Haklısın перевод на английский
46,370 параллельный перевод
Haklısın.
Right.
Haklısınız.
Right.
Kesinlikle haklısın.
You are absolutely right.
Teşekkür ederim, ama sadece kendimi rahat hissetmiyorum, Ve işim var işte. Evet, haklısın.
Thank you, but I just don't feel comfortable staying, and I have that work thing.
Haklısın.
You're right.
Haklısın galiba.
Yeah, I guess.
Ama haklısın, bu bir şov değil.
It's-it's not a show.
Baba konusunda haklısın.
Well, the father stuff was real.
- Haklısın.
- You got that right.
- Evet, muhtemelen haklısın.
- Yeah, you're probably right.
- Haklısın biliyorum.
- Yeah, all right, I know.
Haklısınız Albayım.
And you're right master...
Tamam, pekâlâ. Bu konuda haklısın.
Yeah, yeah, all right, I'll give you that.
- Tamam sanırım haklısın.
- Well, maybe you're right.
Haklısınız.
You right.
Evet, haklısın.
Yeah, you right.
Tamamen haklısın ama Güneş Rüzgarı Gibi Geçti seksi bir film olacak Roy.
You're 100 % right, Roy, but Gone With the Solar Wind is gonna be a sexy movie.
Hayır Shane, bu iyi bir ticari adım. Haklısın.
No, Shane, it's good business.
Yarı yarıya haklısın.
Well, you're half right.
Aslında haklısın baba.
You know what? You're right, Dad.
Dediğin her şeyde haklısın.
Everything you said is exactly right.
Umarım haklısınızdır.
- Well, I hope you're right. - Ah.
Evet, haklısın ortak.
Yeah, that's right, partner.
Haklısın.
You're not wrong.
Haklısın ama biliyorsun çok yakınlar.
Right, but, you know, they're pretty close.
Haklısın, haklısın.
Right. No, right. Right.
Haklısın sanırım Bradley.
I think you're right, Bradley.
Bence haklısın Dougie.
I think you're right, dougie.
Evet, haklısın.
Yeah, yeah, you're right.
Biliyorum, haklısın.
I know. You're right.
Haklısınız.
You guys are just right.
Kesinlikle haklısınız.
You're exactly right.
- Haklısın.
- Right, right.
- Sanırım haklısın.
I guess you're right.
Evet, haklısın. Balonum.
Yeah, right, my weather balloon.
Zorba olduğunu düşünmüyorum ama sanırım haklısın.
I don't think he's a bully, but you're probably right.
Diyelim ki sen haklısın ve onlar kaçırıldı.
Okay, let's say you're right. Let's say they were kidnapped.
Haklısın.
You're right. I...
Kesinlikle haklısın, Kraliçem.
Absolutely right, Your Majesty.
- Anladım, haklısın.
Okay, you're right. Yeah.
Aynen, haklısın.
Yeah, I think you may be right.
Evet, haklısın.
Yeah, you're right.
Tamam haklısın, evlat, biliyorum, burada tıkılıp kalmak, bazen zor olmalı.
It's all right, boy, I know it must be hard sometimes just being cooped up in here.
Tamam haklısın, evlat, biliyorum, burada tıkılıp kalmak, bazen zor olmalı.
It's all right, boy, I know... it must be hard sometimes, just being cooped up in here.
Kesinlikle haklısın.
You're absolutely right.
İntikam istemenizde haklısınız.
Your call for vengeance is just.
Sylvie hakkında haklısın.
You're right about Sylvie.
K'un-Lun'ın ataları haklıymış.
The Elders of K'un-Lun were right.
Bakın, Shao haklı.
See, Shao's right.
Ayrıca senin sayende, Mitchum kardeşler vakasının kundaklama değil kazara çıkan bir yangın sonucu olan haklı bir sigorta talebi olduğunu anlamış olduk.
Also, thanks to you, we now know that The mitchum brothers'case was not arson But a legitimate claim for an accidental fire,
Mevzu boğazı sıkılmış, haklı bir kız olması değil mevzu, boğazını sıkmak için yanlış kızı seçmiş olması.
Not that there's a right little girl to strangle, but he picked the wrong little girl to strangle.
haklisin 34
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
haklı 645
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklı olabilirsin 178
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
haklı 645
haklıyım 81
haklıydım 99
haklı değil miyim 37
haklıymış 45
haklı olabilirsin 178