Daha iyi değil mi перевод на английский
1,665 параллельный перевод
Önceden arasan daha iyi değil mi?
Shouldn't you call her first?
Ama bu sanırım senin yarığın için biraz daha iyi değil mi Alice?
I guess this is a little more up your alley, Alice.
Barışçıl şekilde bitmesi ikimiz için daha iyi değil mi?
Wouldn't it be better for both of us if this ended peacefully,
Tamam, daha iyi değil mi?
That's better, huh?
Önce terörist saldırısına konsantre olsan daha iyi değil mi?
Well, don't you think you should concentrate on the terrorist attack first?
- Daha iyi değil mi?
- Isn't that better? - Mm-hmm.
Yüksek risk garanti, gece devam etsek daha iyi değil mi?
High-risk warrant like this, shouldn't we be going in at night?
Birbirlerini yoketmelerine izin vermek daha iyi değil mi?
Better to let them destroy each other.
Böylesi daha iyi değil mi?
Isn't it better like this?
Onu öldürmek daha iyi değil mi?
Would it not be best to have him killed?
Jambondan daha iyi değil mi bu?
Isn't that better than ham?
- Bu daha iyi değil mi?
- Better that way, no?
Bunun yavaştan daha yavaş olduğunu düşünebilirsiniz, Kusursuz bir beleşçinin gelişmemiş ışık ve taksi parası yaymasından çok daha iyi değil mi?
You may think that's the lowest of low, but isn't it better than spreading for any smooth operator for a Bud Light and cab fare?
Şimdi olması sonra olmasından daha iyi değil mi baba?
Look, it was gonna happen sooner rather than later, Pop, right?
Birinin yanına bıraksan daha iyi değil mi?
Don't you want to leave them with somebody?
- Bu daha iyi değil mi?
- Wouldn't that be better?
Sürgündeki arkadaşlarım ve kardeşlerim. Bu hayat, o eski şatafatlı hayattan daha iyi değil mi?
Now, my co-mates and brothers in exile hath not old custom made this life more sweet than that of painted pomp?
Böyle daha iyi değil mi?
Thats better, isnt it?
Onu kendiniz yapsanız daha iyi değil mi?
Would you mind awfully doing it yourself?
Kendi çıkarın için beni konuştursan daha iyi değil mi? Ne dersin?
Don't you think it would be wise to engage me in conversation for your own sake?
Dolandırarak biraz para kazansak, daha iyi değil mi?
Wouldn't we be better just grifting some more money?
Biliyorum biraz aşırı oldu, ama çocuklarımız için güvenli tarafta hata yapmak daha iyi, değil mi?
I know it's a little extreme, but when it comes to our children, it's better to err on the safe side, right?
Birbirimizi biraz daha iyi tanımalıyız, değil mi?
Well we've got to know each other a bit better, yeah?
Ve ee, bu kötüye işaret, değil mi sen ve Shane beni daha iyi biri yaptınız
That's bad, right? You and Shane have made me a better man
Bu daha basit olurdu değil mi? - Bu iyi bir fikir.
That would probably be easier, huh?
Yani, kendi başlarına yapacaklarına bize gelmeleri daha iyi, değil mi?
I mean, it's better they come to us than one of these do-it-yourself methods. Right?
Bunun için, orijinaliyle yatan bir erkeğe gitmekten daha iyi birşey ne olabilir ki, değil mi?
What better person to go to than the man who sleeps with the original, right?
Bu kesinlikle hep-evde-kalan-anne olmandan daha iyi, değil mi?
That's a hell of a lot better than being a stay-at-home mom, right?
Ama siz daha iyi bilirsiniz, değil mi?
But you knew better, didn't you?
- Böyle daha iyi, değil mi?
Hey, that's better, huh?
İyi bir insan olmak için bundan daha önemli özelliklere sahip olmak gerekir. Öyle değil mi?
You understand there's more important things to being a person, right?
Kırmızı ben de daha iyi gözüküyor, değil mi?
Don't you think red is cuter?
Onun için daha iyi, değil mi?
Lucky for her, right?
Vurmak kendini daha iyi hissettiriyor, öyle değil mi?
Doesn't feel so good to get zapped, does it?
Benim zamanımı zaten daha iyi bir yere geçmiş bir adamı aramak için harcamazsın..... değil mi?
You wouldn't have me waste my time looking for a man who's already passed on to the greater celestial court, would you?
Avukatınız burada değil mi? Efendim, Sanırım böylesi daha iyi -
So, why this meeting, Sean?
Sanırım bu çok daha iyi profesyonel asker gibi hareket edersen eğer, değil mi?
So I think it's much better if we act like professional soldiers. - Don't you?
Evet bu daha iyi, değil mi?
Yeah that's better, that's good.
Buraya şık elbisenle geliyorsun, küçük dans hareketlerinle, bizden daha iyi olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
You come around here with your fancy suits on, your slick little dance moves, you think you're better than us, don't you?
Şimdi intikamını aldığına göre, derslerini daha iyi çalışabilirsin, değil mi?
Now you have your revenge and can study well, right?
Artık daha iyi sır saklıyordur, değil mi?
She keeps secrets better now, right?
Her şeyden sonra benden daha iyi bir koca mı bulacak, değil mi?
Yeah... After all where will she find a husband like me, right?
Ama ben seni daha iyi yaptım, değil mi?
But I made you better, didn't I?
Bence bu bilgilendirici film hepimize Zomcon'un dünyamızı nasıl daha iyi bir yer yaptığı hakkında bir şeyler daha öğretti. Öyle değil mi, çocuklar?
Well, I think that informative film taught us all a little bit more about how Zomcon helps make our world a better place, isn't that right, children?
Kendin söylersin : " Bir vücut, yanındaki ile daha iyi olur, değil mi?
You say so yourself, "One body is as good as the next," isn't it?
Hey, uzayın kara bir külündeki daha iyi ebleh ve aptallarla, değil mi?
better fools and dumbbells than a big black cinder in space.
Çünkü bence, gece iyi bir uyku çekersek çok daha verimli olabiliriz değil mi?
I'm sure it more productive if we'd had a good night's sleep, right?
- İyi ama nerden baksan daha 10 ay ihtiyacı olmayacak, öyle değil mi?
Well he ain't gonna need it for another 10 years, is he?
Demek istediğim, daha iyi günler görmüşlerdir ama hepsinin hala çalıştığına eminim, değil mi?
I mean, they've seen better days, but I'm sure they're all functional, right?
Ted, şimdi Victoria'yla ilişkiniz çok iyi gittiğine göre sanırım daha önce hoşlandığın bütün kızlardan vazgeçmişsindir, değil mi?
Ted, so now that things with you and Victoria are going pretty well, I assume you're over all the girls you were into before, right?
- Yarın daha da iyi olacak değil mi?
- It's gonna be better tomorrow. We're gonna be really hot, right?
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68