söylüyorum.
I'm semi-serious here.
Son kez söylüyorum, bu ciddi bir mesele.
Laundry day, huh?
Sana söylüyorum, ciddi bir bok olacak.
I tell you, some serious shit is going down, yo.
söylüyorum 133
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
söylüyorum sana 22
söylüyorum işte 19
söylüyorum size 22
ciddi 72
ciddi misin 751
ciddiyim 1107
ciddi misin sen 46
ciddi mi 132
ciddiyim ben 26
ciddi değilsin 32
ciddisin 16
ciddi ol 66
ciddiydim 20
ciddi misiniz 112
ciddi bir şey yok 28
ciddi değil 35
ciddi değildim 29
ciddi bir şey mi 40
ciddi olamazsın 301
ciddisin 16
ciddi ol 66
ciddiydim 20
ciddi misiniz 112
ciddi bir şey yok 28
ciddi değil 35
ciddi değildim 29
ciddi bir şey mi 40
ciddi olamazsın 301