Ikimiz de перевод на английский
18,621 параллельный перевод
Bunun doğru olmadığını ikimiz de biliyoruz.
We both know that's not true.
Yakında sen de bir iş ayarlarsın ve ikimiz de buranın keyfini çıkaramayacak kadar meşgul oluruz.
And pretty soon, you're gonna book a gig and we'll both be way too busy to even enjoy the place.
Çünkü ikimiz de böyle düşünmezsek restoranımız asla gerçekleşmez.
Yeah, because if we both don't think like this, then our restaurant, it's never gonna happen.
O yüzden Dion ve ben ikimiz de aynı anda bir nevi yetimdik.
So Dion and I were... Were both kind of orphans at the same time.
Dostum, ikimiz de ne yapacağını biliyoruz.
Dude, we both know what you're gonna do.
İkimizin de kedileri var, ikimiz de kısmen körüz ben renk, o gece.
Both have cats, both partially blind... me, color, him, night.
Konu Grey'e gelince ikimiz de önemsiz oluyoruz.
If you're out with Grey, you're out, and I'm out.
Evet ama ikimiz de biliyoruz ki o sen değilsin, cancağızım.
Yes, but we both know that's not you, dearie.
Bence ikimiz de bunun cevabını biliyoruz.
I think we both know who hired her.
Elbette istiyor. ikimiz de istiyoruz.
Of course he's into it. We're both into it.
Birbirimize yardım edemedik ve ikimiz de zarar gördük. Bunun tekrar olmasını istemiyorum. Ne sana, ne de bana.
Neither one of us could help the other and everyone got hurt, and I just didn't want that... for you or me.
Belki ikimiz de tükettik birşeyleri, ya da ten uyumumuz o kadar iyi ki, bunu göremiyoruz. Ama sağlıklı bir ilişki böyle olmamalı.
Maybe we're just both messed up, or the sex is so good that we can't see it, but this is not what a healthy relationship looks like.
Ya da ikimiz de rahat olalım?
Or we both agree to just be cool about it.
Burada ikimiz de birbirimize yardım edelim.
Let's help each other out here.
Ve ondan sonra ikimiz de sürekli bir gözümüz arkada gezmek zorunda kalacağız, Loksat'ın eksik parçaları birleştirmesini bekleyeceğiz.
And then we'll both be looking over our shoulders, waiting for LokSat to tie up loose ends.
Benim sevgili yeğenim, savaşa girmekteki sorun şu ki ikimiz de kaybedeceğiz.
The problem with going to war, my dear niece, is that you and I will both lose.
Neredeyse sadece beni değil, kendini de helake sürükleyenin vicdanının olmadığını ikimiz de biliyoruz.
We both know it was not your conscience that nearly led you to destroy yourself, but me.
Başaramayacağımı ikimiz de biliyoruz.
We both know I'm not gonna make it.
Sanırım ikimiz de bunun olacağını gördük.
I think we both saw this coming.
Bunu ikimiz de biliyoruz.
We both know that.
Üzgün ayrıldığını biliyorum, ve ikimiz, ikimiz de...
I know you left upset, and we-we both, we both were...
Welby'den ayrılma şartlarını ikimiz de biliyoruz ama gitmemi istersen...
We both know the conditions of your release from Welby but if you want me gone...
Ben de 185 santim boyunda ve 15 kilo daha az olmak istiyorum. İkimiz de hayal kırıklığı ile yaşamayı öğrenmek zorundayız sanırım.
And I want to be 6'2 " and 30 pounds lighter, but I guess we're both gonna have to learn to live with disappointment.
İkimiz de HBC'nin sona ermesini istiyoruz, değil mi?
We're both are committed to the demise of the hbc, Are we not?
İkimiz de biliyoruz, gelirsem barışacağız.
I think we both know if I come over, we're gonna get back together and... I told you
İkimiz de kek pişiremediğimi biliyoruz.
♪ The birds began to sing ♪
İkimiz için de sayılardan ibaretti.
It was numbers for both of us.
İkimiz de burada olduğumuz için mutluyuz.
We're both very happy to be here.
İkimiz de birkaç dakikalığına utandık.
And? And what? We were both embarrassed for a few minutes,
Son zamanlarda pek çok şey değişti. İkimiz de çok meşgulüz.
'Cause, you know, so many things have changed, and, um, we're both so busy and...
İkimiz de bunu yapamayacağını biliyoruz, değil mi?
We both know you can't do that?
İkimiz de Jack Soloff'la paylaşmak için benden para almaya geldiğini biliyoruz.
Oh, we both know you're here to get my money so you can split it with Jack Soloff.
İkimiz de burada neler döndüğünü biliyoruz.
Look, we both know what's going on here.
İkimiz de bunun anlamını biliyoruz.
We both knew what that meant.
Ama sen ve ben. İkimiz de mücadeleci insanlarız.
But you and me, we're both fighters.
İkimiz de berbatız.
We're both 8cm'
İkimiz de biliyoruz ki bu kaldıramayan adamların bahanesidir.
You and I both know that's an excuse for guys who can't lift.
Hani ikimiz konuşurken asistanların ne düşündüğünü söyletmeye çalıştığın kısma. Ben de şef olduğun için daha fazlasını söylemeyeceğimi söylerim. Sen de bana "Sen benim kocamsın" dersin.
You know, the thing where you... you try to get me to tell you more about what the residents are thinking, and then I can say that maybe I shouldn't'cause you're the chief, and then you can say, "But you're my husband,"
İkimiz de görüşmeyi kesmeliyiz.
Both of us have to stop seeing her.
İkimiz de kaybederiz.
- Uh... - We both lose.
- İkimiz de en iyiyiz, bunu görebiliyorum.
- We are both the best, I see this.
İkimiz de savaşa girmek istemiyoruz.
Neither of us want to go to war.
İkimiz de aynı şeyi yapıyoruz, sen ve ben.
We're doing the same thing, you and I.
İkimiz de Aria'nın aptal görünmesini istemeyiz, değil mi?
Neither one of us want Aria to look foolish, right?
İkimiz de şanslıyız.
We're both lucky.
İkimiz de senin için endişeleniyorduk.
We both cared about you.
İkimiz de hatalar yaptık.
Look, we both made mistakes.
İkimiz de.
We both do, um, so...
İkimiz de geyiz.
We're both gay.
İkimiz de aile kurmak istiyoruz ama bende bunu yapacak güç yok. Suçlu hissetmemek gerçekten çok zor.
A family's the one thing we both want, and I'm powerless to make it happen, and it's just really hard not to feel guilty.
Sen kaybolmuş küçük bir çocuk gibi saklanırken ve başkalarının şehri korumak için hayatını riske atmasına izin verirken ortak düşmanımız ikimiz için de geliyor.
While you sit around and hide like a lost, lonely little boy, letting someone else risk their life to protect the city, our common enemy is coming for us both.