Umurumda перевод на английский
22,345 параллельный перевод
I a umurumda değil. Eski vampir ruhlar bir grup hakkında.
I don't give a damn about a bunch of old vampire souls.
Eğer ı aslında kan tadı için çok umurumda değil, biliyorum.
You know, I actually don't care much for the taste of blood.
Yapmanız gereken tüm bana bir cadı bulmak. Kim me ruh-takas edebilirsiniz. Eğer umurumda değil, bir dost bir vücuda,
All you need to do is find me a witch who can soul-swap me into the body of a fellow you don't care about, and Stefan can have his body back.
Asyalıları umurumda değil.
I don't give a rat's ass about the Asians.
Restoranı açamazsak da umurumda değil, tamam mı?
I don't care if we don't do the restaurant, all right? !
- Umurumda olmazdı.
And I'd have welcomed it.
Brian'ın burada kulüp açmak istemesi umurumda bile değil.
I don't care if Brian wants to open up a club there.
- Umurumda değil.
- I don't care.
Açıkçası hiç umurumda değil.
I don't actually care anymore.
Teğmenimle ne yaptığınız umurumda değil.
I don't give two shits what you do with my lieutenant.
Gerçek şu ki, Bay Brown kocam çok umurumda değildi.
Truthfully, Mr. Brown, I didn't care much for my husband.
Ne yaptığı umurumda değil.
I don't care what he's doing!
Aile dostuyum. İçeride kimin olduğu umurumda değil.
We're being targeted.
Umurumda değil! Tamam.
I could help you sell it.
Dünyan umurumda değil.
- I don't give a shit about your world.
Sert adam olmaya çalıştım. "Burayı satıp satmamanız umurumda değil."
All right, I said some stuff yesterday, you know, trying to be a tough guy when I said...
İstersen üçlü bölüşürüz, umurumda değil.
If you want, we'll split it three ways, I don't care.
Ve onun kuzenimiz veya kardeşimiz olması umurumda değil.
And I don't care if he's our cousin or he's our brother, but I'm not
Sylvia neye çevireceğimiz umurumda değil ama bunu birlikte yapabiliriz.
Sylvia, I don't care what we turn it into, but this one we could do together.
- Peki yarın? - Yarın umurumda değil.
- And what about tomorrow?
Duramam ve bununla bir sorunun varsa eğer, açıkçası hayatım, umurumda değil.
- No, and you got a problem with that, frankly, my dear, I don't give a damn.
- Nedenleriniz umurumda bile değil.
I don't care what your reasons are.
Umurumda değil.
I don't care.
Hiç umurumda değil. Görüşürüz!
Well, I don't really care.
- Para benim umurumda değil.
Oh, I don't care about money.
Hayır, ne gördüğümüz umurumda değil!
N-No, no. I don't care! Look.
Ne bulduğun umurumda değil.
I don't give a damn what you found.
Joann'nın ne düşündüğü umurumda bile değil.
I don't give a damn what Joann thought.
Kimin yaptığı umurumda değil.
I don't care who's making them.
Onların ne dediği umurumda değil.
I don't care what they said.
Ne yapmaya çalıştığın umurumda değil.
I don't care what you tried to do.
- Ne yazdığı umurumda değil.
I don't care what it says.
Öyle mi çok da umurumda.
Yeah, I don't care. I need to make a phone call.
Harvey karşılık verip vermediği umurumda değil.
Harvey, I don't care if he fought back or not.
- Neden yaptığın umurumda değil.
I don't give a shit why you did it.
Umurumda değil!
I don't give a shit!
Nerede olduğumuz umurumda değil.
I don't care where we are. Jack Soloff put you up to this,
- Ama sana verdiğim söz umurumda değil çünkü onu buradan göndermenin yolunu buldum ve bunu kullanacağım.
But I don't care what I promised you because I found a way to get him out of here, and I'm gonna take it.
Yani, ne senin paran umurumda ne de Jack Soloff.
I'm saying I don't give a shit about your money or Jack Soloff.
Her neredeyse umurumda değil.
I really don't give a shit where he went.
Erkeksi kızıl bir polis neden umurumda olsun?
- What do I care - about some ginger butch cop?
Umurumda değil, istemiyorum.
I don't care. I don't want to do it.
Ne düşündüğün umurumda bile değil.
I really don't give a crap what you thought.
İçki içmek umurumda bile değil.
I'm not worried about the drinks.
Adı J'li veya L'li bir şey. Umurumda değil.
His name is, like, a J or an L or some other letter.
Sean'ı kafamdan atmayla alakalı olması için umurumda olması gerekiyor. Komik.
I'd have to care for it to be a Sean-rebound thing.
Umurumda bile değil.
I don't really care.
Kitap falan okuyup sanatı sevmen umurumda değil.
I don't care if you read books or know about art.
Köpeğinin hastalığı hiç umurumda değil.
I don't care how sick your dog...
İnsanların ne bildiği veya düşündüğü umurumda değil.
I don't give a shit what people know or think.
Howard umurumda değil.
- I don't care about Howard, but your elevation