Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ D ] / Dokun ona

Dokun ona перевод на английский

101 параллельный перевод
Dokun ona. düzelt onu.
Touch it. Pick it up.
Oh, dokun ona, Ezra.
Oh, touch her, Ezra.
Dokun ona, okşa onu.
Touch it, scratch it.
- Hadi dokun ona.
- Give him a touch.
Dokun ona.
Touch it.
- Dokun ona doktor gibi, tekrar ona kol dik -
- Took her to the doctor, sewed her arm on again -
Dokun ona.
Touch him.
Dokun ona.
Touch her.
dokun ona, dokun ona.
Touch it, touch it.
Dokun ona...
Touch it...
Dokun ona...
Touch it!
Güzel, Dokun ona!
Nice. Touch it!
Dokun ona.
Feel it, my love.
Bu eldivene bak.Dokun ona.
Look at this glove. Touch it.
Haydi, dokun ona.
Go on-touch that pad.
- Dokun ona.
- - Tócala -
- Dokun ona ve ölürsün!
Touch her and die!
Dokun ona.
Go to it.
Tamam. Sadece-sadece dokun ona.
Just-Just touch'im.
- Oldukça eminim, dokun ona.
- I'm pretty sure you touch it.
Dokun ona.
Touch yourself.
Dokun ona, ısırmaz.
Feel her, she won't bite.
Şimdi buraya gel ve dokun ona.
Now, get over here and touch it.
Dokun ona anlamak için.
- Touch her to find out
Oh, devam et, dokun ona.
Oh, go on, touch it.
Gücü serbest bırak ve dokun ona!
Release the power and touch'em!
Dokun ona.
Tap that.
Tamamdır dokun ona serseri.
Yes, touch him, bum. - All right.
Ona dokun.
Feel it.
Ona yavaşça dokun.
Touch him softly.
omuzuna dokun ve ona söyle şimdi :
Touch her on a shoulder and say to her now :
Bırak ona bakmayı ve bana dokun, Çinli.
quit looking at him and touch me, chink.
Eğer ona dokun, yakındır sonun.
Touch that gun, I'll burn you down.
- Hadi, dokun ona. Gel hadi.
- Come.
Ona bir mızıkaya dokunur gibi dokun. Nazikçe. Yin.
Touch her like a harmonic... gently, yin... but sure, definitive.
Ona tekrar dokun, seni sübyancılıktan içeri atarım.
Touch her again, I'll have you violated on a kiddie-raper beef.
Ona dokun ve öl.
Touch her and die.
Ona dokun çıksın.
Just tag him out!
Ne yapmamı istiyorsun? Ona dokun.
WHAT WOULD YOU LIKE ME TO DO?
Ona bir dokun da, şu kılıçla bağırsaklarını deleyim.
You touch it, and I'll stick this blade in your gut.
Ona dokun da seni öldüreyim!
Touch him and I'll kill you!
Sakın dokun ma ona!
Don't touch that!
Dokun ona! Dokun!
Touch him.
- Ona dokun.
- Touch it!
- Ne? - Sadece ona dokun.
Just touch this.
Arada bir, yumruğunla ona dokun.
Every now and then, touch him with a jab.
- Sadece dokun ona.
Just go touch him.
Şimdi ona dokun.
Now, touch her.
- Ona dokun. - İşte.
- Here.
Bu kadar gösteri yeter, ona parmağınla dokun artık, E.T.
Enough with the showmanship, just touch him with the finger, E.T.
Sadece ona dokun ve bunu sor.
You just have to touch him and ask him.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]