Kontrol ediyorum перевод на английский
1,318 параллельный перевод
Ben kontrol ediyorum.
I do the checking.
Birileri geliyor mu diye kontrol ediyorum.
Check and see if anyone's coming
Bağlantıları kontrol ediyorum. Arızaları rapor ediyorum. Yataklı vagonları sayıyorum.
Eh, inspect the network, report malfunctions, count the sleepers.
Kötü olan şeyi kontrol ediyorum.
Just checking what's worse is in store.
Hemen kontrol ediyorum.
I'm checking it now.
Kontrol ediyorum.
- Just checking.
Mary Kinnan'ın hikayesinin doğruluğunu kontrol ediyorum.
Confirming Mary Kinnan's story.
Lenfodenopati ihtimalini kontrol ediyorum.
Checking for lymphadenopathy.
Hemen kontrol ediyorum.
I am checking on that right now.
Kayış takımlarını kontrol ediyorum.
I've got to check your harness.
Bir görgü tanığını kontrol ediyorum Çavuş.
I'm just checking an alibi, Sergeant.
Sadece gözyaşı kanallarını kontrol ediyorum.
I'm just checking your tear ducts.
Ne zaman rüzgar çıksa, kel kalıp kalmadığımı kontrol ediyorum.
Every time the wind blows, I have to check to make sure I'm not bald.
Her gece züdanını kontrol ediyorum.
I check your wallet every night.
Bunu niye ben kontrol ediyorum?
Why am I the one checking on this?
Bir yerimde ne zaman leke görsem garip olup olmadığını kontrol ediyorum
This mole back there looked irregular around the margins.
Ama senin bilip bilmediğini kontrol ediyorum.
- Of course I know. I want to see if you know.
UFO gurusunun mazeritini kontrol ediyorum ama şu ana kadar adam temiz görünüyor.
I'm checking the UFO guru's alibi, but he looks clean.
Eski iş arkadaşlarını, arkadaşlarını kontrol ediyorum, ama...
I'm checking in with old co-workers, friends, but...
Şu anda Penrich'yi kontrol ediyorum.
Checked it, I'm on with Pennridge now.
Sanırım, ben sağı kontrol ediyorum.
I control the rigth, I guess...
Sizin için kontrol ediyorum.
I'm checking for you.
Cephane listesini kontrol ediyorum.
I got his missile inventory.
İçme suları var mı kontrol ediyorum.
Make sure they have water to drink.
Sadece polis hakkında verdiğin sözü tutup tutmadığını kontrol ediyorum.
Just checking out if you were keeping your promise about the police and all.
- Radyatörü kontrol ediyorum.
- What are you doing?
- Kontrol ediyorum.
Look, I've really got to go.
Kayıtları kontrol ediyorum.
I check the record.
- Ona bir şekilde müsamaha gösteriyorum kendimi kontrol ediyorum...
- I'm tolerating this one...
- Sadece kontrol ediyorum.
- I'm checking
kilomu kontrol ediyorum
I'm checking my weight.
Kontrol ediyorum.
I am just checking the rooms.
Sadece kontrol ediyorum.
Just checking on you.
Gecenin sonunda kiminle konuştuğunu görmek için görüntüleri kontrol ediyorum.
I'm checking the surveillance to see who he was talking to.
- IP telefonundan kontrol ediyorum.
- I don't know. I'll pull it up on the IP phone.
- Yatırımımızı kontrol ediyorum.
Just checking up on our investment.
Bütün kanalları kontrol ediyorum.
Checking all channels.
Kontrol ediyorum.
Checking.
Öfkemi kontrol ediyorum
Managing my anger.
Sonuçlarımı kontrol ediyorum.
I was confirming my findings. Don't want to make any mistakes.
Şu an onu kontrol ediyorum.
We're checking on it now.
Kontrol ediyorum.
Checking it out.
Morg kayıt numaralarını kontrol ediyorum.
I'm checkin'toe tags.
Eğer sana muhteşem uzay gemimi kontrol ediyorum dersem... -... anlamaya başlayabilecek misin?
If I told you what I was doing to the controls of my magnificent ship, would you understand?
- Şunu kontrol ediyorum.
- Just checking that.
Rezervasyonumu kontrol ediyorum
I'm checking my reservation
Son birkaç haftadır,.. ... bir odayı kontrol ediyorum, mini bara dokunulmamış oluyor. Ertesi gün Toblerone'lar gitmiş oluyor.
For the past few weeks, after I have checked a room... and found the honor bar intact, the next day Toblerones are missing.
Evet, onları da kontrol ediyorum.
Yeah, I'm checking on that.
Tekrar kontrol ediyorum.
I'm double-checking.
Sadece kontrol ediyorum.
Just checking in.
Basitçe açıklamak gerekirse bir kişinin içinde bulunduğu sosyal ve psikolojik ortamı kontrol ederek istenmeyen davranış biçimlerini yok ediyorum.
In simple terms... I control the elements of a subject's social and psychological environment... to eradicate undesirable modes of behavior.