Ona söyleme перевод на английский
1,066 параллельный перевод
Chih-hao başarıyla dönmeden önce, ona söyleme...
Before Chih-hao comes back with success, Don't tell him...
Sanırım bahane ama ona söyleme.
I think it was an excuse, but don't tell her.
Ona söyleme.
Don't tell her.
- Bu sadece sıradan bir araştırma uçuşu ama bunu ona söyleme.
- What's this about a mission? - It's just a routine recon flight but don't tell him that.
- Bunu ona söyleme!
- Don't tell him that!
Ona söyleme!
Don't tell him!
Geldiğimi ona söyleme.
Uh, don't tell him that I'm comin'.
- Linda dünkü randevusunu kaçırdığı için ona söyleme şansı bulamadım, ama o hamile değil.
Linda missed her appointment yesterday, so I didn't get a chance to tell her, but she's not pregnant.
Bunları benim sana anlattığımı ona söyleme.
Don't tell him I told you.
- Ona söyleme.
Don't tell him about the money.
Hayır ona söyleme.
- No, no, no, don't tell him that.
Aradığımı ona söyleme.
Don't tell him I called you.
Doktoru benim gönderdiğimi ona söyleme.
Don't tell her I sent for the doctor.
- Hayır... Ve sakın ona söyleme, tamam mı?
- No... and don't tell her, ok?
Ona hangi yolu seçtiğimizi söyleme!
Don't tell him which direction we've taken!
Bundan Danjel'e bahsetme ve ona iyi olmadığımı da soyleme.
Don't mention anything about this to Danjel, and don't tell him I'm unwell.
Ama ona, bunu söylediğimi söyleme.
But don't tell her I said that.
Sakın ona, bunu söylediğimi söyleme.
But don't tell him I said that.
Ona şarkı söyleme dersleri aldırdım nasıl giyinileceğini öğrettim, ilk işini ben buldum.
I got her singing lessons, taught her how to dress, got her first gig.
Ona benim söylediğimi söyleme.
Don't tell him I said it.
Justine, ona sakın sırrımızı söyleme.
Justine. Don't tell of our secret.
Bu konuda ona bişey söyleme.
Don't say anything about Jeannette.
Ona hiçbir şey söyleme.
Tonight, at the engagement, she will apologise
Söyleme ona.
Don't tell him.
Ona bir şey söyleme.
Don't tell him anything.
Ona hiç bir şey söyleme.
Tell him you couldn't find me.
Ama ona ne istediğini söyleme şansım olmadı.
But I didn't get a chance to tell him what you want.
Jerry ararsa ona hiçbir şey söyleme, tamam mı?
If Jerry calls, don't tell him anything, OK?
Neyse boş ver. Ona hiçbir şey söyleme.
Never mind I'll do it myself.
Ama sakın ona parçaları nereden bulduğunu söyleme.
But don't tell him where you got the pieces from
Ve ne yaparsan yap, sakın ona lisede olduğunu söyleme.
And whatever you do, Jesus, don't tell her you're in high school.
Ona da bir şey söyleme.
You don't tell her anything.
Bunu sana verdiğimi söyleme, ama ara sıra ona biraz para ver.
Don't tell her I gave it to you, but give her some from time to time.
# Tanrı yasakladı, Ona üşüdüğünü ve onun kendisini ısıtacağını söyleme şansını elde etmeden önce # beklemek zorundaydı #
She's filling it up God forbid he should wait Before he has the chance to tell her he's chilly, she'll go put a log on the fire - Anshel?
Fakat ona sakın söyleme, duydun mu beni?
But don't tell him, you hear?
Böyle söylediğimi söyleme ona ama yapı denetim görevlisi binayı kontrol etti ve evin çok iyi durumda olduğunu söyledi.
Don't tell him I said so, but the building inspector who checked it out says his house is in terrific shape.
Hemen söyleme. Daha önce yaptıkları için ona iyi bir ders vereceğim.
- Don't tell him yet, first I wanna give him hard time for what happened before.
Söyleme ona, baba.
Don't tell him, Daddy.
Ona hiçbir şey söyleme Hannibal!
Don't tell him nothing, Hannibal!
Ne yaparsan yap ama sakın ona uzaylı olduğunu söyleme.
don't let her know you're an alien.
Ona sakın söyleme ama, paçaları ne zaman yer değse ben kaldırırdım.
EVERY SO OFTEN, WHEN HE GETS TOO BIG FOR HIS BRITCHES I BRING IT UP.
Sadece ona beni tandığını söyleme.
Just don't tell her you know me.
Ve, Vincent, ona hiçbirşey söyleme.
And, Vincent, don't tell her anything.
Seninki ne? - Ona adını söyleme.
- Don't tell him your name.
Ona bir şey söyleme yeter.
Just don't tell her anything.
Ona atla ilgili hiçbir şey söyleme.
Say nothing to him about the horse.
- Ona bunu söyleme.
- DON'T TELL HIM THAT.
Ona benim yanımda öyle söyleme Jasper.
Don't call her a whore.
Arjuna'yı karşıma getir, ve ona, onun annesinin oğlu olduğumu söyleme.
Put Arjuna in front of me, and do not tell him I'm his mother's son.
Ona yalan söyleme, Donna, tamam mı?
Don't go bullshitting him, Donna, OK?
Ona hiçbir şey söyleme.
But don't tell him.
ona söylemelisin 22
ona söylemedin mi 18
ona söylemedim 18
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söylemedim 113
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylemeyecek misin 32
ona söylemedin mi 18
ona söylemedim 18
söyleme 186
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söylemedim 113
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylemeyecek misin 32
söylemem gerek 33
söylemedi 153
söylemedim mi 39
söylemeyi unuttum 69
söylemesi kolay 78
söylemeliyim ki 66
söylemeye çalıştığım şey 24
söylemene gerek yok 37
söylemek zorundayım 27
söylemem gereken bir şey var 23
söylemedi 153
söylemedim mi 39
söylemeyi unuttum 69
söylemesi kolay 78
söylemeliyim ki 66
söylemeye çalıştığım şey 24
söylemene gerek yok 37
söylemek zorundayım 27
söylemem gereken bir şey var 23