Memnunum перевод на английский
5,408 параллельный перевод
Kendine engel olduğun için gerçekten çok memnunum.
Well, I'm glad you restrained yourself.
Ben de benim değerlendirmemden gayet memnunum.
And I think I'm happy with my assessment.
Seni bu halde gördüğüme memnunum, çünkü seni daha bu halde çok göreceğim seni hayatımızın geri kalanında bu halde göreceğim.
I'm glad I saw you like this,'cause I'm gonna see you like this a lot more than I'll see you like that for the rest of our lives.
Nihayet şu anda olduğum halimden memnunum!
And I'm finally feeling okay the way that I am now!
Yine de sonuçtan bir hayli memnunum.
Still makes me happy to see the result.
Öngörülebilirliği severim. Tavuğunuzdan zevk aldığınızdan ve öngörülebilirliği sevmenizden memnunum ama burada kızınızdan bahsediyoruz. Harika.
I like predictability.
Küçük Milly'min sevimli arkadaşlar bulmasına çok memnunum.
I am so glad that my little Milly has found such lovely friends.
Her şeye rağmen, burada olmanızdan çok memnunum.
Regardless, I'm really glad you're both here.
Dostum, mesajımı kabul ettiğin için memnunum.
Dude, I'm glad you got my text.
Kolunu kırdım. Kolunu kırdığıma çok memnunum.
I did break your arm and I'm glad I broke your arm.
Bende memnunum.
I'm pleased.
Burada olmanızdan çok memnunum.
Oh, I'm glad you're here.
- Yaptığın şeyden çok memnunum.
- I'm really happy of what you're doing..
Bizzat tanışmaktan çok memnunum.
Pleasure to finally meet you, in person.
Bugün burada birlikte olduğumuz için çok memnunum.
I'm so glad we're here together today.
Babasının hapse geri dönmesine memnunum sadece.
Well, I'm just glad his old man's headed back to prison.
- Açıkçası şaşırdım. Kesinlikle memnunum ama bu piyasada alışık olmadığımız bir hareket.
Well, surprised, pleased certainly, but this is extremely unusual behaviour by the market.
Arabasına binip gittiği için memnunum.
I'm glad that she got in her car and drove off.
- Bana çıkma teklifi ettiğin için gerçekten memnunum.
I'm really glad you asked me out. Me too.
Size doğru gelmekten içtenlikle memnunum ki.
I am heartily glad I came hither to you.
Prensesimizin en iyi savunmanın hücum olduğunu öğrenmesine memnunum. Deli cüce Mia'ya haddini bildirmesi konusunda da tamamen arkasındayım. Ama Beyin Yıkama Operasyonu Lissa'yı olmadığı birine dönüştürüyor.
I love that our princess is learning that the best defense is a good offense, and believe me, I am all for putting mad munchkin Mia in her place, but this Operation Brainwash is turning Lissa into something she's not.
Memnunum.
I do.
Lilly'nin ölmesinden memnunum.
I'm glad Lilly died.
Hayır, hayatımdan memnunum.
No, I like it.
Paten yapmaya gitmediğimiz için o kadar memnunum ki.
I'm glad that we didn't go fucking roller skating.
Masanın bulunduğu yerden memnunum.
I'm happy with where my desk is.
Geldiğim için çok memnunum.
I'm so glad I did.
25 yıl sonra bu anı görebileceğim için çok memnunum.
I'm just grateful that we'll be able to look back on this in 25 years.
Çok üzgünüm ama memnunum da. Çünkü...
And while I'm truly sorry, I'm glad, too, because...
Hayatının filminde olmadığım için çok memnunum.
I am just so glad that I'm not in the movie of your life.
- Odamdan memnunum.
I'm fine where I was.
Bu projede yer almandan oldukça memnunum.
So glad to have you on this show.
Evet, bu olayın senin değil de benim başıma gelmesinden memnunum.
Yeah, you know, I'm glad this happened to me and not you.
İkinizle de kan bağım olmadığına o kadar memnunum ki.
Wow, I'm so glad I'm not related to you two.
- Hâlâ burada olmadan memnunum.
I'm glad you're still here. Me, too.
Ama öpüşebildiğim için çok memnunum şu an.
I'm really glad that I got that kiss.
Ve ben de size 8640 pound önerdiğimizi söylemekten memnunum.
And I'm pleased to say that we can offer you a settlement of £ 8,640.
bir şey söylediğin için memnunum
I mean, I'm glad you said something.
Yeni bir tane olmasından memnunum.
Sure glad to have a new one.
Ben memnunum Onlar gayet iyi.
I'm glad They were fine.
Ben öyle düşünmüyorum. Her gece aynı terliğim ve şöminem ile gayet memnunum.
I'm most content with the same slippers and same fireplace every night.
Buradaki yemek şöleniyle fazlasıyla memnunum.
I'm much happier here with the buffet.
Kendi kıyafetlerimle de gayet memnunum hanımım.
I'm happy to wear my own clothes, Madame.
- Evet, memnunum.
Yeah, I do.
Tamam mı? Çalışmandan çok memnunum.
I'm very pleased with your work.
Seninle tanışmış olmasından çok memnunum, Brian.
I'm very happy that she has met you, Brian.
Bu gece sizlere altı olağanüstü sesi takdim etmekten çok memnunum.
Tonight, I'm delighted to introduce 6 extraordinary voices.
Söyleyecek fazla bir şeyim yok ama ayık olmaktan ve geri dönmekten gerçekten memnunum.
Uh, I don't have much to say but um... I really thankful for my sobriety and... Keep coming back.
söylemem gereken bir şey var, sizler muayene için beklemediğinizden, zorda bırakıldığım için memnunum.
When you guys can't wait for a prelim,
Ben hayatımdan memnunum.
Have you? I'm fine.
- Bana yardım etmeye geldiğin için memnunum.
I'm glad you're here to help me.