Dedikleri gibi перевод на английский
561 параллельный перевод
Orduda dedikleri gibi, "haydi şerefe!"
As they say in the army,'bottoms up! '
Ya da İngilizce'de dedikleri gibi, onlara bol şans.
Or as they say in English, jolly good luck to them.
Sende kalsın daha iyi. Madem, dedikleri gibi "bir" oluyoruz hangimizde kalırsa kalsın, fark etmez, değil mi?
I think you'd better have it from now on because now that we're both... as they say, one, it really doesn't matter which one of us keeps it, does it?
Ve çember tamamlandı, dedikleri gibi, tam da senin evinde ve... Ne çemberi?
And the circle is completed, as they say, right in your house and... what circle?
Belki yaşlanıyorum, belki de dedikleri gibi şimşek çarpmasıdır.
I'm getting old, or else lightning struck.
Filmlerde dedikleri gibi : "Suçlu şu yöne gitti."
As they say in the movies, "They went thataway."
- Evet, dedikleri gibi. Bu canını benimkinden çok yakacak.
"Like they say," This'll hurt you more than it does me. "
Melodramlarda dedikleri gibi, sağ kolumdan başka bir şeyim yok.
I have nothing but my good right arm, as they say in the melodramas.
Dedikleri gibi, sonuçta buraya geldim, değil mi?
Like the fella says, I got here, didn't I?
- Dedikleri gibi seyahat iyi gelir.
- What? - They say travel's improving.
"Sevgili Baba, veya burada dedikleri gibi, Cher Papa."
"Dear Father, or Cher Papa as we say over here."
Paris'te dedikleri gibi, Tout de suite.
Tout de suite, as they say in Paris.
Teksas'ta dedikleri gibi.
as they say in Texas.
Dedikleri gibi San Quentin... bu da ölmenin saçma bir yolu işte.
Well, as they say in San Quentin... that's the way the little pellet drops.
Dedikleri gibi, vakit nakittir.
And time is money, so they say.
Aynen dedikleri gibi, süngülerimizi takalım.
Well, as they say, let's get our bayonets ready.
Onunla aylardır birlikteyiz. Ve şimdi tıpkı mahkemede dedikleri gibi o gemilerden biriyle geziye çıkacağız.
We've been together for months and we're going away on a cruise, just like they said in court.
Zaman zaman dedikleri gibi...
As they sometimes say...
Haberlerde dedikleri gibi fırtına çıkmaması da bizim şansımızdı.
It was fortunate that the winds didn't pick up, as reported.
Denizi, onu sevenlerin ona İspanyolcada "la mar" dedikleri gibi, bir sevgili olarak görüyordu.
He always thought of the sea as la mar which is what people call her in Spanish when they love her.
Dedikleri gibi ; "Temizlik özgürlüğün başlangıcıdır."
Cleanliness is the start of freedom, as they say.
Televizyonda dedikleri gibi kötü biri olmak istiyorum.
I want to be like they say on television, "an ornery critter".
Dedikleri gibi, Kendini toplamalı ve yeni şeylere ilgi göstermelisin.
Just like they say, you gotta snap out of it and take an interest in things.
Jersey'de dedikleri gibi, vive la différence!
As they say in Jersey, vive la différence!
Dedikleri gibi, Mel "nonoş" mu?
Is Mel "queer," as they say?
Dedikleri gibi, botu almışlar.
They've got the boat, like they said.
Oryantal erotizm, deneyimlerime dayanarak söylüyorum dedikleri gibi bir şey değil.
Oriental eroticism, based on my own little experience, is nothing like what they say.
Dedikleri gibi hırsız dayanışması.
You know, like they say, honor among thieves.
Dedikleri gibi, şova yolda devam edelim.
Let's get the show on the road, as they say.
Dedikleri gibi, iyi bir burnu var.
A good nose, as they say.
Söyleyin bana, senyor, dedikleri gibi kötü müsünüz
Tell me, señor, are you as bad as they say?
Ama dedikleri gibi, kanunun eli uzundur.
But as they say, it's the long arm of the law.
Tam olarak dedikleri gibi yapmalısın.
You've got to do just exactly like they say.
Bayan Sode, her zaman dedikleri gibi, yolda bir arkadaşa ihtiyacınız var
Miss Sode, as they always say, on the road you need a companion.
Eğer dedikleri gibi Tanrı bir tane ise, orada olacağım dostum.
If He's only got one, I'll be there.
Dedikleri gibi bir azize!
I know you covet fame
Dedikleri gibi mutlu son.
It was a happy ending.
Dedikleri gibi, onun için kötü olur muydu?
Would it be that bad?
'Dedikleri gibi, farklı bir gezideydik.
'As they say, we are on a different trip.
Ve inanın, dedikleri gibi, hiç kolay olmadı.
And believe you me, as they say, it wasn't easy.
Onların "Kapıyı biraz aç daha aç, biraz daha aç" dedikleri gibi.
And who say, "Leave the door open a little wider... a little more, more. There, like that."
Tamam dedikleri gibi "bir şeye istediğin kadar fiyat biçmek serbesttir."
Well, like they say "there's nothing so priceless as something that's free."
- Açıkcası farketmedim, reklamda dedikleri gibi :
Well, I felt like something racy.
Ya da daha doğrusu Bay Johnson. Tıpkı Colorado'da size dedikleri gibi?
Or rather Mr. Johnson, as you called yourself in Colorado?
Dedikleri gibi, Teğmen, "canlı kalmak için bombala".
As they say, Lieutenant, "survive the bombing".
Eğer dedikleri gibi bir kadınsan ufacık bir acıdan neden mızmızlandığını anlamıyorum.
If you're the woman they say you are, I don't see why you're whimpering over a little pain.
Bence sen... pis sözler kullanarak... dedikleri gibi dolap kraliçesi ünvanını kazandın.
It's rather obvious that you are... to use vulgar slang... a closet queen, as they call it.
Hep bahar mevsimi yaşanan Divina Costiera dedikleri yerdeki sahile bir deniz kuşu yuvası gibi yerleştirilmiş Akdeniz yazlık evi gibi şeyleri kapsıyor.
It includes such items as a Mediterranean villa... perched like the nest of a sea bird over that coast... they call the Divina Costiera, where it's springtime always.
Vandallar gibi girecekler Roma'ya. Papalık düşmanı, deccal dedikleri kişiyi hatırlatacak her şeyi yakıp yıkacaklar.
They'll come to Rome as the Vandals came, to burn and destroy... everything that reminds them of one... they now call "Anti-pope" and "Antichrist."
Bayan! Dedikleri gibi şeytanın avukatı olmak istemem ama..
Ma'am I don't like to be. like they say.
Sovyet Yüksek Komiserliği, Moskova saatiyle yarın saat 23 : 00'da, adına "Gardiyan" dedikleri ve tıpatıp aynı bizimki gibi olan elektronik beyinlerini çalıştırma emri vermiş. Evet beyler, buraya kadar.
Well everyone, that's it.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dedikodu 28
dedik 42
dediklerine göre 41
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
dedikodu 28
dedik 42
dediklerine göre 41