Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ I ] / Istediğini yap

Istediğini yap перевод на английский

995 параллельный перевод
Senin olduğuna göre istediğini yap.
Since it's yours to begin, you can do whatever you want with it.
Tamam eski dost, istediğini yap.
Okay, old boy, do as you please.
Onun tam istediğini yapıyorsunuz!
You're playing right into his hands.
Seyahat ediyor, İtalya'ya gidiyor, istediğini yapıyorsun.
You travel, you go to Italy, you do what you like.
Senin bir sözünle, istediğini yapıyor, öyle değil mi, patron?
Just one word from you, and she does what she likes, doesn't she, boss?
Madem susadın, istediğini yap.
If you're thirsty, go ahead.
Devam et, istediğini yap.
Do what you like!
Pekala, durma, istediğini yap.
All right, go ahead. Do anything you like.
istediğini yap, fakat kendini meşgul tut...
Do anything you'd like but keep busy.
"Tamam, madem aşık oldun,... istediğini yap" dememi bekliyorsun.
You want me to say, " Fine. You're in love.
Canının istediğini yap.
Do as you wish.
Düşmanın istediğini yap.
Do just what the enemy wants.
Gardiyanlar istediğini yapıyor.
The guards do what they want here.
Pekâlâ, istediğini yap, ama kütüphanende kal.
Well, do as you please, but keep to the library.
İstediğini yap.
Do whatever you want.
İstediğini yap. Hepsi bu.
Do whatever you want.
Artık özgürsün. Kapı açık. İstediğini yap...
door's right open and you can do what you like.
İstediğini yap.
Do as you like.
Dadım her zaman, cennete gittiğinde, kırmızı bir iç eteklik istediğini söylerdi kalıp gibi sert ve hışırtılı olmalıymış ki Tanrı, meleklerin kanatlarından yapıldı sanmalıymış.
My mammy said when she went to heaven... she wanted a red taffeta petticoat so stiff that it'd stand by itself... and so rustley the Lord would say it's made of angels'wings.
O zaman durma ve istediğini yap.
Go ahead and make it that way.
İstediğini yap, ama kiminle uğraştığını bil.
Do as you like, but know who you're dealing with.
- "İstediğini yap" demedin mi?
- You said go ahead, didn't you?
- İstediğini yap.
- You do as you say.
İstediğini yap.
Do as you wish.
İstediğini yap.
Have it your way!
En büyük müzikal yapımcısının burada benimle görüşmek istediğini söylemedin mi?
Didn't you say the greatest producer of musicals today... was here and wanted to see me?
Willie amca kilerde. Şifalı sularla, tuhaf ve muhteşem şeyler yapıyorlar. Aynısından istediğini söyle.
Uncle Willie's in the pantry doing weird and wonderful things with various healing waters.
İstediğini yap.
Do what you like.
- İstediğini yapıyorum.
- I'm doing what you said.
İstediğini yap.
Do what you want.
İstediğini yapıp, onu yalnız bırakalım.
We'll please him. Let's leave him alone.
İstediğini yap, Noge-san.
Do what you will, Noge-san.
Adı da, Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver.
Her name is Do-What-You-Want-To-Do-And - The-Hell-With-Everybody-Else.
Hani adı "Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver" olan kız.
You know, Do-What-You - Want-To-Do-And-The-Hell - With-Everybody-Else?
Ne söylememi istersin, aşkım? İstediğini yap.
Do as you think best, darling.
İstediğini yap.
Do whatever you like.
- İstediğini yap.
- Do what you want.
İstediğini yap.
Do what you will.
İstediğini yap.
So go ahead.
Bizim hakkımızda istediğini söyleyebilirsin ama Toyotomi'ye yapılan bir hakareti affedemem.
Say what you want about us, but I can't forgive an insult to Toyotomi.
İstediğini yap, ben gidiyorum.
Do as you want, I'm going.
İstediğini yap. Bana asla erişemeyeceksin.
You can do what you like, you won't get to me anyhow.
İstediğini yap benimle.
Fine! Do as you like with me!
İstediğini yap!
Do as you like!
İstediğini yap Boskovitch.
Make what you like, boskovitch.
İstediğini yap, bana ne.
I don't give a damn what you do.
- Sence nasıl olur? - İstediğini yap.
- Do you agree?
"Kendine ne istediğini sor, ve onu yap."
"Ask yourself what you want, and do it."
İstediğini yap.
Do as you please.
İstediğini yap.
Do what you want. I won't be angry.
İstediğini yap!
Have it your way.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]