Düşünüyordum da перевод на английский
4,071 параллельный перевод
Düşünüyordum da, birlikte alışveriş merkezine gidip bana dar şeyler alabiliriz.
I was thinking, tonight you and I could go to the mall and maybe buy me something slinky.
Düşünüyordum da, Owen Adası yolunda beni vurmadığın- -
So I was thinking, since you didn't shoot me on the way out to Owen Island...
Aslında, düşünüyordum da, bugün bir şeyler yazmaya çalışıyordum.
Well, actually, I was thinking about just, uh, trying to do some writing today.
Düşünüyordum da...
I've been thinking, and...
Her neyse, düşünüyordum da, yani eğer istersen birer içki içebiliriz belki?
Anyway, I was thinking that, uh, maybe, you know if you wanted to, we could perhaps grab a drink?
Düşünüyordum da belki buraya daha sık gelmeye başlarım.
♪ Christopher Columbus may have reached... ♪ You know, I was thinking I might start coming here more often.
Aslında düşünüyordum da bu öğleden sonra San Ysidro'ya bir göz atabiliriz.
Um, well, I was actually thinking about checking out San Ysidro this afternoon.
- Düşünüyordum da...
- I've just been thinking,
Sadece düşünüyordum da dostlarım ama uzmanımız yok.
I'm all for dreaming, big chaps, but we ain't got the expertise.
Affedersin, sesli düşünüyordum da.
Sorry, I was just thinking aloud.
Ve öyleyse, düşünüyordum da, müfettiş. Eğer bu sokaklarda kendi başıma bir dolaşsaydım...
And so, I thought, Inspector, if I took a turn through those streets myself,
Düşünüyordum da evde öyle dolanarak teyzeme bir yararım yok, değil mi?
I've been thinking, I'm not doing my aunt any good by moping around at home, all right?
Cinayet mahallerinin kurgulandığı yol hakkında düşünüyordum da.
Well, I have been giving some thought to the, uh... to the way in which the scenes were staged.
Karavanı düşünüyordum da belki de seni götürmeliyimdir.
I've been doing some thinking about the trailer, and... I think maybe I should take you,
Zamanlamam kötü olabilir ama, şey düşünüyordum da iki kira olayı çok saçma.
So... This might be a weird time, but... I was just thinking this whole two rent thing, it's... it's crazy.
# Ve düşünüyordum da #
♪ and I'm thinking
Şey, düşünüyordum da ismimiz biraz 50'li yıllardan kalma gibi.
I've been thinking... our name sounds a little... Uh, yeah. '50s, or whatever.
Düşünüyordum da yüzüme gelen bu yumruk bir tokat gibi oldu.
I've been thinking... that punch in the face was a real slap in the face.
Düşünüyordum da belki gidip, karideslere kalite-kontrol yapıp, buraya getirirsin.
I was thinking maybe you could head down there, quality-control the shrimp and bring it on back.
Konuşmamızı düşünüyordum da.
I've been thinking about our conversation.
Düşünüyordum da...
I just thought...
Düşünüyordum da, acaba yatırımı 220.000 yerine 440.000yapsak nasıl olur?
I was wondering if you would invest 440,000 instead of 220,000.
Düşünüyordum da eğer elimde hassas bir belge olsaydı,... evimde korumasız bırakmazdım, gittiğim her yere yanımda götürürdüm.
It occurred to me, My Lord, that were I in possession of a very sensitive document, I would not leave it unguarded in my home but rather, I would take it with me wherever I went.
Düşünüyordum da, kasabada birçok kişinin silahı var.
I've been thinking- - a lot of folks have guns in our town.
Düşünüyordum da, o bir jeneratör bile olabilir.
I was thinking it could even be the generator.
- Düşünüyordum da sen ve Emily...
- I was thinking you and Emily...
Düşünüyordum da belki benim evimde biraz daha zaman geçirmek istersin?
So, I was thinking, maybe you might wanna spend some more time at my place?
- Şey, düşünüyordum da her koçun biraz yardıma ihtiyacı vardır.
- I was thinking. Every coach needs a little help.
Düşünüyordum da, senle Sue üniversiteye gidince biraz dışlanmış hissedecek.
And I'm thinking, what with you and Sue going off to college, that's he's feeling kind of left out.
Düşünüyordum da belki de Mickey uzun bir geziye gitti yeni adresini söylemeyi de unuttu.
So I'm thinking maybe Mickey just went on a long trip, forgot to leave a forwarding address.
Düşünüyordum da, bir gün beraber şehre kriket izlemeye gitsek ya?
Hey, I was thinking... How about you and me go to the cricket one day up in town?
Düşünüyordum da biriyle baş başa tanışmak gerilmene sebep olmuş olabilir bu yüzden cuma akşamı bizimkilerle parti veriyoruz.
You know, I-I've been thinking that... maybe meeting somebody one-on-one is too intense, so... Friday night, my friends are having a party.
Düşünüyordum da... şehrin insanlarını sevdim yargıç hakkında daha fazla bilgi almak isterdim.
I just really think That the people of this town Would love to read more about their Judge.
Düşünüyordum da... yeniden yapmak ister misin?
So, I was thinking... do you want to, you know... again?
Ben düşünüyordum da...
I was thinking, um...
Düşünüyordum da oraya gideriz...
I was thinking we could drive down there. - And then...
- Bir tane yapmayı düşünüyordum da.
I was thinking I would make a rocking chair.
Kiliseye gitmeyi düşünüyordum da.
I was thinking of going to church.
Ben de seni aramayı ya da yanına uğramayı düşünüyordum.
I've been meaning to call or stop by.
"Nasıl olur da sonu böyle olur?" diye düşünüyordum.
I thought, "How can this end for her?"
Cybertron'da mahvolduğunu düşünüyordum.
I thought you'd perished on Cybertron.
Birkaç şehir adıyla da gidebileceğimizi düşünüyordum.
I was also thinking I could go with something more like a place name.
Sen iyi misin? Her şeyin nasıl da böyle alt üst olduğunu düşünüyordum.
You okay? I was just thinking how screwed up everything is.
Bunun hakkında düşünüyordum ve,... aramızdaki şeyin tam da geçen yıl bu gece başlamış olması tesadüf olamaz.
I've been thinking about it, and I don't think it's a coincidence that our thing started this exact night last year.
- Gitmeden önce, düşünüyordum da...
before you go, I was...
Çok garip tam da seni düşünüyordum.
That's so funny. I was just thinking about you.
Süs olarak da beyaz gül düşünüyordum.
MEN'S CORRECTIONAL FACILITY. NOW ABOUT THE CENTERPIECES, I WAS THINKING WHITE ROSES- -
Sen. Leydi Jayne Wetherby'i düşünüyordum elbette vampir avcılığını da.
I was thinking about Lady Jayne Wetherby
Bu hafta sonu siz dışarıda onca parayı yerken, ben evde yalnızdım düşünüyordum.
And this weekend, while you were out... spending all that money, I was stuck alone, at home, thinking.
Champ'a da bir set almayı düşünüyordum.
I've been meaning to get Champ a set.
Ne yani birinciyi alamadın mı? Daha önce söylediklerini düşünüyordum da çoğu saçmalık.
This is who I am! ( Arguing continues ) Stop it.