Devam etmelisin перевод на английский
812 параллельный перевод
- İşine devam etmelisin.
- You must go on with your work.
Dindarlık dediğin zalimliğinle acı çektirmeye devam etmelisin.
You must keep me tormented with that cruelty you think so pious.
Ama şu an içindesin, ve devam etmelisin.
But now that you're in it, you might as well go...
- Buradan itibaren yalnız devam etmelisin.
From here you must proceed alone.
Yaşamaya devam etmelisin.
Your life is ahead of you now.
Ve sen de bunu elde etmek için devam etmelisin, Frank.
And you must go on trying to win for me, Frank.
Sonraki büyük elde, artırarak seni çekilmeye zorlayacaklar. Ama sen devam etmelisin.
The next big pot they try to force you out with a raise - you gotta stay with'em.
O zaman İsa için dua etmeye devam etmelisin, Dua ettiğimiz şeyi bize verecektir.
Then you must go on praying, for Jesus has promised what we pray to Him for, He will give us.
Ama bunu anlamak için denemeye devam etmelisin, sonuna kadar.
But we've got to keep trying to understand it, right to the end.
Sen rolüne devam etmelisin.
You should've kept up the pretense.
Ama diğer dokuz maddeyi, barışı sağlamak ve korumak adına onaylayacağım. Çünkü biliyorum ki sen kral olarak kalmaya devam etmelisin. Ne olursa olsun...
But I shall agree to the nine other articles in the spirit of peace and because I know you must remain King in all and of all, save the honor of God.
Denemeye devam etmelisin.
You'd better keep on trying.
Eğer yolun ortasından yürü diyorsan ne olursa olsun yoluna devam etmelisin.
If you say to walk down the middle, then you should keep walking no matter what.
Bay Le Vau, terası desteklemek için diktiğin bu açık kemerlere devam etmelisin.
Mr. Le Vau, you must continue those open archways that you have erected to support the terrace.
Bunun için çok çalışmaya devam etmelisin.
You've got to just keep plugging away at them.
Bunu hatırlamaya devam etmelisin, Kaptan.
You must continue to remember that, Captain.
- Devam etmelisin.
- You must!
- devam etmelisin istersen bir köpek gibi inleyebilirsin ama bunun birliğine bir faydası olmaz.
You can howl at the moon if you want to, but it's not going to get us back to Fort Reunion.
Ayağı kalkmaya devam etmelisin, çünkü kalkmazsan, adi insanlar senin üzerine toprak atmaya devam eder.
Got to keep getting up, cause if you don't, some son of a bitch'll start shoveling dirt on you.
- Devam etmelisin. - Tek umudum sensin, Florence.
You must go on.
İptal sigortalarına erişmek için iki saatimiz kalmış ve sen de patronunun işini yapmaya devam etmelisin, öyle mi?
Two hours to reach your fusing mechanism... and you must get on with your master's business.
Geyşanın yerine devam etmelisin.
You must go on in place of the geisha.
İkincisini de yere düşürsen bile, onu arkadan bırakıp devam etmelisin. ... tek somunla yetinebilirsin çünkü uzun süre yetmeyecek.
Even if you loose the second one, you must leave it behind you can subsist with one loaf because it does not last long.
Ve yoluna devam etmelisin.
And you must carry on
At çalmaya devam etmelisin.
You ought to stick to stealing horses.
Sen de inkâr etmeye devam etmelisin.
- You've gotta deny it. - What's happening with Alvarez?
Dinle, benim gibi biriyle olmak senin için zordur. Ancak yalnızca anlatmaya devam etmelisin ve ben dediklerini anlamaya başlayacağım.
You see, it's difficult for you with someone like me but you've just got to keep telling me and I'll start to take it in.
- Ama devam etmelisin.
- But you've got to go on.
Bu yüzden hemen o yataktan çikmali, ve isine devam etmelisin.
Get better soon so you can do more.
İyi iş çıkardın ama böyle devam etmelisin.
You done good, but you gotta keep doing good.
Tatlım, devam etmelisin. Tamam mı?
Honey, you have to go on.
Sen de hayatına devam etmelisin.
He's gone, and you got to go on with your life now.
Denemeye devam etmelisin.
You've gotta keep on trying.
- Üniversiteye devam etmelisin.
Study more at the college.
- Oyunculuğa devam etmelisin...
- You have to stay with - -
Belki de yola devam etmelisin.
Maybe you oughta go on ahead.
Yaban çiçekleri dengesizdir, bu yüzden kavurmaya devam etmelisin.
Wild flowers are very unstable, so you have to keep scorching them.
Hayatına devam etmelisin, ben dönene kadar sadece birkaç gün için.
You just gotta carry on, just for a few days till I get back.
Kente gitmek için, düz devam etmelisin.
To go to town, you go straight.
Devam etmelisin, Alice.
You gotta keep goin', Alice.
İyi iş çıkardın ama böyle devam etmelisin.
Play with it. You done good, but you've got to keep doing good.
Ask konusunda uzman degilim ama Ronnie'yi bir kenara atip hayatina devam etmek istiyorsan gerçekten hayatina devam etmelisin.
Look, I'm not an expert on love, but I think in order to move on from Ronnie, you actually have to move on.
Sürekli sansini denemeye, zar atmaya devam etmelisin. Sonunda konusmak isteyen birini bulursun.
You got to keep taking chances, keep rolling the dice till you find someone who does want to talk.
Yaşamaya devam etmelisin diyor.
He says I have to startletting go.
Onu seviyorsan... Onu gerçekten seviyorsan sevmeye devam etmelisin. - Tamam.
If you love him... if you really love him... then just keep on loving him.
Ama bu yola beraber devam edeceksek, bu yazı yalnız geçirmeme müsaade etmelisin.
But if we are going to go on together, you've got to let me alone this summer.
Devam etmelisin.
You must.
Devam etmelisin!
You've got to go on!
Devam etmelisin.
You have to.
Aynı nezaketimin devamı için kendine çok dikkat etmelisin.
So you take care now to extend me the same courtesy.
Oyuna devam etmelisin.
You have to leave.
etmelisin 16
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edemiyorum 17
devam edeyim mi 59
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edemiyorum 17
devam edeyim mi 59