Co перевод на английский
6,153 параллельный перевод
İş arkadaşın doğum izninden dönüyor yeni doğan bebeğinin resmini sana göstermek istiyor. Bebek de buna benziyor.
Your co-worker returns from maternity leave anxious to share with you a photo of her newborn baby who happens to look like this.
Onu grubunda şarkı söylerken duydum, The Co-Pays.
- to him sing with his band, The Co-Pays. - Yeah, well...
İş arkadaşı, arkadaş, eski sevgili.
Is it a co-worker, a friend, ex?
Ekip arkadaşlarının seni bir kaç bardak tekila içip eğlenirken görme korkusu.
Phobia of fun, fear of letting your co-workers see you after a couple of shots of tequila?
Anladığıma göre, buralardan birisinin iş arkadaşlarından birinin yeğeni miymiş neymiş
From what I understand, she's the niece of someone's co-worker here in town or something.
Hemşire gelip kurşunları çıkarana kadar konuşursan eğer, tam işbirliği yapmış olursun.
You tell us what happened before we get the slugs from the nurse, you're officially co-operative.
İş arkadaşlarını ve çevre işleri sorgulamaya devam ederiz.
We'll keep interviewing co-workers and surrounding business owners.
Tecrübelerime göre iş arkadaşları, Larry'ninki gibi ucuz, kişisel olmayan ve kısmen kullanılmış Barry'nin Yeri hediye kartları ile bunun gibi müsrif, kişisel olmayan nesli tükenmekte olan mors dişinden mektup açacağı gibi şeyler arasında tercih ediyor.
In my experience, co-workers alternate between cheap, impersonal items like this partially used Barry's brisket gift card from Larry and lavish, impersonal items like this... Endangered ivory-tusk letter opener from Saperstein.
Ve şimdi sakin ve sessiz bir yer bulmak için eve geliyorum, sen de birlikte parti yapmayı düşünmediğim iş arkadaşlarımla evimin içine ediyorsun!
And now I come home to find, in lieu of peace and quiet, you have peppered my house with co-workers I have no interest in partying with!
Seni beklemiyordum.
I wasn't expecting you. I co...
Çalışma arkadaşları konuşurlar.
Co-workers talk.
Hikayenizi kontrol ettim, gerçekte kim olduğunuzu biliyorum ve küçük bir işbirliğiyle sizi evinize kavuşturabilirim.
I've checked out your story, I know who you really are, and with a little co-operation, I can get you home.
Harita koordinatları sanırım.
I think it's map co-ordinates.
Ya şehir Mack'i öldürmemişse ama onu seçtiyse, onu bir parçası yaptıysa?
What if the city didn't kill Mack, but co-opted him, made him a part of it?
Bu akşamki gecemde bana eşlik edersen yazılacak manşetleri hayal edebiliyor musun?
Can you imagine the headlines we would cause if you co-hosted my event with me tonight?
Kampüste takılacağım, pantolon indirme şakalarını dersi asmaları, gitar çalanları göreceğim gecenin geç saatlerine kadar.
I'll be cruisin'around campus, pajama-pantsin'with the co-eds, skipping'class, and workin'out guitar licks, late night.
Bilmiyorsanız Eş-Patronların yeni iş girişimi ağaç ustaları servisi için.
If you must know, it's part of our new business venture... "tree wise men," a subsidiary of Boss CO. Enterprises.
İş arkadaşlarımdan biri ; Margaret...
One of my co-workers, Margaret...
Dosyayı eş-danışmanımız incelesin diye bir usb belleğe kopyaladım.
So I copied the file onto a flash drive to run it by our co-counsel.
Ama onu yardımcı editör yapmaya söz vermişti. Yani bunun olacağını biliyordu.
But he promised to make her co-editor, so she knew that was coming eventually.
İş arkadaşlarıyla arası iyi mi?
Any beef with co-workers?
Charlie adında biri burada yaşarken bu dolabı koka yani pudra şekerle yüklü tutmak zorundaydım.
When a guy named charlie lived here, I had to keep this cabinet Stocked with coke Co powder.
- Asla iş arkadaşınla çıkma mı?
Never date a co-worker?
Asla iş arkadaşınla çıkma.
Never date a co-worker.
Neden böyle davranıyorsun balım? İş arkadaşına karşı böyle davranmamalısın.
You shouldn't be like this to a fellow co-worker.
Martin Sharp, eski yardımcım.
Martin Sharp, my old co-host.
Eski yardımcım hâlâ bana yardım etmeye çalışıyor.
My old co-host still trying to co-host me there.
Brand, ko-pilot, sıra sende.
Brand, co-pilot, you're up.
# Meksika'nın en iyisinde #
Best in Me-hi-co
Facebook ve Global One ortak girişimi iyiliksever bir tesis gördün.
You saw a complex, philanthropic telecommunications satellite co-venture between Global One and Facebook!
CO Hope, adamlarını topla.
CO Hope, take your man.
CO Hope!
CO Hope!
Izlemek için gerçekten eğlenceli oldu ikiniz birlikte çalışarak büyük co-babalar bir çift gibi.
It was really fun to watch the two of you working together like a couple of great co-dads.
Co-babalar.
Co-dads.
- İmza yetkisi olacak diğer kişinin adı ne?
What is the name of the co-signer?
Teksas'taki yardımcı yatırımcılarla uğraşmalıyım.
I got to deal with these co-financiers in Texas.
Travis'in babası da tüm filmlerimizin yardımcı yatırımcısı.
And Travis's father co-finances our entire slate.
Bütün o para günün birinde benim olacak. Bu yüzden filmlerin yardımcı yatırımcısı olarak beni görün.
All that money's gonna be mine someday, so I prefer you consider that I co-financed the slate.
- Hayır, yardımcı yatırımcım.
No, my co-financier.
Ana'nın iş arkadaşı Stephanie...
Ana's co-worker Stephanie...
Kendim ve ortağım Hae-Wan adına.
On behalf of my co-owner Hae-Won and myself.
Ama sunu bilmeni isterim ki, umm, is arkadasin ve normal arkadasin olarak...
But, I should let you know that, umm, as your co-worker, and I like to think as your friend, that...
Senin çok bağımlı olduğunu biliyor musun?
You are so co-dependant, you know?
Belki siz uzmanların gardiyanlarımıza söyleyecek bir seyleri vardır?
Perhaps you expert advisers would like to say a word to our CO?
- Hani "Hangi sözümü kesen- -"
- I was to say, "The interrupting co- -"
Hadi Cleveland için bunu yapalım. [Kıkırdarlar]
Having watched you and Bob, I decided, that just working on good chemistry with my co-star is the way to go.
Bilmem nenin ço.. Yapma yine ya!
Son of a... not again!
Two and a Half Men 12. Sezon 8.
So, um, listen, g-going forward, um, how are we gonna do this whole co-parenting thing?
- Veya Sahra Çö | ü'nden.
Or perhaps even from the Sahara.
Kıço.
Herm.
Adı Kıço'ydu.
His name was Herm.
çok teşekkür ederim 2489
çok tesekkür ederim 16
courtney 34
çocuklar 5285
çok tatlısın 281
columbia 36
connecticut 101
cornell 19
cortez 29
coca 40
çok tesekkür ederim 16
courtney 34
çocuklar 5285
çok tatlısın 281
columbia 36
connecticut 101
cornell 19
cortez 29
coca 40