Hava soğuk перевод на английский
1,458 параллельный перевод
Hava soğuk...
It's cold...
Hava soğuk. - Onunla konuşmamı ister misin? Bir toplantı ayarlayayım.
Do you want me to talk to her, arrange a sit-down?
Yük deposuyla kaçmaya çalışıyordu. - Şüpheliyim. 30 bin fitte hava soğuk ve incedir.
I doubt it. air's cold and thin at 30,000 feet, he'd know that.
Hava soğuk.
It is cold.
Dışarıda hava soğuk "
It's cold outside. "
- Hava soğuk çocuklar.
- It's cold out here, kids.
Hava soğuk.
It's cold.
Anne, hava soğuk.
Mom, it's cold.
Haydi, hava soğuk.
Come on, it's cold.
- Gel buraya, hava soğuk.
Come here, baby. It's cold.
Bugün hava soğuk.
It's cold today
Niye evden çıktın, hava soğuk.
Why don't you stay at home, it's cold.
- Sen gir içeri. Hava soğuk.
- go back inside. it's cold.
- Hava soğuk. Gir içeri sen.
- it's cold. go back inside.
Hava soğuk, soğuk, soğuk, hah?
It is cold, cold, cold, huh?
Şehirde hava daha soğuk oluyordur.
The weather in the city should be cooler.
Burada havalandırma sistemi ve hava deposu var, ama yine de soğuk.
We got a ventilation system in here and an air supply, but it still stays cold.
Soğuk hava.
Cold air.
Limon almak için soğuk hava mahzenine gittim.
L-I went into the walk-in to, to get some lemons.
"Hava çok soğuk."
"It's freezing."
Soğuk hava cephesi şurada başlıyor.
Is this the leading edge of that cold front?
Belki de vücutları diğer örneklerle beraber modül 3'de ki soğuk hava deposuna taşımamız gerekir.
Maybe we should move the bodies to Module 3... put them in cold storage with the other samples.
Soğuk hava kalçamı ağrıtıyor da.
The cold weather hurts my hip.
Soğuk hava depomda.
He's in my cold storage.
Sızıp kalmak için hava çok soğuk.
It's too cold to stay drunk.
Hayır, onu yalnızca hava fazla soğuk olduğunda giyiyorum.
No. I only wear it when it's extra cold.
Kutuptan gelen soğuk hava cephesi Kanada'da daha çok bir tropik kasırgaya benzeyen büyük bir fırtına sistemi yarattı.
The cold front moving from the Arctic has created an enormous storm system in Canada which, incredible as it sounds, looks more like a tropical hurricane....
Hava çok soğuk olacak, saniyeler içinde donarak ölebilirsiniz.
Only the air will be so cold, you could freeze to death in seconds.
Sadece hava çok soğuk
It just got cold.
Hava çok soğuk.
It's cold.
Soğuk hava kamyonunda bulunan olası bir şüpheli takibindeyim.
I'm pursuing a possible suspect in a refrigerated truck.
Kumsalda hava çok soğuk.
It's goddamn freezing on this beach.
Soğuk hava için!
For the cold!
"Artık ikimiz bir olduk, güle güle soğuk hava."
"Now that we're together, say bye-bye to cold weather"
Hava çok soğuk.
It's too cold, too cold.
Tamam. ... alana geç geliyor bugün... fırtınayla birlikte... soğuk bir hava da beklenebilir...
All right. bringing along chances of thunderstorm and low temperatures.
Ve nerede ki hava o kadar soğuk?
And where is he that the weather is so bad?
Hava beklediğimden soğuk olacak gibi.
I thought it was cold, and now it's snowing again.
hava çok soğuk.
It's too cold.
İnsanın iş yapmasına yardım eden soğuk hava gibisi yok.
Nothing like a soaring temperature to help the work.
Dışarıda hava çok soğuk, bölgenin diğer bölümünü görmek için yarın gölü geçmemi sağlayacak kadar.
With so cold, it will cross the Lake tomorrow to see the pitfalls.
Hava çok soğuk.
It's freezing out here.
Hava çok soğuk.
It's too cold out here.
hava bu yükseklikte soğuk olur.
It is cold at this altitude.
Hava çok soğuk be...
It's so cold...
- Pardon anlamadım! O, askerlere kusmuk torbası verildiğini görmüştü, kusmuk torbası ve soğuk hava istihkakı.
He saw vomit bags being handed out to soldiers, and cold rations.
926.Kolordu kumandanlığından... bana rapor edildiğine göre üçüncü Kanada birliğinin askerlerine kusmuk torbaları ve soğuk hava istihkakı dağıtılmış.
"He has reported to me that soldiers of the Canadian Third División " have been issued with vomit bags and cold rations.
Burası soğuk hava odaları.
The cold storage rooms...
Bazıları Müslümanların asla Kuzey Kutbu'na gitmemesi gerektiğini söyler. Çünkü biz sıcak iklimlerin insanıyız ve soğuk hava bizi rahatsız eder.
Some of them believe that we Muslims should never go to the North Pole because we are used to warm climates and the cold weather will bother us
Hava çok soğuk.
It's so cold.
- Hava çok soğuk.
- it's really cold.
soğuk 387
soğuk mu 34
soğukkanlı 18
soğuk savaş 25
soğuktu 22
hava çok güzel 31
hava durumu 19
hava çok sıcak 61
hava çok soğuk 32
hava güzel 25
soğuk mu 34
soğukkanlı 18
soğuk savaş 25
soğuktu 22
hava çok güzel 31
hava durumu 19
hava çok sıcak 61
hava çok soğuk 32
hava güzel 25