Muhteşem değil mi перевод на английский
714 параллельный перевод
- Muhteşem değil mi?
- Isn't it gorgeous?
Muhteşem değil mi?
Oh, isn't it gorgeous?
General, ne muhteşem değil mi?
General, isn't it wonderful?
Muhteşem değil mi?
Wonderful isn't he?
Sence de muhteşem değil mi?
Isn't it wonderful?
Muhteşem değil mi?
Ain't that a kick?
Muhteşem değil mi?
Isn't that great?
- Muhteşem değil mi?
Is that wonderful?
O, muhteşem değil mi?
Is he not fabulous?
Bu muhteşem değil mi?
Isn't that wonderful?
Muhteşem değil mi?
Very good, yes.
Bu yıldızçiçekleri muhteşem değil mi?
Aren't these dahlias magnificent?
Ne kadar muhteşem değil mi?
Mm-hmm. It is marvelous, isn't it?
Muhteşem değil mi?
Ain't it glorious?
Muhteşem değil mi?
Terrific, isn't it?
Muhteşem değil mi?
Isn't it gorgeous?
Ne muhteşem, değil mi?
Isn't he grand?
Muhteşem görünüyorlar, değil mi?
Don't they look gorgeous?
Muhteşem, değil mi?
Oh, aren't they grand?
- Ne muhteşem, değil mi Linda?
- Linda, isn't it too marvellous?
Muhteşem, değil mi?
It is wonderful, isn't it?
Muhteşem, değil mi?
Wonderful, isn't she?
Muhteşem, değil mi?
Isn't it wonderful?
Ne muhteşem bir şey, değil mi?
Isn't he adorable?
Muhteşem görünüyor, değil mi?
Isn't she looking marvelous?
- Muhteşem, değil mi?
- Isn't that marvelous? - Yeah.
Muhteşem, değil mi?
Lovely, wasn't it?
# Güzel, muhteşem bayan, savaştan değil de askerlerden mi hoşlanırsın?
Schön, fein Fräulein, you like Gls, nicht wahr?
Ne kadar muhteşem yerlere gidersek gidelim, evde daima özlediğimiz biri vardır, değil mi?
Well, no matter how fascinating distant places are, there's always someone at home one misses, isn't there?
Muhteşem topraklar, değil mi General?
Spectacular country, isn't, General?
Muhteşem bir ses değil mi?
Is it not a splendid voice?
Muhteşem görünüyor, değil mi?
Isn't she adorable?
Muhteşem inciden bahsediyor olmalısınız, öyle değil mi?
The perfect pearl of pulchritude, meaning beauty, of course.
Muhteşem, değil mi?
Magnificent, isn't it?
Muhteşem bir manzara, muhteşem adamlar, değil mi Pierre?
Splendid sights, splendid men, eh, Pierre?
- Muhteşem, değil mi?
THE PARK? CERTAIN LY IS.
Hey, çok muhteşem, değil mi?
'Ey, in't it marvellous?
- Muhteşem biri, değil mi?
- Isn't he magnificent?
Sen mükemmel bir iş yaptın, ben de muhteşem bir koca aldım, değil mi?
You've done a wonderful job. I got myself a great husband, didn't I?
Çok muhteşem bir model değil mi?
Oh, yes.
- Muhteşem bir şey, değil mi?
Isn't it marvellous?
- Muhteşem, değil mi?
- Isn't he magnificent?
- Muhteşemdi değil mi? - Muhteşem mi?
- That was splendid, wasn't it?
Muhtesem degil mi?
Isn't that marvelous?
Dairenizin muhteşem olduğunu anlamış bulunuyoruz, değil mi Harold?
We understand that your apartment is magnificent, don't we Harold?
Sandie Shaw sence de muhteşem, değil mi?
Isn't Sandie Shaw the greatest?
Muhteşem, değil mi?
Not bad, huh.
Küçük, muhteşem bir erkek çocuğunuz var, değil mi?
You have a wonderful little boy, haven't you?
Muhteşem biri değil mi?
Isn't he splendid?
Muhteşem gün, değil mi?
Most marvellous day, is it not?
Malzemelerin kusuruna bakma. Yeni öğreniyorum. Muhteşem bir spor değil mi?
You must forgive this equipment, but, uh, I'm just learning.
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23