Kontrol ettim перевод на английский
3,412 параллельный перевод
Yok, sadece kontrol ettim.
No, I was just... Just checking.
- Bütün güneydoğuyu bölgesini kontrol ettim.
Checked all the washes to the southeast.
Ama bütün evi kontrol ettim burada değiller
But I checked the entire house, they're not here.
Seni kontrol ettim.
I checked you. You were...
Bu sabah kontrol ettim, kurallara uymuyormuş.
I checked this morning.
Kontrol ettim.
I checked.
Hayır, onu kontrol ettim.
No, I've checked him out.
- Kontrol ettim.
- I've checked...
Doldururken kontrol ettim.
I did check it, when I was filling it up.
Tıbbi kayıtlarını kontrol ettim.
I checked your medical records.
Kayıtlarını kontrol ettim.
I checked your record.
Gittim aracındakileri kontrol ettim.
I went and checked on your car.
Çifte kontrol ettim. Her seferinde bir kız kaybolmuş.
I cross check it each time a girl disappears.
Pekala, her şeyi kontrol ettim.
Well, I checked out.
Kızları kontrol ettim.
Checked on the girls.
Gitmeden önce depoyu kontrol ettim.
I checked my tank before I left.
Görüntüleri üç defa kontrol ettim.
I've checked this footage three times.
Tüm bağlantıları kontrol ettim.
You checked all the connections?
2 kere kontrol ettim.
Double Check it out.
Diğer yatak odasını kontrol ettim.
Uh, I checked the other bedroom.
Mutfağı kontrol ettim, mutfak temizdi.
I checked the kitchen, the kitchen was clear.
Onları kontrol ettim zaten!
I've done those already!
- Hemen onu kontrol ettim.
- I examined in full.
Kontrol ettim bile.
I checked.
Dosyayı kontrol ettim, sorun yok, ekranınızda.
I checked her files, nothing on him, on your screen
Yani bu ikisini ve şunları kontrol ettim.
So those two, and then these two I checked.
Yaralı mısın diye kontrol ettim ama bir sıyrık bile yoktu.
I checked to see if you were wounded, but there wasn't a scratch on you.
Ve şehre geri döner dönmez büyükanneni kontrol ettim.
And whenever I was back in town I'd check in with your grandmother.
Kontrol ettim.
I checked it.
Kontrol ettim.
I've checked it.
Evdeki her yeri kontrol ettim. Harika.
I checked everywhere in the house.
Evdeki her yeri kontrol ettim ve Ailenin tek bir fotoğrafını bulamadım.
So I checked everywhere in this house... and... I couldn't find a single photo of the family.
Yalnızız, kontrol ettim.
We're alone, I've checked.
Junior'ı kontrol ettim.
Checked in on Junior.
- Onu kontrol ettim.
I've already checked him out.
Teşekkürler. - Üç kere kontrol ettim.
I've checked it three times.
Referanslarını kontrol ettim. Elimde kayıtlar var.
I checked her references, I have records.
Dan'in hala işte olup olmadığını kontrol ettim.
I checked to make sure Dan was still at work.
Tahlil sonuçlarını kontrol ettim.
I'm checking his labs.
Karısı Rus, ben de onu kontrol ettim.
Wife's Russian, so I checked up on her.
Evet, evin etrafını kontrol ettim ve her şey yolunda gözüküyor.
Yeah, well, I've checked around the house, and everything seems fine. I will have to notify the local police, however.
Dün gece onu saat dokuz gibi kontrol ettim.
I looked in on him er... about nine o'clock last night.
Önceden kontrol ettim, sadece bu gece için iptal edilmiş.
I've had an early check-out and a cancellation just tonight. So...
Kontrol ettim, efendim.
I checked it out, sir.
Yemek günlüğümü kontrol ettim ve anladım ki ; beş kez senin favori yemeğini yaptım ve sen bunun sadece üçünü gerçekten beğenmemişsin.
So I checked in my cooking journal, and I realized that on three out of the five occasions I've made your favorite stuffed game that you haven't been able to really enjoy it.
Bu sabah uçuşları kontrol ettim. Ve Perşembe günü Kolkata için sadece bir tane var.
I checked the flights this morning, and there's one for Kolkata on Thursday.
Kontrol ettim. Şehre arazi satmak için gelmedin.
You didn't come back into town to sell any land.
Depoyu kontrol ettim efendim.
Well, I checked the tank, sir.
Senin iddialarını kontrol ettim.
I checked out your theory.
Kardeş Billy buraya gelip onu kontrol etmemi istedi, ve tabii ki kabul ettim.
Brother Billy asked me to come check on him, and, of course, I said yes.
Biletleri kontrol etmeye gelmesinler diye dua ettim.
I prayed that the controller does not come.