Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ C ] / Ciddi bir şey mi

Ciddi bir şey mi перевод на английский

247 параллельный перевод
- Çok fena. Ciddi bir şey mi?
- Too bad, is it serious?
- Ciddi bir şey mi?
- Anything serious?
Hayatım, ciddi bir şey mi?
Darling, is it serious?
- Ciddi bir şey mi?
This anything serious? McKAY :
Ciddi bir şey mi?
Anything serious?
Ciddi bir şey mi?
Is it anything serious?
- Ciddi bir şey mi?
- Serious? - Nothing serious.
Ciddi bir şey mi?
Is it serious?
Ciddi bir şey mi?
Is it serious? No, no.
- Ciddi bir şey mi?
- Is it serious?
Ciddi bir şey mi?
Is that serious?
- Ciddi bir şey mi?
- Nothing serious?
Ciddi bir şey mi?
Something serious?
- Ciddi bir şey mi?
- Well, is it serious?
Ciddi bir şey mi?
It's serious?
Senin için ciddi bir şey mi?
is it serious for you?
- Bu ciddi bir şey mi?
- Is that serious?
- Ciddi bir şey mi?
Is it something serious?
- O kadar ciddi bir şey mi yani?
Since when is it that serious?
Tanrım, Lou, bu sahiden Böyle ciddi bir şey mi?
Jesus, Lou, is this more serious than I thought?
Ciddi bir şey mi?
Is this serious?
Ciddi bir şey mi?
- Something serious?
- Ciddi bir şey mi?
Something serious?
Ciddi bir şey mi yoksa?
Anything serious?
- Ciddi bir şey mi?
- "Is it serious?"
Çok ciddi bir şey mi? Beyin tümörü gibi bir şey mesela?
Is it something serious, like a brain tumor?
- Ciddi bir şey mi?
Is it serious?
- Bu ciddi bir şey mi?
- Oh, is this a serious thing?
- Ciddi bir şey mi?
Is it serious? No.
Neler oldu? Ciddi bir şey mi?
What happened?
- Ciddi bir şey mi?
- Is it something serious?
Kulüpte beraber olduğun adam, ciddi bir şey mi?
So that guy I saw you with at the club, is that a serious thing?
Aldığın o uyuşturucular, o ciddi bir şey mi?
Those drugs I saw you taking, is that a serious thing?
Ciddi bir şey mi?
Nothin'serious?
- Ciddi bir şey yok, değil mi?
It's not serious, is it?
Böyle bir şeyi uydurmanın çok ciddi bir şey olduğunun farkındasın değil mi, evlât?
- 225 Holt Street. On the fifth floor, right upstairs where I live
Ciddi bir şey yok, değil mi, Ralph?
There's nothing serious, is it, Ralph?
Ciddi bir şey yok değil mi?
Nothing serious?
Ciddi bir şey mi?
- Serious?
- Ciddi bir şey mi doktor?
He's undernourished.
Ciddi bir şey olamaz, değil mi?
It can't be very serious, can it?
- Ciddi bir şey yok, değil mi?
- Nothing serious, is it?
Çünkü eğer ciddi kalp rahatsızlığı olan birini göreve yolladıysanız ve bu kişi kalp bağlantılı bir vakadan dolayı ölseydi cevaplamanız gereken çok şey olurdu, öyle değil mi, Doktor?
'Cause if you put a man with a serious coronary condition on duty... and that man died from a heart-related incident... you'd have a lot to answer for, wouldn't you, Doctor?
Ciddi bir şey değil mi, Joe?
You don't think it's serious, Joe?
Ciddi bir şey mi, Doktor?
Is it serious, Doctor?
Öyle mi? Ciddi bir şey aramadığını, bir kaçamak aradığını sanıyordum.
I thought you weren't looking for serious.
Bir şey kaçırmışım, yani ciddi bir ilişki mi?
You're in a serious relationship?
- Ciddi bir şey olabilir mi?
- This could be something real?
Bunun ciddi bir şey olduğunu biliyorsun, değil mi?
You know it's a serious commitment, right?
Okulu kırmam şimdi pek ciddi bir şey gibi gelmiyor, değil mi?
Guess cutting school doesn't seem so bad now.
- Ciddi bir şey mi? - Hayır.
- Is it serious?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]