Kâbul перевод на английский
21 параллельный перевод
- "AGK kâbul etti."
-'Тhe VR complied'.
- Hayır, kâbul etmedim.
- No, I didn't.
"Güvenlik için ve mâcerâya ihtiyâcınız olduğunda, tüm kredi kartları kâbul edilir."
'For security and when you're ready for adventure. Major credit cards accepted.'
- Kâbul edildi.
- Sustained.
Beni henüz kâbul etmemişler ama yarın benimle görüşmek üzere birini yollayacaklarmış.
They haven't accepted me yet but they're sending somebody in to interview me.
Hayır Taylor. O para kâbul etmiyor Biliyorum.
No, Taylor, he doesn't accept money.
Görüşümün kâbul edilmesini dilerim.
Let my opponent take the floor.
O durumda, özür kâbul edildi.
In that case, apology accepted.
Derek'i kocalığa kâbul ediyor...
- And now, Jillian, do you take Derek...
Sonsuza kadar yaşayan biri şize şunu öğretebilir geçmişiniz, sırlarınız yolunuzu belirliyor kâbul edin ya da etmeyin.
And one thing living forever teaches you is that your past, your secrets, mark you always, like it or not.
Kâbul edemiyor musun?
You can't take it?
Ben bunu kâbul etmiyorum!
Well, I'm not having it!
Kâbul.
Agreed.
Kimmie Minter'ın cinsel doğası yapışkan bir balgam gibi bir şey. Çiftleşmeyi daima kâbul eden.
The sexual nature of Kimmie Minter is a viscous cervical mucus that always welcomes mating.
Her ne kadar acı verse de ilk teorimin yanlış olduğunu kâbul etmeye hazırım.
So, as much as it pains me, I'm prepared to admit that my initial theory was wrong.
Diğer pedofililerden habersiz şekilde onlar kâbul edilemez bu arzularını bastırmak zorundalardı.
Being geographically isolated from other pedophiles forced them to suppress their socially unacceptable desires.
Bu da demek oluyor ki ; kâbul edilmek için daha büyük bir şeyler deneyecek.
Which means he's gonna do something bigger to try to prove that he's worthy of admission.
Ona de ki, eğer özel foruma girebilmek istiyorsa yüz yüze buluşmayı kâbul etmek zorunda.
You tell him- - if he wants access to the private forum, he has to agree to a face-to-face meeting.
Bir hastahane yatağında oturup gelecek mi diye beklemek için kâbul etmedim bu işi.
Sitting in a hospital bed, wondering if you're gonna show up... that is not what I signed up for.
Bunun çok garip bir davranış olduğunu kâbul etmelisin.
Even you have to admit - that was really odd behaviour.
Bunu, hiç bir şey yapmadan kâbul edemeyiz.
But we can'tjust let this go, right?
kabul 421
kabul etmiyorum 51
kabul ediyorum 504
kabul et 275
kabul ettim 24
kabul edildi 218
kabul ediyoruz 31
kabul etti 41
kabul edemem 51
kabul ediyor musun 60
kabul etmiyorum 51
kabul ediyorum 504
kabul et 275
kabul ettim 24
kabul edildi 218
kabul ediyoruz 31
kabul etti 41
kabul edemem 51
kabul ediyor musun 60