Ikisi de перевод на английский
12,792 параллельный перевод
Her ikisi de kötü Ama umarım ölüyorsun
Either way's a bummer But I hope you're dying
Adamların ikisi de bu projeyi kale almayacaklar.
Our project won't be a topic between him and Iliescu.
Ama bu sabah iki ceset daha bulundu ikisi de dün gece aynı kulübün oralarda bir yerde öldürüldü.
But this morning, two more bodies were found, each killed at some point last night outside of the very same club.
Pekâlâ, Ordu'da Binbaşı William Porter ve Albay Robert Sikes var, ikisi de pasif.
Okay, so the Army has a Major William Porter and a Colonel Robert Sikes, both inactive.
Ağzı kokan göz doktoru ve iki sol eli, ellerin her ikisi de dolaşmaya eğilimli.
The oculist with bad breath and two left hands, both of which tend to wander.
İkinci kuzenim iki kez ayrıIdı, daha önce iki kere evlenmişti Ve ikisi de tam anlamıyla felaketti.
Well, my second cousin twice removed has been married twice before and both times it was a complete disaster.
Evime girmeseydin ikisi de yaşıyor olacaktı.
They would be alive if you hadn't broken into my home.
Her ikisi de foyamızı ortaya çıkarabilir.
Either one of them could blow our cover story.
İki lastik kalıbının sonuçlarını da bekliyoruz ama ikisi de daha küçük bir araca ait.
Awaiting on the results of two tyre prints but they both belong to a smaller car.
Benimle kalırsan, meteliğin kalmaz ya da hapse düşersin veya ikisi de başına gelir.
Stick around, then you'll be broke or in jail or both.
Brooks'un iki saldırı sabıkası var, ikisi de Philadelphia'da.
Brooks has two priors for assault, both back in Philadelphia.
Her ikisi de öldürüldü.
They both got killed.
Bruce ve annem televizyonda thighmasters satıyorlar yani ikisi de ünlü.
Bruce and mom sell thighmasters on tv, So that means that they're both famous.
Antia ve kızım bir hayli yakınlar ve ikisi de epey ısrarcı.
Antia and my daughter have become close and are both very persistent.
- Senin için ikisi de değilim.
For you I'm not either.
- Bazen ikisi de, Bay Shelby.
Sometimes both, Mr Shelby.
Fakat ikisi de geri döndü.
Both returned.
"Uluslararası" ve "Kulüp" ikisi de tekrar isim içinde.
"International" and "club" are both in the name twice.
Kız da Parayı ve aletleri seviyorum... ancak görüyorum ki "sende ikisi de yok." demiş.
She says, "I like money and cock, and from where I'm sitting, you don't got neither."
Ikisi de sarhoş.
They're both drunk.
Tanya ve Michelle'in ikisi de orada olacaklar.
Tanya and Michelle are both gonna be there.
- Bunu yaparsan ikisi de ölür.
- You do it, and they're both dead.
Eğer ikisi de benimle oynuyorsa birlikte çalışıyorlar.
If they're both playing me, they're working together.
- Her ikisi de.
Both.
Her ikisi de yüzleşmeliyiz.
We must face both.
- Muhtemelen ikisi de.
- Both, probably.
Eğer Paul Bresson ve belgeselcinin ikisi de Baturin ile bağlantılıysa uçakta birden fazla hedef olabilir.
If Paul Bresson and the documentary maker were both linked to Baturin, there could have been several targets on the plane.
İkisi de aile içi şiddet sebebiyle.
Both times for domestic battery.
Biri Chicago'da, diğer ikisi Cincinnati'de.
One in Chicago, two here in Cincinnati.
Sokakçılar, Beyazçocuklar, bu kulüp ve şimdi de bu ikisi.
1st Streeters, the Whiteboys, this club and now these two.
Boşanmış, bir oğlu var ikisi için de bilinen bir adres yok.
Marital status : divorced, one son, no known address for either.
İkisi de iyidir.
They're both fine.
- İkisi de ve bu senin hatan Carl.
- Both of them. This is your fault, Carl.
- Evet. İkisi de küp gibi sağır.
They're both deaf as posts.
İkisi de aynı saatte varıyor.
Both will arrive at the same time.
İkisi de olabilir veya herhangi biri.
He could be both or either.
İkisi için de hapis yatmış.
Did time for both.
İkisi de o stadyumda oynayacakmış.
They'll both be playing there.
İkisi de var.
Both of them.
İkisi de olacak.
Both.
- İkisi de benim kadınım değildi.
They weren't my women.
Matches'ın ifadesi Bay Cupcake'i Blackgate'de 10 yıl hapse sürüklemeden önce ikisi suç ortağıymış.
They were partners in crime until Matches's testimony put Mr. Cupcake in a Blackgate pen for ten.
İkisi de sinek öldürüyor işte.
They both kill flies.
- İkisi de geri döndü.
- Both returned.
İkisi de aynı şey ne de olsa.
Oh, the same difference.
İkisi de değil aslında.
It's no choice at all.
İkisi de artık kullanılamaz halde.
Both of which are now beyond repair.
İkisi de değil.
Neither of them.
- İkisi de büyük hedef.
Both techies, then.
İkisi de devre dışı bırakıldı.
Autopilot, auto-throttle disengaged.
- İkisi de önemli ama Tip 2'de...
- Except Type 2 you...
ikisi de aynı 16
ikisi de mi 21
ikisi de değil 29
ikisi de öldü 27
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
ikisi de mi 21
ikisi de değil 29
ikisi de öldü 27
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189