Devam перевод на английский
146,509 параллельный перевод
Yarın devamını alırsın.
You get more tomorrow.
Çalışmaya devam.
Keep it up. Thank you all.
Evet Jason, bırak da devamını gerçek polis halletsin.
Yeah, Jason! Let the real cop take it from here.
Aynen devam edin.
Keep doing what you're doing.
Devamını öğrenmek istiyorum sadece.
I'm just trying to find out what happened next.
Neyse, denemeye devam.
Well, keep trying.
Havadan gözlemeye devam edip bir ekip göndereceğiz.
We'll maintain aerial surveillance, and we'll assemble a team to go in.
Bu yüzden bize göre uygun olan beş yargıçla başlayıp devam etmeliyiz derim.
And I'm saying that we need to start with a list of five justices acceptable to us and then go forward from there.
Bu olana dek de araştırmaya devam et.
But until then... dig deeper.
O yüzden adaletin işleyişini, olası bir mahkeme başkanının niteliklerini tartışarak daha fazla oyalamamak adına hâlihazırda onanmış olan sekiz adayla devam etmeyi öneriyoruz.
So, rather than delay the wheels of justice any longer debating the merits of a potential Chief Justice, we propose to proceed with the eight already considered and approved.
Bu sırada işimi yapmaya devam etmek istiyorum.
I intend to keep doing my job.
Refah ve güvenliğimizin korunmaya devam edeceğinin garantisini nasıl verebilirsiniz?
So what can you offer by way of a guarantee that our peace and our safety will still be protected?
Amerika halkı, sizlere hizmet etmek hayatımın en büyük ayrıcalığı oldu. Benden hizmet beklenmeyene dek devam etmeye de söz veriyorum.
And to the American people, let me say that it has been the privilege of my lifetime to serve you, and I promise to continue serving until I am asked of service no more.
Ve şu anda, pratik olarak devam edecek hiçbir şeyimiz yok.
And right now, we've got practically nothing to go on.
Gereken anılarını hatırlayana kadar onu sorgulamaya devam edeceğiz!
And we will continue interrogating him until he recovers actionable memories!
Dinle, yüremeye devam et, Erin.
Listen, just keep moving, Erin.
Sakin olun, hareket etmeye devam edin.
Just stay calm, keep moving.
Bu iyi, demek istediğim, Eğer böyle devam edersek...
Well, that's good, I mean, if we keep going that way...
Reade, Tasha, Riley'nin dosyalarını incelemeye devam edin.
Reade, Tasha, keep searching through Riley's files.
Ve hala devam ediyor.
And it's still day to day.
Hala da devam ediyor.
That's still the deal.
Hayır, sen boş boş konuşmaya devam et, o adam seni birazdan öldürecek.
No, you keep screwing around, that guy's gonna jack you up.
Devam etmeliyiz.
We need to move on.
Ve devamında?
And afterwards?
Partnership için tüm bu altyapı tesislerini inşa ettiler, fakat devam ettirmediler.
They've built up all this infrastructure for The Partnership, but they haven't been maintaining it.
Nefes almaya devam et.
Just keep breathing.
İkizim olmadan nasıl devam edebileceğimi bilmiyorum.
I don't know how I will go on without my twin brother.
Gitmeye devam etmekten emin misin?
You sure you want to keep going?
- Devamı gelecek değil mi?
- Or is... there's more.
Sen gittikten sonra da, hayat devam etti.
Life goes on after you disappear. Yeah.
Bu daha iyi, devam et bakalım.
Oh, okay. Better. Please proceed.
Ve ben... oyunda Sloane ile devam edeceğim, gerçekten çok sıkı çalıştı bu iş için, ayrıca oyunda da çok iyi, hatta muhteşem.
And I, um... Um... I'm keeping Sloane in the play, because she's worked really hard, you know, and she's good in the play, she's great.
Ona güveniyorum, anlıyor musun, bu yüzden oyuna onunla devam edeceğim.
You know, I trust her, so I'm, I'm keeping her in the play.
Evet, Sloane ile birlikte olmaya devam edeceğim. Çünkü, nazik ve tatlı birisi, ayrıca komik de.
I'm gonna continue to date Sloane, because she's kind and she's sweet, she's funny.
Siz, ikinizi seviyorum, ama bana bunu söylemeye devam ederseniz, bu evde artık hoş karşılanmayacaksınız.
And I love you two, but if you tell me to move on again you will not be welcome in our home.
Ayrıca, ben... buna devam etmek de istiyor muyum, onu da bilmiyorum ki.
And I, uh... I'm really not sure that I want to.
Başına gelen en kötü şeyi, kabullenip, yoluna devam etmeye çalışıyor.
It seems he may have taken the worst thing that ever happened to him in his life, and tried to push on.
Bilirsiniz, evlilik... hep neşeli devam eden bir şey değildir.
You know, marriage is not something that you enter into lightly.
Ve ben sizin tutkuyu devam ettirme... sözlerini dinledim.
And I was listening to your vows, and, um, you promised to keep the passion alive.
Nerde bıraktıysak sonunda oradan devam edebiliriz.
It's... finally pick up where we left off.
.. ya kıyısından dönerler, ya da şarampole yuvarlanırlar. ... En sonunda da ya sahip olduğun şeyler için.. .. mücadele etmeye devam edersin ya da artık yorulduğunu düşünürsün ve çabalamayı bırakırsın.
( chuckles )... you either roll up your sleeves and you fight for what you've got or you decide that you're tired and you give up.
Ve gruba katıldığımdan beri burada olmaya devam edebilmem için..... evde benim boşluğumu dolduruyor.
And since I've joined this band, he's picked up all the slack at home just so I could be here.
* Ve parti devam edrken ve ben sana şarkı söyletiken izle beni *
* And watch me as I bring make you sing it make the party go *
Evet, Sloane ile çıkmaya devam edeceğim. Çünkü, o kibar ve çok hoş birisi hatta çok eğlenceli.
Yeah, I'm gonna continue to date Sloane because she's kind, and she's sweet, she's funny.
Siz de katılıyordunuz, sonrasında da biz size bakmaya devam ediyorduk.
You attend the meetings, and then we continue to feed you.
Devam etsene.
Take it away.
Kuru Mevsim ve rüzgar sözleşmelerinde, devam eden bir büyüme gözlemledik bu çeyrekteki tüm tahminlerimizde.
Uh... through our position in... Dry Season and Wind Contracts, we've seen continued growth beyond all projections this quarter.
Yağış miktarları çok düşükken, en düşük noktada bile, eğer sözleşmelere devam edersek, karınızda yükselme görmeyi planlıyoruz...
Um... as, um... the precipitation levels were below, even the lowest estimates, uh, we plan to see profits rise as we maintain those contracts over the next few months...
Ama siz üzerinde çalışmaya devam edin.
It just can't happen in the first hundred days. Keep working on it, though.
Böyle yapmaya devam edemeyiz.
We can't keep doing this.
Hadi, derine dalmaya devam et.
Come on.
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edemiyorum 17
devam edeyim mi 59
devam etmelisin 17
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edebilirsin 25
devam edemiyorum 17
devam edeyim mi 59
devam etmelisin 17