Kabul etti перевод на английский
4,240 параллельный перевод
Bay Johnson hapları postalamaya çalışırken tutuklandı ve devletle işbirliği yapmayı kabul etti.
Mr. Johnson was arrested trying to mail the pills and he agreed to work with the government.
"Devletle işbirliği yapmayı kabul etti" ne demek?
What do you mean "agreed to work with the government"?
Bakın, DEA'in en çok arananlar listesindeki kişilerden biri, müebbet yemeyenlerden aynı zamanda devletten maaşını alan biri Birleşik Devletlere her gün binlerce kilo kokain getirdiğini mahkemede kabul etti.
Look, one of the DEA's most wanted - not only not in jail for eternity... but apparently on the government payroll. Admitting in open court that he brought in thousands of kilos of cocaine to the US every day.
Senato, Dreyfus yasasini geri çekme konusunda oylamayi kabul etti.
And the Senate has finally agreed to vote on the repeal of the Dreyfus Act.
Adli tabip de kaza olduğunu kabul etti.
The coroner agreed it was an accident.
Paul kabul etti.
And Paul is on board with it.
O kabul etti, biliyordu.
He just admitted he knew.
Spassky, pin pon odasında oynamayı kabul etti.
Spassky's agreed to play in the ping-pong room.
Fischer, ana salonda oynamayı kabul etti.
Fischer has agreed to return to play in the main hall.
Ray memnuniyetle kalıp çocukları finaller için çalıştırmayı kabul etti.
Ray has graciously offered to stay and train the boys for the final.
Ulusal Sağlık Enstitünüz iki yıl önce para talebimi kabul etti.
Your National Institutes of Health received my first request for money two years ago.
Bu maçı iki hafta önce kabul etti ve Amerika'ya on gün önce geldi. Ve şu anda Ledwaba'yı mahvediyor.
He took this fight on only two weeks notice, only came here to America, ten days ago, and he is banging Ledwaba right now.
Katniss, Alaycı Kuş olmayı kabul etti.
Katniss has agreed to be The Mockingjay.
Katniss Everdeen, Capitol'e karşı mıntıkları birleştirmek adına bize yardımcı olmayı kabul etti.
Katniss Everdeen has consented to be the face of our cause to help unite the districts against The Capitol.
Tepkisini ölçebilmek için "birlikte yaşayalım" dedim. Kabul etti.
I suggested living together, to see her reaction, and she said yes.
- Kabul etti ama değil mi?
But she agrees to it?
Hollywood'a dönüş yapan Yüce Majesteleri Monako Prensesi Grace Mr. Alfred Hitchcock'un, Universal Pictures yapımı Marnie filminde oynamayı kabul etti.
Making her return to Hollywood, her Serene Highness Princess Grace of Monaco has accepted to appear for Mr Alfred Hitchcock in Universal Pictures'Marnie.
"Prenses Grace, yaz tatili boyunca Mr.Hitchcock tarafından yapılan ve Birleşik Devletler'de çekilecek olan Marnie adlı filmde oynamayı kabul etti."
"Princess Grace has accepted to appear during her summer vacation in the motion picture Marnie, to be made by Mr Alfred Hitchcock and shot in the United States."
- Timo kocamı aldıklarını kabul etti.
Timo admitted to taking my husband in an ambulance.
Tamam, kabul etti.
Okay, he's in.
O da bunu kabul etti.
Agreed to swallow.
Bay MacKenna beni yanına kabul etti.
And Mr. McKenna took me in.
Buna mecbur değildi, özellikle de bunu istemiyordu ama yine de kabul etti çünkü azizler böyle yapar.
When he didn't have to, and most likely, didn't want to... but he did it anyhow,'cause THAT'S what saints do.
- Bunu o kabul etti.
She agreed to this.
Üç yılda ödenmek üzere 1,5 milyon dolarlık bir anlaşma önermeyi kabul etti.
He's agreed to extend an offered settlement to the amount of 1.5, structured over three years.
Finn meydan okumayı kabul etti.
Finn accepted the challenge.
Tanrı'ya dua ettik ve Tanrı dualarımızı kabul etti.
We prayed to God, and God has answered our prayers.
Kermit, Dominic'in her zaman haklı olduğunu kabul etti.
Kermit has agreed that Dominic is right all the time, man.
Yardıma ihtiyacı olduğunu kabul etti mi?
Did she admit that she needs help?
Her türlü şeyi kabul etti.
She admitted all sorts of things.
Ama içlerinden biri 5.000 rupi aldığını kabul etti.
But each one of them accepted 5000 Rs.
Halkın onlara zenginlik verileceğini duyunca bize yardım etmeyi kabul etti.
When did the men of Lake-town come to our aid but for the promise of rich reward.
Charles, Hippolyte'nin biçare ayağını ameliyat etmeyi kabul etti.
No, Charles has agreed to operate on Hippolyte's wretched foot!
İnanması zor biliyorum ama, hakim başvurumu kabul etti.
I know it's hard to believe but, judge granted my appeal.
Yine de bir süre sonra ailesi beni içtenlikle kabul etti.
After a while though, his family accepted me with open arms.
Bugün ise Pearce attığı tweetle fotoğrafları kendisinin yolladığı kabul etti ardından Hollywood'a Yahudi aleyhtarı bir mesaj yolladı.
Then today, Pearce took to his Twitter feed, claiming responsibility for the leaks, and then later, unleashing an anti-Semitic tirade against Hollywood.
O da yıkılmış durumda ama uçağa binip bu gece... burada olmayı kabul etti.
He's devastated as well, but he agreed to hop on a plane to be with us tonight.
Charlie, kız kabul etti.
Charlie, she's agreed!
Stüdyo, Cenneti Iskalamak 2'yi çekmeyi kabul etti ama senaryoyu Furman ve Lesser'in yazmasını istiyorlar.
The studio is planning to do Paradise Misplaced Two. But, they want those guys Furman and Lesser to write it.
Paragon, Clem'in senaryosunu kabul etti.
Paragon wants to buy Clem's script.
Kral Horik ve Jarl Borg bize katılmayı kabul etti.
For King Horik and Jarl Borg have agreed to join us.
Bugün, Kolombiya için tarihi bir gün. Pablo Escobar, tüm ülkeye yayılan şiddete bir son vermek için hükümetin teslim olmasına yönelik talebini kabul etti.
Today is a great day for Colombia, because Pablo Escobar agreed to put an end to this violence which had spread all over the country.
Pablo Escobar, ülke çapında süregelen şiddete son vermek için hükümetin teslim olmasına yönelik talebini kabul etti.
Pablo Escobar has turned himself in to the demand of Justice in a deal that will end the violence that has gripped the country.
Tipinizi ona anlattım ve sizinle konuşmayı kabul etti.
I told her what you look like, and she agreed to talk to you.
Ve sonra... her ikisi de kabul etti.
And when they both consented..
Dobişko suçunu kabul etti.
Chubby admitted his crime.
O beni efendisi kabul etti. Ali onun efendisi.
♫ He who accepts me as master, Ali is his master ♪
Hayır, birkaç okula başvurdum, Fordham kabul etti.
No, I applied to a bunch of schools, Fordham let me in.
Bu zaten Oscar adaylığına dönmüş bir şeydi, ve Vale sempatik favori.. akademi üyeleri arasında kabul görmüştü. Bunu bir fırsat olarak gören kişi, sonunda onun uzun bir kariyeri olduğunu fark etti.
Well, that's something has already turned in to an Oscar nomination, and Vale is considered to be a sympathetic favorite among members of the academy who may see this as an opportunity to finally recognize her long career.
Sadece kendisinin onları kontrol edebildiğini... ve sadece onun bizi koruyabileceğini iddia etti... tabii ona boyun eğip... liderimiz olmasını kabul edersek.
He claimed that he alone could control the dragons... and that he alone could keep us safe... if we chose to bow down... and follow him.
Sana acıdı ve kötü bir şey yapabileceğinden korktu ve benden bu hapları sana vermemi istedi, ben başta kabul etmedim ama o ısrar etti, ben de en sonunda dediğini yaptım.
He took pity on you and he thought you were going to do something terrible so he, he asked me to give you these pills and I didn't want to at first but he, he persisted and so I finally just did what he told me.
kabul ettim 24
kabul etti mi 16
etti 29
ettim 71
ettin 18
kabul 421
kabul etmiyorum 51
kabul ediyorum 504
kabul et 275
kabul edildi 218
kabul etti mi 16
etti 29
ettim 71
ettin 18
kabul 421
kabul etmiyorum 51
kabul ediyorum 504
kabul et 275
kabul edildi 218