Seninle konuşmak istedim перевод на английский
588 параллельный перевод
Seninle konuşmak istedim de.
Good. I just wanted to talk to you.
Seninle konuşmak istedim. Bu yüzden evinin önünde bekliyordum.
I wanted to meet you so I was waiting in front of your house.
Seninle konuşmak istedim.
Wanted to talk to you.
Sevgili Bark, bütün gün seni düşündüm ve hayatımda hiç olmadığı kadar seninle konuşmak istedim.
"Dear Bark, I've been thinking of you all day " and have wanted to talk to you worse than ever before. "
Seninle konuşmak istedim.
I wanted to talk to you.
Bütün gün seninle konuşmak istedim, Julie.
All day long I've wanted to talk to you, Julie.
Seninle konuşmak istedim, çünkü dürüst olacağını biliyorum.
I wanted to talk with you, because I know you'll level with me.
- Biliyorum, seninle konuşmak istedim.
- I know. I want to talk to you.
İmzalamadan önce seninle konuşmak istedim.
I just wanted to talk to you before you signed it.
Sadece seninle konuşmak istedim
I just wanted to talk to you.
Ciddi, Tommy, bu nedenle seninle konuşmak istedim.
It is serious, Tommy, that's why I wanted to talk to you.
Biliyorum. bu nedenle seninle konuşmak istedim.
I know. That's why I wanted to talk to you.
Sadece seninle konuşmak istedim.
I just wanted to talk to you.
Çünkü seninle konuşmak istedim. Sana kentimiz hakkında bir şeyler söylemek istiyorum.
Because I wanted to talk to you, I want to tell you something about our city.
Dün gece hakkında seninle konuşmak istedim.
I wanted to talk to you about last night.
- Evet, ama seninle konuşmak istedim. Dışarı çıkabilir miyiz?
Hey, I have something to talk, can you go outside?
- Seninle konuşmak istedim.
- I wanted to talk to you.
Sana doğruyu söylemek gerekirse Ichi, seninle konuşmak istedim...
To tell you the truth, Ichi, I wanted to talk to you...
Seninle konuşmak istedim.
I wanted to speak to you.
Geçen gece seninle konuşmak istedim, ama kapın...
I wanted to say them last night, but your door...
Seninle konuşmak istedim. Evi görmeden önce.
I wanted to talk to you... before you'd get back... home.
Ben de seninle konuşmak istedim.
I wanted to talk to you by myself
Adamlardan önce seninle konuşmak istedim.
I wanted to have a chat with you before I talk to the men.
Kararımı vermeden önce seninle konuşmak istedim.
Before my decision I wanted to speak with you.
Bu yüzden gelip seninle konuşmak istedim.
That's why I thought I had to come and talk to you.
Kolumbo, seninle konuşmak istedim, bir başkasıyla değil.
Columbo, I wanted to talk to you, not to anyone else.
O yüzden seninle konuşmak istedim.
That's why I wanted to talk to you.
Seninle konuşmak istedim.
I wanted to have a chat with you.
Sorun yok, Yalnızca seninle konuşmak istedim.
Nothing's the matter, I just felt like talking to you.
Seninle konuşmak istedim... ama benden kaçtığını anlıyorum.
I wanted to talk to you... but I see you're avoiding me.
- Seninle konuşmak istedim.
- I'd rather be talking to you.
Seninle konuşmak istedim ama babam beni buraya hapsetti. Bu mektup, benim için yaptıklarına ne kadar minnettar olduğumu anlatmaya yetmeyecek.
I wanted to talk to you in person, but my father is holding me prisoner in here, so I guess this note will have to convey my appreciation for what you did for me today.
Ben de yapımcı olduğum için, seninle konuşmak istedim.
As I'm a filmmaker, I wanted to talk to you.
Seninle konuşmak istedim.
I would speak with you.
Bu yüzden seninle konuşmak istedim.
That's why I wanted to talk with you.
Sadece bunu seninle konuşmak istedim.
I just wanted to talk toyou about it.
Şef, seninle konuşmak istedim.
Chief, I wanted to talk to you.
- Seninle iş konuşmak istedim.
- I wanted to have a little business talk with ya.
Seninle Kimura hakkında konuşmak istedim.
I wanted to talk to you about Kimura.
Ben de seninle bu konuyu konuşmak istedim.
That's what I wanted to talk to you about.
Seninle o yanımızda yokken konuşmak istedim.
I thought we ought to talk without her around.
Aslında, George, seninle diğer aslan hakkında konuşmak istedim.
Actually, George, I wanted to talk to you about another lion.
Seninle bunu konuşmak istedim.
That's what I want to talk to you about.
Seninle bir konuda konuşmak istedim.
There's something I need to talk to you about.
Seninle erkek erkeğe konuşmak istedim.
I wanted to talk to you man to man.
Seninle onun hakkında konuşmak istedim.
I wanted to talk to you about her.
Garvin kitaplar konusunda yardımına ihtiyacım yok. Sadece seninle biraz konuşmak istedim.
GARVIN, I JUST WANTED TO TALK TO YOU.
Peal'in ofisinden çıktıktan sonra seninle masadaki bardak altı hakkında konuşmak istedim
I tried to tell you after we left Peale's office - about the coasters on his table?
Barry, seninle cenaze töreninde konuşmak istedim.
Barry, I wanted to talk to you at the funeral.
- Seninle konusmak istedim sadece.
What, and disappoint my loyal fans?
Seni iş yerinde böyle rahatsız ettiğim için özür dilerim ama seninle özel olarak konuşmak istedim.
Sorry to bother you at the office, but I wanted to talk to you in private.
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle konuşmak istemiyorum 39
seninle konuşmak güzeldi 57
seninle konuşmak istiyor 100
seninle konuşmak istiyordum 23
seninle konuşmak istiyoruz 30
istedim 74
istedim ki 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
seninle konuşmak istemiyorum 39
seninle konuşmak güzeldi 57
seninle konuşmak istiyor 100
seninle konuşmak istiyordum 23
seninle konuşmak istiyoruz 30
istedim 74
istedim ki 16
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95