Ikinizi de перевод на английский
2,702 параллельный перевод
Özledim seni, ikinizi de.
I miss you, both.
Sen ayrıldıktan sonra ikinizi de çok özledim.
I missed you two a lot when you left.
Kardesin ikinizi de ele verdi.
Your brother gave himself two names.
Süpermen, tek dokunuşla ikinizi de geri getirebilir, dedi Kaka.
Kaka said Superman is brave enough that he can bring you two.. back to life with a single touch..
Ho'yu bulduğumda ikinizi de öldüreceğim.
When I find Ho, I kill both of you.
Belki de ikinizi de öldürmeliyim.
Maybe I should just kill you both.
Dr. Fargo, Dr. Martin, ikinizi de tekrar burada görmek ne kadar güzel.
Dr. Fargo, Dr. Martin, it's so nice to have both of you back.
Söyle ortaya çıksın bu şekilde ikinizi de ağımla tokatlayabileyim.
Tell him to show himself so I can web-slap both of you.
Şimdi, ikinizi de sevdim çocuklar.
Now, I like you two boys.
Bir saat bile geçmesin yoksa ikinizi de kapı dışarı ederim.
Not an hour more, or I'm kicking both your asses out.
Her ikinizi de, özellikle seni Tony,... tebrik etmek istedim.
So I just want to say congratulations to both of you, and especially you, Tony.
Öyle bir şey varsa, yemin ederim ikinizi de yakarım.
I swear to God, if you are, I'll take you both out.
Tamam, şimdi ikinizi de kalıcı bir hasar olmadan ya da bu şekilde kalmadan önce aşağıya, nöroloji laboratuarına götürmemiz gerekiyor.
Okay, we need to get both of you down to the neurology lab before there's permanent damage, before you get stuck like this.
Bilmenizi isterim ki ikinizi de gururlandıracak bir planım var.
I just want you both to know that I plan on making you proud.
Tanrı ikinizi de kutsasın.
Thank you, and God bless you both!
" Tanrı'nın ikinizi de koruyacağını biliyorum.
" I know that God will watch over you both.
Karın ikinizi de utandırdı.
Your wife has shamed you both.
Seviyorum ikinizi de.
I love you... both.
Sen iki yaşındayken ikinizi de yanıma alıp başka planlar yapmayı düşündüm ama kendime güvenemedim.
When you were 2 "I thought I'd bring you both with me then make other plans," but I didn't count on
İkinizi de hayatımda tutmak için bir yol bulmaya çalışıyorum.
I mean, I'm just trying to find a way to keep you both in my life.
İkinizi de dengede tutmaya çalışıyorum.
I'm trying to walk a line, here.
- İkinizi de.
- Both of you.
İkinizi de...
And both of us.
İkinizi de çok seviyorum.
Too much.
İkinizi de yanımda istiyorum.
I want you both close.
- İkinizi de özleyeceğim.
! - l'll miss you both.
İkinizi de dikkat edemem.
Can't afford to have two.
Ben de size. Ve emin olun ikinizi ayırırım.
And I promise you, you guys are gonna be separated.
İkinizi de kaybetmiyorum.
I'm not losing you two.
- Şey... - Dinlemek istemiyorum. İkinizi de.
- Do not wanna hear... anything any of you.
İkinizi de.
Both of you.
İkinizi de beklemem gerekirdi.
I should have waited for you two.
Bu yeni başlangıcımızda İkinizi de böyle heyecanlı görmek çok güzel.
It's nice to see you're both so enthusiastic about our adventure.
İkinizi de gördüğüme sevindim, gerçekten.
It was great to see you both, honestly.
İkinizi de 48 saat veriyorum. Müvekkilinizin daha üstün olduğu noktaları anlatmanız ve beni etkilemeniz için fırsatınız olacak.
I'll give you both 48 hours... at which point you'll each be given an opportunity to pitch me the virtues of your clients.
İkinizi de öldüreceğim.
I'm gonna kill both of you.
İkinizi de defolun gidin.
Good ridance, both of you.
İkinizi de özlüyormuş.
She, uh, she misses both of you.
İkinizi de idare ediyormuşum gibi görünüyor biliyorum ama ben...
I-I know that it seems like I'm stringing you both along, but I don't...
İkinizi de çok seviyorum.
And I just love you both so much.
İkinizi de çok seviyorum.
I love you both.
İkinizi de tebrik ederim.
Well done, both of you.
- İkinizi de çok seviyoruz.
We love you both so very, very much.
- İkinizi de çok seviyorum.
- And I love you both very much.
- İkinizi de korurum.
I'll protect you both.
- İkinizi de öldürürler.
They'll kill the both of you.
İkinizi de sikeyim.
Fuck the both of you.
İnin çabuk arabadan. İkinizi de görmek istemiyorum.
You, get out immediately, I don't want to see you anymore.
İkinizi de hayal kırıklığına uğrattım.
And I've failed you both.
Ne yapayım ben şimdi? İkinizi de kaldırıp paketleyeyim mi?
What am I supposed to do, pick you guys up under each arm and pack you out of here?
İkinizi de gerçekten çok seviyorum.
Really, I'm so fond of you, both.