Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ I ] / Iyi geldi

Iyi geldi перевод на английский

2,975 параллельный перевод
Ama Lydia ikimize de çok iyi geldi.
But Lydia was very good to both of us.
Bu iyi geldi.
That felt good.
Bu iyi geldi.
Mm. Now, that's refreshing.
Bunu söylemek iyi geldi.
It feels so good to say that.
Su kot pantolonuma iyi geldi.
Ah, this water feels good on my jeans.
Çok iyi geldi lan.
Ooh, it feels good.
Çok iyi geldi.
Feels good.
Kahve iyi geldi.
- NOW THAT'S GOOD COFFEE.
Gerçeğinden daha iyi geldi.
It sounded a lot better than the alternative.
Bu şeker pekmezi çok iyi geldi.
That treacle tart just hit the spot.
Evet, bu iyi geldi.
Mm. Yeah, that feels good.
bizim gibi biri daha olması iyi geldi.
There are only a few young mothers around, so it's nice to have someone else around.
Sarılmak çok iyi geldi.
Gosh, I needed a hug.
Bira da iyi geldi.
The beer's good.
Bana çok iyi geldi burası, Elvan.
This place has done me a world of good, Elvan.
Çocuk mu iyi geldi bana yoksam?
Maybe the boy's good for me?
Açıkçası babam dışında bir konu hakkında düşünmek iyi geldi.
To be honest, it's nice to think about something other than Dad.
Bu çok iyi geldi bak.
Oh! That's good stuff.
- Bana çok iyi geldi, Will.
Felt really good to me, Will.
Bu iyi geldi, ilk kez gerçeği söyledim.
It felt good. The truth for the first time.
Bu çok iyi geldi.
This feels so good.
Gülmek iyi geldi.
Ah, it's good to laugh.
Biraz normallik bu semte fevkalade iyi geldi.
A little normality is good but very, very the area.
İyi bir arkadaşım küçük bir ziyaret için geldi.
Just a good friend of mine stopped by to pay a little visit.
İyi geldi.
Oh, hits the spot.
Artık sonsuz seçenek olduğu için kurguculuk daha iyi bir hale mi geldi?
Has editing gotten better because there's infinite choice?
Ve şimdi bir Rus geldi. Muhtemelen benden iyi oynuyor.
Now this Russian's here and he might almost be as good as me.
Bilmiyorum ama çok iyi gibi geldi bana.
I don't know, but it sounds great.
Bu iş nasıl buraya geldi bilmiyorum ama şirketin durumu gayet iyi.
I don't know how it came to this, but the company's in shipshape.
- İyi geldi mi?
- Is it better?
İyi bir hikâye gibi geldi bana.
It sounds like a really good story.
Bu sıçanın içinde akıl rehberim ve en iyi dostum gizleniyor ve, şey, geldi ama burada değil.
Inside this rat lurks my mentor, my best friend. He came but "he's not here."
O iyi bir adamdı. O bize geldi.
And by the way, he came to us ;
İşte geldi. İyi ki geldin.
Thanks for coming.
Gördüğün üzere burası çok iyi işliyor. Ama ayın sonu geldi mi, türlü türlü gider uyduruyorlar. Bu yüzden de kar olmuyor, üstüne ben daha çok para harcamak zorunda kalıyorum.
As you can see, this place is doing very well, but at the end of the month, they take out various bullshit expenses, so there's no profit, and I'm putting more money in for maintenance.
Bana oldukça iyi bir çocukmuşsun gibi geldi.
You seem like a pretty nice kid to me.
İyi geldi
She arrived right.
Ben de öyle düşündüm, ama ekstra hapı içince çok iyi bir fikir gibi geldi.
I thought so too, but after I took that extra pill, it seemed like a great idea.
İyi aklına geldi.
It is good, though.
- Bokhaneden daha iyi gibi geldi.
I thought it sounded better than "crapper."
Bana gayet iyi çalışıyor gibi geldi.
Seems like, to me, it works just fine.
Bana olabilecek en iyi el geldi.
I got the best hand there is.
Nicole sana iyi mi geldi?
Nicole has been good for you?
- Bana iyi bir plan gibi geldi.
Sounds good to me.
Mitchell sonradan kendine geldi ve oldukça iyi vakit geçirdik.
Mitchell sobered up after a bit, and we actually had a pretty good time.
İyi geldi sana
Somehow cured your asperger's. Boy, you really are a pussy.
İyi geldi mi deniz?
Did the sea do him any good?
İki numaralı yarışmacımıza gayet iyi alkış geldi!
Let's hear it for contestant number two!
Yuvadan uçma vakti geldi. - İyi ama...
Fly away from the nest.
Böyle de ürkütücü geldi ama daha iyi.
Spooky, but better.
Onlar, um... onlar odama geldi... ve onlar beni yatağa... ve onlar iyi gece beni öptü.
They, um... they came into my room... and they put me to bed... and they kissed me good night.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]