Dinle dostum перевод на английский
1,018 параллельный перевод
Dinle dostum, git ona sızlan, bana değil.
Now, listen, friend, your beef's with her, not with me.
Ben de ona dedim ki : " Dinle dostum.
Ha ha! And I say to him, " Listen, my friend.
Dinle dostum, istediğimi nasıl alacağımı biliyorum.
Now, listen, pally, I know how to get what I want.
Dinle dostum, burada kalırsak asla başaramayız.
Listen my friend we won't succeed if we both stay here.
Dinle dostum, bu durum gitgide daha da ilginçleşiyor.
Hey, listen, man, this thing is getting pretty far out.
Dinle dostum, bana "Mule" de. Herkes diyor zaten.
Listen, man, call me "Mule." Everybody else does.
Dinle dostum, yetkimiz var.
Listen, buddy, we got a warrant. You know what a warrant is?
- Çok doğru. Aklımdan geçen bu. Dinle dostum, insan yapması gerekeni yapmalı.
Well. my friend, one must do what one must do.
Dinle dostum, bu iş bittikten sonra, psikiyatrik yardım almalısın.
Listen, fella, after this is over you should seek out psychiatric help.
Dinle dostum.
Listen, buddy.
Dinle dostum, şükret ki, tam bu zamanda ben Roma'ya geldim.
Listen, old friend, and be thankful I arrived in Rome.
Dinle dostum, sana anlatayım.
Listen, old friend, let me tell you.
Dinle dostum. Sıkıntı yok.
Listen, man, it's no sweat.
Ses iyi geliyor. Dinle dostum...
( MAN ON CB ) Sounds good to me, Tower of Power.
Dinle dostum, Ben başımın çaresine bakabilirim.
Listen, buddy, I take care of my body, my body takes care of me.
Dinle dostum.
Listen, my friend.
Dinle dostum, kendine istediğin ölümü seçebilirsin ama benim de yaşamaya hakkım var biliyor musun?
You've got a right to get killed, I have a right to live.
Dinle dostum, lütfen.
Listen, man, will you?
"Dinle dostum, sen Avrupa'ya gitmelisin. " Çünkü orada farklı bir müzik yapıyorlar.
"Look, Ned, you ought to go on over to Europe see, over there they play a different sound."
Dinle dostum.
Now listen, mate.
" Dinle dostum, bu lanet herif katilin teki!
Those fucking guys are killers!
Hey dinle dostum.
Hey, man, listen.
Tamam, dinle dostum...
Okay, listen...
Dinle dostum. 30 yıldır kimseye vurmadım ama sana söyleyeyim ama şu anda büyük zararlar verebilecek durumdayım, tamam mı?
L... Now, look, pal. I have not hit anybody in 30 years, but I'll tell you I am capable of doing tremendous damage just now, okay?
Dinle dostum.
Hey, man, listen.
Dinle sevgili dostum. Bilimsel maceralar, öngörülerle doludur.
My dear friend, you must realise that the scientific journey is full of unforeseeable events.
- Dinle, dostum. Kimseye değmez.
Nobody is worthy of this.
Beni dinle, dostum... O Yahudi tabelası ana caddemizden yok edilmeli, anlıyor musun?
Listen to me, my friend - that Jewish sign must disappear from our main street, understand?
Dinle beni, dostum.
Listen to me, my friend.
Evet, dinle, dostum, şansımız varsa akşam yemeğinde iki tek atarız.
Yeah, well, listen, buddy, with a little luck we'll all be bombed by suppertime.
Dinle, buraya geldim çünkü,... adamların, dostum Aaron'u nerede bulacağımı bildiğini söylediler.
Listen, I only came here because your man said you'd tell me where I could find my friend Aaron.
Bak, küçük dostum, beni dinle.
Little buddy, look, listen to me.
Dinle, ne istersen, dostum.
Listen, anything you want, man.
Şimdi beni dinle, dostum... Belki, Bir Roger olduğundan her istediğini yapabileceğini düşünüyorsun.
Now you listen to me, amigo... maybe you think you can do anything you want, because you are a Rogers.
- Dinle, dostum...
- Listen, friend...
Dinle, eski dostum.
Listen, old friend.
- Beni dinle, dostum.
- Listen here, my Kraut-Mick friend.
Dinle, dostum.
Listen, my friend.
- Ondan biraz daha istiyorum! Dinle, dostum.
I want her some more!
Beni dinle, dostum.
Listen, friend.
Dinle, tüm bu savaşçılar... benim dostum Senin gibi. Sorun çıkarmazsan sevinirim
Listen, the righteous heroes are my friends including you, so long as you're not causing trouble
Dinle, dostum.
Listen, men.
Hey dostum, dinle şunu.
Man, listen to this.
şimdi beni dinle, dostum. Gözlerini bu tukis'e dik ve San Francisco'ya gelene kadar oradan ayırma.
Now listen to me, cuz... you keep your eyes on this tokhes... and don't you take them off till we get to San Francisco!
Dostum, oyun alanındaki söylediklerimizi dinle kalbinin renklerini, senin hayatın aşkın rengi.
"My friend, hear what our playground tells..." "colour your heart, you life in hues of love..."
Şimdi beni dinle, mahkemede işler aleyhime olursa... dostum olduğunu biliyorum John.
Now listen, if it all goes wrong in there for me...
Dinle dostum!
Listen, man!
Dinle, dostum. Senin de bana benim sana olduğu kadar ihtiyacın var.
Listen, man, you need me just as much as I need you.
Evet dostum, iyi dinle!
Now my friend, listen.
- Dinle dostum.
- You better listen, pal.
Dinle, Sam, dostum. Hemen halletmem gereken bir ayak işi var.
Listen, Sam, old man, I have an errand to run.
dostum 6912
dostum benim 16
dostumuz 17
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinlen 93
dinle ahbap 23
dinle baba 21
dinleme 19
dostum benim 16
dostumuz 17
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinlen 93
dinle ahbap 23
dinle baba 21
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlemek istemiyorum 29
dinleyin 2039
dinle beni 1110
dinlemek istiyorum 18
dinledim 33
dinlenin 36
dinlen biraz 26
dinlenmen gerek 19
dinlenmelisin 59
dinlemek istemiyorum 29