Hiçbir yere перевод на английский
8,705 параллельный перевод
Hiçbir yere gitmedi.
It hasn't gone anywhere.
Masha olmadan hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not leaving without Masha. Masha!
Hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere.
22 dolarla hiçbir yere gidemeyiz.
We can't go anywhere for 22 bucks.
Tanıdığını düşünüyoruz ama. - Hiçbir yere gitmiyorsun.
We think you do.
Sana kötü bir haberim var Cro. Hiçbir yere gitmiyorum.
I hate to break it to you, Cro, but I'm not going anywhere.
- "Muhtemelen" bizi hiçbir yere götürmez.
- Guessing is nowhere near good enough.
Hiçbir yere.
Nowhere.
Haftalık işin sonu kesinlikle hiçbir yere gitmiyordu.
Weeks of work that was going absolutely nowhere!
- Hiçbir yere gitmiyorsun.
- You're not going anywhere.
Bu yağmur kesilene kadar hiçbir yere gitmiyorum.
Well, I ain't going nowhere till this rain lets up.
Nefret ettiğin insanları affetmiş gibi görünmezsen hiçbir yere davet edilmezsin.
If you don't pretend to forgive everyone you hate, you never get invited anywhere.
Ondan önce onu bulacaklarından eminim ve o zaman ben de seninle burada olacağım hiçbir yere gitmiyorum tamam mı?
I'm sure they'll find him before that. And I'll be here with you. I'm not going anywhere, okay?
Seninle hiçbir yere gelmiyorum!
I'm not going anywhere with you!
Bonnie'nin durumunu öğrenmeden hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not leaving without knowing If bonnie's ok or not.
- Hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere.
- Ben de seninle hiçbir yere gelmiyorum.
And I'm not going anywhere with you.
Hiçbir yere davet edilmemiştim.
I never get invited anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum...
I'm not going anywhere until you...
Hiçbir yere gittiğin yok.
You ain't going anywhere.
Ve astronotlarım hiçbir yere gitmiyor.
And my astronauts aren't going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum.
No. I'm not going anywhere.
Seninle hiçbir yere gelmiyorum.
I'm not going anywhere with you.
Bir hata. Anlamsız bir şey, üstesinden gelebiliriz ama cinsiyetçilik hiçbir yere gitmiyor. Çünkü cinsiyetçilik çok daha derinlerde.
It doesn't really make any sense, we can just do away with it, but sexism isn't going anywhere,'cause sexism is way deep the fuck down inside, so it's just the way we feel about each other.
Hiçbir yere gitmez.
He's not going anywhere.
Bununla alakalı her şey beni rahatsız ediyor ama birisini günah keçisi ilan etmek bizi hiçbir yere götürmez.
Almost everything about this bothers me, but pointing fingers isn't going to get us anywhere. Let's just- -
Hiçbir yere gitmeyeceğimi söyle.
Tell them I'm not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorsun.
You're never leaving.
Galiba hiçbir yere bağlanamayacağım.
Guess I never get too attached to a place.
Ben de hiçbir yere gitmiyorum.
I won't be leaving either.
Hiçbir yere gitmiyoruz.
We're not going anywhere.
Bana söz vermelisin, bugünden itibaren, hiçbir yere yalnız gitmeyeceksin. Ve ikimizda, annanemin verdiği şok cihazlarını kullanacağız.
You have to promise me that from now on, you're not gonna go anywhere alone, and we're both gonna use the Tasers my grandmama sent.
Hiçbir yere yalnız gitmeyeceğine.
I'm not alone.
Ben hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere.
Hiçbir yere gitmiyorum, Bayan Meena, yapacak işim var.
I ain't going nowhere, Miss Meena, I got a job to do.
Ona yardım etmeyi de önermiştim aslında ; fakat ben ısrarcı olana kadar hiçbir yere gelemedik.
I offered to help, too, but we didn't get anywhere until I insisted.
Bize doğruyu anlatana kadar hiçbir yere gitmiyorsunuz.
You won't be leaving until you tell us the truth.
Ama gidemeyiz. Hiçbir yere gidemeyiz.
Well, we can't go.
Hiçbir yere kaçamaz.
He's not going anywhere.
Evet, ama müzikoloji seni bu ülkede hiçbir yere götürmez.
Yes, but musicology won't get you anywhere in this country.
Onu hiçbir yere götürmedi.
It led him nowhere.
Annabella'yla konuşana kadar hiçbir yere gitmiyorum.
I ain't going nowhere until I talk to Annabella.
- Hayır! Kimse hiçbir yere gitmiyor!
No one is going anywhere!
- Sensiz hiçbir yere gitmiyorum.
I'm not going anywhere without you.
Ben hiçbir yere gitmiyorum değilim.
I'm not going anywhere.
Hiçbir fikrim yok. Yalnızca gerçekleştireceği araştırma nedeniyle o yere karşı aşırı takıntılı olduğunu biliyordum.
I have no idea, other than he was as obsessed with the place as he was about the research he was doing.
- Beheri bununla kaplarsan yere düştüğünde hiçbir şey olmaz.
If you cover a beaker with this, you can drop it on the ground without a scratch.
- Hiçbir yere.
Nowhere.
Hiçbir şey sebepsiz yere olmaz, dostlar.
Things happen for a reason, fellas.
Hiçbir yere gitmiyorum.
Hey, I'm not going anywhere.
-... hiçbir yere gitmiyorum.
- until you put it up there.
hiçbir yere gitmiyor 23
hiçbir yere gitmiyorum 115
hiçbir yere gitmiyorsunuz 21
hiçbir yere gitmiyoruz 30
hiçbir yere gitmiyorsun 98
yere 84
yere yat 289
yere koy 26
yere düştü 16
yere bırak 27
hiçbir yere gitmiyorum 115
hiçbir yere gitmiyorsunuz 21
hiçbir yere gitmiyoruz 30
hiçbir yere gitmiyorsun 98
yere 84
yere yat 289
yere koy 26
yere düştü 16
yere bırak 27
yere yatın 237
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbirşey 492
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbiri 122
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şey olmadı 177
hiçbir şeye 82
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir şey söyleme 96
hiçbiri 122
hiçbir şeyin yok 23
hiçbir şeyim yok 92
hiçbir şey bilmiyorum 160
hiçbir şey hissetmiyorum 56
hiçbir şey olmadı 177