Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Değilse

Değilse перевод на английский

11,677 параллельный перевод
Gerçek değilse istemiyorum.
Not unless it's real.
Cinayet değilse ne?
What is it, then? Hold on.
Eğer beyefendi eş olmaya gönüllü değilse...
If the man isn't willing to participate...
Öyle değilse bile, neydi o... Aralıklı taşkınlık rahatsızlığı.
intermittent explosive disorder?
Doğru değilse neden konuşma yapayım?
It's not true so why would I address it?
Eğer sizden biri değilse elimizde daha önemli bir konu var demektir.
It just makes sense for us to be the ones to go. Hiccup, please! For all that is sacred in Thor's world, you cannot leave me alone with these two...
Başka bir şeyle değilse bile belki de mantıkla.
Well, if by nothing else, then, perhaps, logic.
Katil Lucien değilse...
If Lucien isn't the killer...
Senin, Beth'in kocası ve benim dostum olduğun konusunda eminim. - Ama o anılar güvenilir değilse...
I'm convinced that you're Beth's husband and I'm your friend, but if those memories can't be trusted, then...
Peki, bu gece değilse, ne zaman? Bilmem.
Okay, but if not tonight, when?
Eğer senin için de sorun değilse, Rick...
If it's all the same to you, Rick,
New York altı aydan bir saniye bile uzun değilse ve manyak gibi zenginsen yaşamak için harika bir şehir.
New York's a great city to live in for six months and not a second longer and only if you're insanely wealthy. I can't wait!
Hiç değilse şu giysilerini bir değiştir.
Did you even hear anything that I said!
Hiç değilse yarısını taşıyamaz mısın?
Hey, can't you help him with some of those?
Hiç değilse yemek onu biraz yatıştırıyor.
All this food is making him a lot less moody.
- Özel Kuvvetler'de değilse tabii.
Not if she was Special Ops.
- Hiç değilse farkındasın.
At least you know. But sir!
Bedenim değilse bile yüreğim buz gibi.
Even if my body isn't, my heart is frozen solid.
Sadece arkadaşlarımla içki içerim ve bu halihazırda yeterince açık değilse, senden hoşlanmıyorum.
I only drink with friends, and, unless this isn't abundantly clear, I don't like you.
Bu bir insanın hayatını mahvetmek değilse ne öyledir bilmiyorum.
If that's not ruining a person's life, then I don't know what is.
Ya kimse peşinde değilse?
What if nobody's after you?
İyi bir yalancı değilse, hiç sanmıyorum.
Unless he's a really good liar, I don't think so.
Ya değilse?
What if she's not?
Malzeme kedi balığı değilse, ne yaparım bilemiyorum.
I don't know what to do with it.
Yani yatağın burada değilse, maalesef onu bulamazsın.
So if your mattress isn't here, I'm afraid it's gone. Hey, I bet that's it.
Değilse, kaçmış demektir.
If she ain't, she's in the wind.
Ağaçların arasından çıkıp seni orada otururken görmek hayatımda gördüğüm en güzel şey değilse ben de ne olayım.
Coming out of those woods just now, seeing you sitting there, I'll be damned if it wasn't the best thing I had ever seen.
Aurora senin için bazı faydaları olan bir arkadaş değilse ne?
What is Aurora to you if not a friend with certain benefits?
Ama Rebekah'a yaptıklarımı düşünürsek sanırım bu beklenen bir şey tabii öfkenin kaynağı küçük evcil hayvanına yönelttiğim tehdit değilse.
I suppose it's to be expected unless the source of your ire is the threat I made against your little pet.
Her zaman haklıdır, değilse adım Paige Dineen değil.
He's always right, or my name isn't Paige Dineen.
Toby'nin ilaç hesaplarına güveniyorum ama ya BooBoo sandığımız gibi bir eczacı değilse.
I trust Toby's drug calculations, but what if BooBoo is not the pharmacist that we think he is.
Sekiz tamam, hem en iyi değilse de bir ilk olur.
Eight, if she is not your finest, you'll be her first.
Mucizeler sihir değilse nedir Lordum?
What are miracles, Lord, if not magic?
Ya problem sırtında değilse?
What... what if it's not his back?
Eğer kalple ilgili değilse, damarlarla ilgili olabilir.
If it's not cardiac, maybe it's vascular.
- Peki ya öyle değilse?
What if it wasn't?
Tamir bizi korumak için yanımızda değilse, bu bizi koruyacaktır.
Like the Prophet. If Tamir isn't here to protect us, this will keep us safe.
Bugünkü şeylerden sonra onlar tahtadan değilse bile umurumda değil.
The way things are going today, I don't even care if those aren't the wooden ones.
Eğer bu senin olayın değilse cidden sorun yok.
It's really okay if this is not your thing.
Eğer Sarah o gece Joel ile birlikte değilse bütün hayatı değişmiş demektir. Kiminleydi o zaman?
And so, if Sarah wasn't with Joel on the night that her entire life changed, who was she with?
Pekala... öyle değilse neden onu öldürdünüz D. Cruz?
Well... if that isn't it, then... why did you kill her, Dr. Cruz?
Eğer bu kafatasıyla birlikte değilse katil onu temizlemeyi unutmuş olabilir.
And if it wasn't with the skull, maybe the killer didn't clean it off.
Eğer olay bu değilse, o zaman lüften beni kocamın cinayetiyle suçlayın. Ama sanıyorum ki bu, delil yetersizliğinden dolayı olamıyor.
If that's not the case, then please charge me with my husband's murder, though I'm guessing that hasn't happened due to lack of evidence.
Binada bile değilse tecridi nasıl başlatmış olabilir?
How'd she initiate a lockdown if she's not even in the building?
Biliyorum kulağa çılgınca geliyor ama o değilse çok büyük bir tesadüf olurdu.
I know it sounds crazy, but it's actually a pretty big coincidence if she didn't.
Ama ya sorun çıkaran rehineler aslında rehine değilse?
But what if the troublemaker hostages weren't hostages at all?
Ya ikisi de değilse?
What if it's neither?
Evet millet, eğer daha önce yaşadığımız şey kıyamet değilse bu tam da bunun işareti bence.
Well, people. If we weren't already in an apocalypse, this would be a damn obvious sign.
Peki ya değilse?
What if it's not?
Eğer benim için değilse Onları durdurabilirdik.
If it wasn't for me, we could have stopped them.
Eğer benim için değilse Hâlâ esir tutulacaksın.
If it wasn't for me, you'd still be held prisoner.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]