Her şey yolunda giderse перевод на английский
356 параллельный перевод
Eğer partide her şey yolunda giderse, iki hafta içinde Egelbauer'lere davet ediliriz.
Let this party be a success, and inside of two weeks we'll be invited to the Egelbauers.
Her şey yolunda giderse, haftada bir yaparız.
If it goes well, it'll be one a week
Her şey yolunda giderse, nişanı ne zaman açıklayacaksınız?
If it does go through all right, when are you going to announce it?
- Canım eğer annemle her şey yolunda giderse.
- Oh, dear, well if it's all right with Mother.
Eğer her şey yolunda giderse yarın öğlen sevgiline kavuşacaksın.
If all goes well, you'll be returned to your beloved by noon tomorrow.
Eğer her şey yolunda giderse, 11'e doğru sende olurum.
If everything rolls on rubber, I'll be at your place by 11.
Her şey yolunda giderse, 12 hafta içinde 200.000 pound kazanmış olacağım.
If all goes well, I shall have some 200,000 pounds within 12 weeks.
Yukarıda her şey yolunda giderse, Ojo aşağıda küçük bir teknede bekleyecek.
As soon as it's clear topside, Ojo will stand by below with a small boat.
Her şey yolunda giderse, birkaç güne kadar orada olurum.
I'll be there in four or five days, if everything goes well.
Her şey yolunda giderse, Clarence'ın bir günü bile kalmadı bence.
And if I fail not in my deep intent, Clarence hath not another day to live.
Her şey yolunda giderse, yani ikimiz için, bu 6 ay zarfında...
If everything goes right, and I mean for both of us, in six months... Here.
Söyledim size, eğer her şey yolunda giderse Cumartesi günü Old Yeller'ın çıkmasına izin vereceğiz.
Now, I told you, if everything's all right, we'll let Old Yeller out come Saturday.
Her şey yolunda giderse, yarın gerçekleştirilecek.
It will be made tomorrow, if it goes well.
Eğer her şey yolunda giderse, bence günde 150 gemi yükleyebiliriz.
If all goes well, my estimate is we can load 150 ships a day.
Her şey yolunda giderse, Seni askeri polise teslim edeceğiz.
If it goes well, I'll hand you to the police.
Hayır, her şey yolunda giderse, sen bile daha iyi yaşayacaksın.
No, if things go well, you will live better too.
Tabii her şey yolunda giderse.
If all goes well
Her şey yolunda giderse, hiçbir soruna mahal vermezsin.
If everything works out right and you don't cause any trouble,
Her şey yolunda giderse tarihi bir zafere tanık olacağız.
If all goes well, we'll witness a historic win.
Altı ay, o da her şey yolunda giderse.
Six months, if all goes well.
Her şey yolunda giderse, prim olarak da arabayı vereceğim.
You'll get an allowance and if things go well, you'll get the car as a bonus.
Eğer her şey yolunda giderse.
If all goes well.
Her şey yolunda giderse, yarın dönmüş olurum.
If everything goes well, I'll be back tomorrow.
Her şey yolunda giderse dünya turuna çakabileceğiz.
If things go smoothly, we'll be able to travel the world.
Eğer her şey yolunda giderse, anlaştığımız meblağı alacaksın.
If all goes well, you'll get what we agreed on.
Her şey yolunda giderse ertesi gün yaklaşık 13 : 30'da ölmüş olacak.
If all goes well, the day after tomorrow at approximately 1 : 30 in the afternoon, he will be dead.
Yarın, saat 13 : 00 civarında her şey yolunda giderse Berlin'den "Valkyrie" şifresini alacağız.
Tomorrow, at approximately 1300 hours, if all goes well, we shall receive from Berlin the code word "Valkyrie."
Her şey yolunda giderse, size anlaşmanızı iade ederim ve ayrılmadan önce, her şeyi baştan ayarlarız.
Later, if everything is arranged, you get the note back and we can settle accounts before we separate.
Durun! Her şey yolunda giderse, sanırım birazdan burada olur. - Gerçekten mi?
I think he'll return here in just a moment.
Her şey yolunda giderse haberleşiriz.
All being well, we'll be in touch
Dışarı çıkıyorum şimdi, Her şey yolunda giderse New York'ta görüşürüz.
Go, Sofia. I'll meet you in New York.
Her şey yolunda giderse birkaç saat içinde evinde olacaksın.
If all goes well, you will be home in a few hours.
Her şey yolunda giderse, sağ kalabiliriz.
If things work out right, we might live through this thing.
Her şey yolunda giderse o bizi temize çıkaracak.
He's our alibi if things go good.
Eğer her şey yolunda giderse, telsizlerini de gece yarısından hemen sonra imha edebilir... ve kimseden yardım istemeden geri dönebiliriz.
If all goes well, we'll destroy their transmitter immediately after midnight... and pull back without calling for any help from your people.
Her şey yolunda giderse, hava kararmadan işi bitirip çıkmış olmamız lazım.
If everything goes right, we should be out by dusk.
- Her şey yolunda giderse seni ödüllendiririm.
- If it turns well, we'll let you be.
Eğer her şey yolunda giderse, merasimin sonunda şeytanın maskesi yakılıyor.
If all goes well, the devil's mask is burned at the end of the ceremony.
Em, eğer her şey yolunda giderse, bilincinin açılması ve iletişim kurabilmesi ne kadar zaman alır?
Um, if everything goes all right, how long will it be before he's... conscious and able to communicate?
Her şey yolunda giderse büyük ihtimalle tüm silahlardan Pazartesi akşamı kurtuluruz.
Everything goes right, we'll probably be dumping the whole eight Monday night.
Her şey yolunda giderse bir hafta kadar.
About a week from now, if all goes well.
Eğer her şey yolunda giderse ilkbaharda ayrılacağım.
So I'll leave in the spring, if all goes well.
Diyorum ki, eğer her şey yolunda giderse, neden bu köye yerleşmeyelim?
If everything works out well, Veeru why don't we settle down here, in this village?
Her şey yolunda giderse, yakında yeni bir hayatımız olacak!
If all goes well, we'll have a new life soon!
Her şey yolunda giderse... uzaya yeniden giriş yaptığımda kendimi fırlatmaya çalışacağım.
If everything goes smoothly I'll try to eject myself as soon as I re-enter space.
Diyebilirim ki eğer her şey yolunda giderse, bir gece buraya gelip bize katılabilir.
I daresay... if everything goes well, he could come and recite for us one night.
Cihazı, her şey yolunda giderse siz kuzey sahiline varınca çalıştıracağım.
I'll activate homing device when you reach the north coast if all goes well.
Her şey yolunda giderse buradan yoksul ama tok bir halde çıkmayı umuyorum.
If all goes well, I expect to leave here poor but sated.
Her şey yolunda giderse haftaya kendi gemilerini almaları gerekecek.
Gideon, if things go well, they'll have to buy their own shirts back off us next week.
Ve eğer her şey yolunda giderse, yarın sabah güneş doğarken hep birlikte San Miguel'e saldıracağız.
And if all goes well... tomorrow, at the break of dawn, all of us will attack San Miguel.
- Her şey yolunda giderse, başarırız. - Girmeyi başarınca ara.
Call me when you've cut through.
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44