Umurumda da değil перевод на английский
1,301 параллельный перевод
Sana ne değimi bilmiyorum ve ayrıca umurumda da değil
I have no idea what I've told you and I don't care.
Ayrıca Gene, umurumda da değil.
And besides that, Gene, honestly, I don't give a rat's ass.
Umurumda da değil zaten.
I don't even care.
Bunu nasıl ve neden yaptığını bilmiyorum, umurumda da değil!
I don't know how you do this... nor why, but I don't care!
Bilmiyorum, umurumda da değil.
I don't know, I really don't care.
Ama umurumda da değil.
But I sure as heck don't care.
Carmen'le aranızda ne var bilmiyorum ve umurumda da değil. Ama onu aklından çıkardığın zaman eve dön.
I don't know what's going on with Carmen, I don't care, but when you get it sorted out, come home.
Umurumda da değil.
And I don't care.
Bilmiyorum, umurumda da değil.
Don't know, don't care.
- Hiç bir fikrim yok, umurumda da değil.
- I've no idea and don't really care.
- Bilmiyorum ve umurumda da değil çünkü odada daha iyi kimse yok.
- I don't know and I don't care because there is nobody better in a room.
Burada durduğum sürece bana ne olduğu da umurumda değil.
And as sure as I'm standing here, I don't give a fuck what happens to me.
Makine, şeytan, Basileus ya da herhangi bir şey umurumda değil. Sadece ailemi buradan çıkarmak istiyorum.
I don't give a shit about any machine or devil or Basileus or anything, except getting my family out of here.
Bak, Yahudiler umurumda değil, öyle ya da böyle.
Look, I don't care about the Jews one way or another.
Üst üste on kere orgazm olmamı sağlaman da umurumda değil... çünkü çok pis kokuyorsun.
And I don't care if you did give me ten orgasms in a row... because you smell really bad.
Kazanmak çok da umurumda değil.
- l don't really care if I win. - Huh.
Eğer sen yapmazsan küçük K yapar dediler. Politikayı da, sanatı da, özgürlük, insanlık, adalet palavralarını da bırak, çünkü ne kadar iyi olduğun umurumda değil.
Nevermind art and politics and bullshit aboutliberty, humanity and justice because I don't care howgreatyou are, that's the oldest storyin the book.
Stüdyo da, film de umurumda değil.
I don't care about the studio or the movie.
Hırsız ya da katil olman umurumda değil. Ama Kral Richard'a sadık mısın?
I don't care if you're a thief or a murderer... but are you loyal to King Richard?
Gittiğin yer umurumda değil, Japonya ya da her neresi olursa.
I don't care where you go, Japan or wherever.
Ryang ya da Jang olman umurumda değil.
Ryang or Jang, I don't care.
HOLD ya da başka bir şey olması umurumda değil!
I don't care if it's HOLD or whatever!
Maru binlerce kilometre derine gömülü olsa da bir güneşe çarpıp kızarsa da, Tarn Vedra'daki İmparatorluk Müzesi'ne kaldırılsa da umurumda değil.
I don't care if the Maru is buried beneath a thousand kilometers of rubble, or roasting in the heart of a sun, or up on blocks in the Imperial Museum of Tarn Vedra.
Daha geniş manada, çok da umurumda değil.
In the larger sense, I really don't give a crap.
Artı ne yapacağınız çok da umurumda değil.
I don't... I don't much care what you do now.
Bana kötü davranması ya da beni aşağılaması umurumda değil.
I don't care if she demeans me and looks down on me.
Ama ismini nasıl telaffuz edeceğim çok da umurumda değil.
Not that I'll need to know how to pronounce your name for much longer.
Yeşil Karınca da olsa umurumda değil.
- I don't care if he's the Green Bee.
Fakat David Blaine yarın Denver'da başka mucizeler gerçekleştirecek! Umurumda değil!
But David Blaine is going to do more miracles in Denver tomorrow.
Geç saatlere kadar dışarıda kalman umurumda değil ama en azından bir telefon edebilirsin.
I don't mind you staying out late, but at least you could phone.
Kim olduğun ya da kime çalıştığın umurumda değil.
I don't care who you are or who you work for.
Kendi kıçını kurtarmak için arkadaşımı öldürmeye kalkıştı, o yüzden o da umurumda değil.
He tried to kill a friend of mine to save his own ass, so I don't care about him either.
Daha çok umutsuzca, "Bıyıkları olsa da umurumda değil... o kız benim" zamanları.
More like desperate, "I don't care if she has a mustache... I'll take her anyway" times.
Debra'nın neden hoşlandığı umurumda değil, senin neden hoşlandığın da.
Well I don't care what Debra likes, and I don't care what you like!
Kaba da davranabilirim, umurumda değil bebek.
I'll do it rough. I don't give a fuck, baby.
Umurumda da değil.
nor do I care.
Ruslar, ya da Pakistanlılar, ya da Kız İzciler gibi görünmesi umurumda değil adamın sesi Amerikalı.
I don't care if it looks like the Russians, or the Pakistanis, or the Girl Scouts, that guy's voice is American.
Açıkçası, öyle ya da böyle, hiç umurumda değil doğrusu.
Well, tell you the truth... I don't much give a hoot one way or the other.
Sonuncu olsam da umurumda değil.
I don't care if I come in last.
Sizi neyin şaşırtmadığı da umurumda değil.
And I'm not interested in what surprises you, sir.
Silahla, dinleme cihazıyla ya da keskin nişancılarla gelmen umurumda değil.
I don't care if you come armed, wired and covered by sharpshooters.
Umurumda değil, saçma konuşuyorsam... ya da kulağını ıslatıyorsam... ya da Bertuccio'nun annesi gibi konuşuyorsam.
I don't care if I'm talking nonsense or drooling your ear or if I sound like Bertuccio's mom.
Bayan Tenzer, 90 kilometre yolu... 900 kilometrelik yol da yapmış olsan umurumda değil. Sana düğmelerimi göstermem ve seninle onlardan konuşmam.
Miss tenzer, i just drove 60 miles... i don't care if you drove 600 miles.
Bu pakette 50.000 dolar avans var. Yasa dışı bir şey istemiyorum. Neyi nasıl yapacağınız da umurumda değil.
Scientists have covered all of that apartment, offered to trade him everything we have for all the fingerprints they got.
Özgür olman ya da annene söylediklerin umurumda değil. Benim eşim ilk çayı almak istiyorsa, alacaktır. İşte o kadar.
And I don't care about your independence or what you told your mother or anything else you have to say – if my wife wants the first cup of tea, she's going to have the first cup of tea, that's it!
Medyum gibi görmüş olsa da umurumda değil. Onu tutuklamaya yeter.
I don't care if it's a psychic vision, it's enough to book him.
Başkalarının ne söylediği ya da hissettiği umurumda değil.
I DON'T CARE WHAT ANYONE ELSE SAYS OR FEELS.
Toplantıda olması umurumda değil, git çıkart o zaman!
I don't care if he's in a meeting, get him out of it!
Kafasında oklarla yoğun bakıma yatmış yüz çocuğu da olsa umurumda değil.
I don't care if he's got 100 kids in the ICU with arrows in their heads.
Carter'ın kendisini ne kadar iyi gördüğü ya da senin ne kadar kendini beğenmiş olduğun umurumda değil.
I don't care how good Carter thinks she is or how cocky you are.
Hayır, umurumda değil. Beni oyalamanızdan bıktım. Ya biri bana profesörün yerini söyler, ya da polise babamın kaçırıldığını bildiririm.
Either somebody tell me where Professor Johnston is or I report a kidnapping to the authorities.
da değilsin 20
da değiliz 32
da değil 106
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
da değiliz 32
da değil 106
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77