Kontrol edeceğim перевод на английский
2,330 параллельный перевод
- Biri var mı diye kontrol edeceğim.
- I'll check if there's anyone around.
Çünkü seni kontrol edeceğim.
Because, I'll be checking on you.
Sizi bileklik cihazlarınızdan ara ara kontrol edeceğim
I'll be calling you on your wrist devices to check in from time to time.
Kontrol edeceğim.
I gotta check.
Bazı verileri kontrol edeceğim.
I'll do that, and then I just want to recheck some data.
Sen yat, ben tekrar kontrol edeceğim.
Just hang out here. I'll check you out.
Hiç görmedim ama diğer odadaki dolaba bakıp kontrol edeceğim.
I don't see any, but I will go to the closet in the other room and check.
Ben Ryan'ı kontrol edeceğim.
Thanks. I'm gonna check on Ryan.
Gelip seni kontrol edeceğim.
I'll come back and check on you.
Bu binaya sokacağın her bir vidayı ve sürgüyü kontrol edeceğim.
I'm checking them out. I'm inspecting every nut and bolt you bring into this building.
Hiç düşmanı var mı diye okulunu kontrol edeceğim.
I'm going to check with the school and see if he had any enemies.
Kontrol edeceğim.
I'll go check it out.
Şahsen kontrol edeceğim.
I'll check it out... Personally.
Gidip kontrol edeceğim.
I'll go check
Bir ülkeyi nasıl kontrol edeceğim?
How can you control a nation?
Arabayı alacağım. Etrafta bir yere gizleyeceğim ve içeriyi kontrol edeceğim.
I'll take the car, put it around back, check it out inside.
Şimdi kontrol edeceğim.
I'll check on him now.
- Aksanının tuhaf olup olmadığını kontrol edeceğim..
- I'm gonna check if she has a weird accent.
Lobiyi kontrol edeceğim.
Yeah. I'll check the lobby.
Neyse ben kontrol edeceğim.
- I'll check anyway.
Sen kızını ben de eşimi kontrol edeceğim.
You control your daughter, I'll control my wife.
Ben ormanı kontrol edeceğim.
I'll check the woods.
Ben yatak odasını kontrol edeceğim.
I'm gonna check in the bedroom.
- Victor'u kontrol edeceğim.
I'll check Victor out.
Gidip kontrol edeceğim.
I'm going to check it out.
Düzgün mü diye kontrol edeceğim.
I wanna check that it's good.
Kendimi kontrol edeceğim, ama...
I'll control my mind but..
Amca, ben gidip, hesapları düzgünce kontrol edeceğim.
Uncle, I'll go and check the accounts properly. Yes, yes.
Dışarıyı kontrol edeceğim.
I'll check outside.
Sen barmenle konuş. Çevreyi kontrol edeceğim.
You talk to the barman, I'll check out the neighbourhood.
Zayıf bir nokta var mı diye etrafı kontrol edeceğim.
I'll check the layout ; see if there are any weaknesses.
- Ben yukarıyı kontrol edeceğim.
- I'll check upstairs.
Daha yeni aldım. Kontrol edeceğim.
I just bought it I'm checking it
Sadece bir kontrol edeceğim.
I'm just going to check it out.
Burada uzun süre kalamayız. İçerdeki pompa ölü. Gitmeden önce dışardakini kontrol edeceğim.
Can't stay long, the pump control in here is dead, but we'll check outside before we leave.
Bunu- - bunu kontrol edeceğim.
I'm--I'm gonna check this out.
Ben içeri girip kontrol edeceğim.
I'll go in and check this out.
Kontrol edeceğim, Dr. Blake.
Um... yeah. I will do that, Dr. Blake.
Bak, seni sürekli ben kontrol edeceğim.
Look, I'm going to monitor you myself most of the time.
Kapsama alanında olduğum zaman mesajları kontrol edeceğim. Şimdi beni rahat bırak.
Hey, I'm checking messages when I'm back in cell range, so leave me one.
Gidip sistemi bir kontrol edeceğim bakalım bizi kurtarabilecek bir şey bulabilecek miyim...
I'm gonna go check on the E.T.A. for getting us out of here. All right.
Gidip etrafı kontrol edeceğim.
I'll go take a look.
2 litre lavaja başladım. Birkaç saat içinde de kontrol edeceğim.
I started 2 liters of irrigation, then I'll check his sight in a few hours.
Ben koltuğu bir kez daha kontrol edeceğim.
Okay. I'm gonna check the seat one more time.
Dillon'u kontrol edeceğim.
I'm going to check in with Dillon.
Biliyor musun, akşam yemeği için herşey hazır mı bir kontrol edeceğim.
You know what? I'm gonna go find out if we have everything we need for dinner.
Onu şahsen kontrol edeceğim.
I'm gonna check that out personally.
Tekrar kontrol edeceğim.
I'll check again.
Mario'yu bulmak için arabayı kontrol edecegim.
I'll check the van for Mario.
Savcı aşağıda. Gidip, bir kontrol edeceğim.
Coroner's down.
Quazy'i kontrol edeceğim, tabii onu yine kaybetmediyseniz... tamam.
What happened on the night of the murder?