Hava kuvvetleri перевод на английский
1,508 параллельный перевод
Ben Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri'nden Binbaşı Carter.
This is Major Carter of the United States Air Force.
Alar, ben General Hammond, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri.
Alar, this is General Hammond, United States Air Force.
Hava kuvvetleri için kim gönüllü olmak ister?
" Who would like to volunteer for the Air Force?
A.B.D. Hava Kuvvetleri.
U.S. Air Force.
İngiltere Torbay'de üslenen Jim Allen, Britanya Kraliyet... Hava Kuvvetleri'nin eski bir hava fotoğrafları analisti.
Based in Torbay, Engand, Jim Allen is a former aerial photography analyst for the British Royal Airforce.
Alman Hava Kuvvetleri Londra'yı acımasızca... bombalarken Kraliyet Hava Kuvvetleri İngiliz semalarını korumak için amansız bir mücadele içinde.
The German Luftwaffe relentlessly bombards downtown London, while Churchill's Royal Air Force is in a deadly struggle to maintain control of the British skies.
Kraliyet Hava Kuvvetleri, Hitler'in Manş Denizinin semalarına hakim olma hırsına karşı cesurca savaştı.
The RAF has fought bravely against Hitler's ambition to rule the skies over the Channel.
Steinhoff, Hava kuvvetleri, Binbaşı.
Steinhoff, Air Force, Major. Pilot?
- Nellis Hava Kuvvetleri Üssü.
Nellis Air Force Base.
Hava kuvvetleri gemiyi tekrar monte etti ama bir daha uçamaz.
The Air Force reassembled that ship but it will never fly.
Talimatların doğrultusunda, Büyükelçi, bir Hava Kuvvetleri jeti seni Washington'a götürmek üzere hazır bekliyor, tabi doktor kontrolünden geçtikten sonra.
As per your instructions, Ambassador, an air-force jet is waiting to take you to Washington as soon as you're cleared by our doctors.
Ben Hava Kuvvetleri'nden para alıyorum.
I'm on the air force payroll.
- Hava Kuvvetleri'nden para alıyorsan...
- While you're on the air force payroll...
Hava Kuvvetleri'nde uzun süre çalıştım.
Air Force One and I go way back.
Hava Kuvvetleri generallerine santaj yapmak gibi.
Like blackmailing air-force generals.
- Hava Kuvvetleri.
- Air Force.
Bir Hava Kuvvetleri binbaşısının kayboluşu hakkında birşeyler öğrenmek.
To know about the disappearance of an Air Force major.
Sen ben değilsin ve Hava Kuvvetleri için çalışmıyorsun.
You're not me and don't work for the Air Force.
- Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri.
- The US Air Force.
Sinyal AF SATCOM ( Hava Kuvvetleri Uydu İletişimi ) aracılığıyla geliyor.
The signal's being relayed through AF SATCOM.
Hava Kuvvetleri'ni seviyorum.
I love the air force.
Bizden daha iyi, Hava Kuvvetleri için fazla iyi olduğunu mu düşünüyorsun?
You think you're better than we are, too good for the air force?
Hailey, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri'nin.. .. bir üyesi olamayacağını gösteren.. ... birşey gerçekleştirdin.
Cadet Hailey, as far as I'm concerned, you've demonstrated an inability to be a functioning member of the United States Air Force.
Peki insanlık tarihinin en büyük keşfi BD Hava Kuvvetleri'nin..
How can we do that when the greatest scientific discovery in human history...
Herkes Hava Kuvvetleri subayı olmak için uygun değildir, Binbaşı.
Not everyone is cut out to be an air-force officer, Major.
Hava Kuvvetleri zaten buna karar vermiş ki şu an buradasın.
The Air Force has already decided that or you wouldn't be here.
Evlerinize gidin, Hava Kuvvetleri sizi arayıncaya kadar bekleyin.
Go home until the Air Force contacts you.
Ama, Hava Kuvvetleri halen Vandenberg'den atış yapıyor.
However, the air force is currently preparing a launch from Vandenberg.
Eğer Hava Kuvvetleri onaylamasaydı, bu kadar ileri gidemezdi.
If the air force disapproved it wouldn't have got this far.
Albay, sen Wormhole X-treme'in yeni Hava Kuvvetleri danışmanısın.
Colonel, you're Wormhole X-treme's new air-force consultant.
Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri?
United States Air Force?
Ben Hava Kuvvetleri'ndenim.
I'm with the air force.
Ben Binbaşı Carter, Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri.
I'm Major Carter, United States Air Force.
Sen Hava Kuvvetleri'nde kalmalısın.
You should stick with the air force.
( Doc ) Piskiyatristimiz 4 sene boyunca burda hava kuvvetleri rehberliği yapmıştı.
( Doc ) Our resident psychiatrist was an air-force consultant here for four years.
O subaydı... Ordu Hava Kuvvetleri'nde teğmendi. Evet.
He was an officer... a lieutenant in the Army Air Corps.
Ama Hava Kuvvetleri'nden hiç kimse bu Tuskegee adamları... bir gün düşerse ne olur diye düşünmedi.
But no one in the Air Corps ever considered what might happen... if one of those Tuskegee men ever got shot down.
Columbine Lisesi'ndeki katliamı yapan Eric Harris çocukken burada ailesiyle birlikte Oscoda'daki hava kuvvetleri üssünde oturuyormuş.
Eric Harris, who would later go on to commit the massacre at Columbine High School in Colorado, spent part of his childhood here. Eric lived on the air-force base in Oscoda, where his dad flew planes during the Gulf War.
Denver ve Littleton'ın güneyinde, ABD Hava Kuvvetleri Akademisi bahçesinde gerçek bir B-52 bombardıman uçağı sergileniyor.
South of Denver in Littleton, on the grounds of the U.S. Air Force Academy, there sits an actual B-52 bomber.
Lockheed, her ay bir füzeyi Littleton caddelerinden Columbine Lisesi'nin yakınlarından geçirerek Denver'ın öbür tarafındaki Hava Kuvvetleri üssüne naklediyor.
And once a month, Lockheed transports one of its rockets, with its Pentagon payload, through the streets of Littleton, passing nearby Columbine High School on its way to an air-force base on the other side of Denver.
Hava kuvvetleri geçeceğinizi biliyor.
The air force knows you're crossing.
Ama o sadece İngilizler için Hava Kuvvetleri ile bomba gönderiyor.
He has to send the air force to bomb the British.
- Nellis Hava Kuvvetleri ussu, Nevada'da.
- Nellis Air Force Base, in Nevada.
Hava Kuvvetleri ne dedi? - Bu gece gidebilirsiniz.
You're all clear for tonight.
- Hava kuvvetleri üssünde. Ne?
- On an Air Force base.
Seni hava kuvvetleri üniformasıyla bekliyordum.
I was expecting you in your uniform. - Well, I'm undercover.
Offutt Hava Kuvvetleri Üssü.
- Offutt Air Force Base, my new station.
Müttefik hava kuvvetleri.
Alliedaircraft.
Asya'lı biri onu görmüş... hava alanında güvenlik kuvvetleri var.
The airport has a security company... that's plugged into the embassy... and your name and passport are in their system.
- Hava Kuvvetleri mi?
Air Force?
Ordu mu, hava kuvvetleri mi?
Is that Army or Air Force?