Ned перевод на английский

Çeneni kapalı tut, Ned. Kapalı tut onu!

Keep your mouth shut, Ned, just keep it shut!

Onunla ilişkimi batırmak istemiyorum, Ned.

I don't Wanna fuck it up with her, Ned.

Pantolon giyemedin mi, Ned?

You couldn't wear pants, Ned?

Sadece yapılacaklar listesi, Ned.

That's just the checklist, Ned.

Ned, yapma lütfen. Bizim bir takım olduğumuzu biliyordu.

Ned, come on, she knew you and I were a team.

Tüm bilmemiz gereken bu, Ned.

It's all we need to know, Ned.

Avukat getirmeye gitti.

Fuckity-fuck, Ned, she's getting a lawyer.

Sana yalvarıyorum.

Look, Ned, I am begging you.

Bu hikayenin doğruluğuna kefil olman gerekiyor, Ned.

You'll have to vouch for the veracity of the story yourself, Ned.

Bunu bana nasıl yaparsın, Ned?

How could you do that to me, Ned?

- İyi geceler, Ned.

- Night, Ned.

- Ned'i mi suçlayacaksın?

- You're gonna blame Ned?

- Hey, Ned.

- Hey, Ned.

Asla Ned'in burada kalmasına izin vermemeliydim.

I never should have let Ned stay here.

Peki ya Ned'in bana yaptıkları?

What about what Ned did to me?

Ned, bunu bana neden söylüyorsun?

Hey! Ned, why are you telling me this?

Ben senin terapistin değilim, Ned.

I'm not your therapist, Ned.

- Hayır Ned, yapamam.

- No, Ned, I can't.

- Ned dayı!

- Uncle Ned!

Ned, Ned.

Ned, Ned.

- Ben, ben, Ned!

- Me, me, Ned!

Tanrı aşkına, Ned aklımızda başka şeyler var.

For God's sake, Ned, we have other things on our mind.

- Tamam, Ned, oynayacağız.

- OK, Ned, we're gonna play.

- Tam Ned'e göre bir hareket.

- This is classic Ned.

Tabii Ned dayı.

Sure, Uncle Ned.

Millet, Ned dayımı hapisten nasıl çıkaracağımızı biliyorum.

Hey guys, I know how to get Uncle Ned to leave prison.

Evet, öyle bir de Ned'in köpeği için geldik.

Yeah, that and we came for Ned's dog.

Janet, Ned'in Willie Nelson'ın arkadaşlığına ihtiyacı var şu an.

Janet, Ned needs Willie Nelson's company right now.

Hiçkimse o köpeği Ned'in sevdiği gibi sevemez.

Nobody loves that dog the way Ned loves that dog.

Hiçkimse, hiçbirşeyi Ned'in sevdiği gibi koşulsuz sevemez.

Nobody loves anything as unconditionally as Ned loves.

- Ned'e selamımızı söyleyin.

- Tell Ned we said, "Hey."

Belki de "Doğrucu Ned" onda işe yaramıştır.

Maybe going all "Honest Ned" on her worked.

- Teşekkür ederim, Ned.

- Thank you, Ned.

Bu çok eğlenceliydi, Ned.

Oh, that was so much fun, Ned.

Ned Stark seni niçin istiyordu?

What did Ned Stark want you for?

Yapamam Ned.

I can't do it, Ned.

Savaş geliyor Ned.

There's a war coming, Ned.

- Arya!

Arya! - Ned : Arya!

Kusura bakma Ned.

Sorry, Ned.

Diğer kızın nerede Ned?

Where's your other daughter, Ned?

Ned, kızının cezalandırıldığından emin ol.

Ned, see to it that your daughter is disciplined.

- Ben Onbaşı Ned Young. - Ben Onbaşı Raymond Tennant.

Corporal Ned Young, sir.

- Onbaşı Ned Young, onunla sabah görüşmüştüm.

Sir, this can't be a coincidence. This is Corporal Ned Young, George.

Neden.. ned...

What... wh...

Sabah seksinden daha kötüdür. Ned Amca.

It's worse than sex in the morning.

Rahat ol, annem sadece senin de şu plastik Hollywood şıllıkları gibi olmadığından emin olmak istiyor.

- Hey, uncle Ned. - Relax, mom just wants to make sure you're not some Plastic Hollywood floozy.

Yeniden merhaba, Peder Ned.

Hello again, father Ned.

Kıçında yalakanın teki dolanan kadın işte. Peder Ned.

- She's the one over there with a stick up her ass.

Ned Flanders'vari.

Very Ned Flanders.

Kahretsin, Ned.

Fuck.

Bak, Ned.

Fuck.