Yaklasıyor перевод на английский
6,228 параллельный перевод
Onunla komşuluğumuz yaklaşık iki haftaya dayanıyor.
Well, I've been living next door to him for almost two... weeks now.
Apartman yöneticisi yaklaşık bir ay önce Ella'nın dairesine ilaçlama ekibinin girmesine izin verdiğini hatırlıyor.
The building manager at Ella's apartment remembers letting an exterminator into her place about a month ago.
Burada Ella ve oda arkadaşının yaklaşık bir haftalık boş muhabbetleri var ama tam da cinayetin işlendiği gün birisini arıyor. Çok tuhaf.
So, I've been going through about a week of inane conversations between Ella and her roommate, but she did place a call on the day of the murder that was pretty strange.
Doğum günü yaklaşıyor ve beni davet edeceğini sanmıyorum.
Her birthday's coming up, and I don't think she's going to invite me.
Büyük bir doğum günü partisi yaklaşıyor diye duydum.
I heard there's a big birthday party coming up.
Noel Baba değerlendirmek ve cezalandırmak için yaklaşıyor.
Santa Claus approaches to judge and punish.
Ultrason vakti yaklaşıyor.
It's time for your sonogram.
Şimdiye kadar Jacoby herhangi bir şey söylemedi, fakat bana kalırsa Terry onu konuşturmaya yaklaşıyor.
Well, so far jacoby hasn't given anything up, But I think terry's starting to get to him.
Bizim Vitshumbi'de yaklaşık 20 bin kişi yaşıyor. JOSUE MUKURA BALIKÇI Hepimiz de gölden geçiniyoruz çünkü tek işimiz balıkçılık.
In Vitshumbi we are about 2,000 inhabitants, and all of us depend on this lake as we don't have any other work except fishing.
Safları sıklaştırın çocuklar. Düşmanlar yaklaşıyor.
Close ranks, boys, we got some unfriendlies approaching.
İkinci araç, Wisconsin'e yaklaşıyor.
Two approaching Wisconsin.
Sanırım şu anda iyi olan tek şey benim de adım adım ölüme yaklaşıyor olmam.
Now I guess the only good thing is it looks like I'm dying, too.
İkinizin de bildiği üzere, seçimler yaklaşıyor.
As you both know, the election is coming up.
Efendim Cumhuriyetin saldırı gücü git gide şehire yaklaşıyor.
Sir, a Republic attack fleet has just entered orbit and is approaching the city.
Belirlenen zaman yaklaşıyor.
The appointed time draws near.
Karanlık zamanlar yaklaşıyor ve aydınlığın gücü olduğu gibi kalmalı.
Dark times are ahead and forces of light must remain.
Dünya'da yaklaşık her milyon yılda bir defa bir süper volkan patlaması yaşanıyor.
Every million years or so, a supervolcano erupts somewhere on Earth.
Her gün daha da yaklaşıyor.
He's getting closer every day.
Fırtına yaklaşıyor majesteleri.
Storm on the way, Your Grace.
Başka bir fırtına daha yaklaşıyor, kim bilir ne kadar sürecek?
Oh, there's another storm coming who knows how long that'll take?
Yaklaşıyor.
He's approaching.
Çünkü uykuda olduğu sürece, bu insanların senin etini kemiğinden ayıracakları süre yaklaşıyor!
Because the longer he's in slumber, the closer these people come to rending your flesh off your bones!
Yeşil Volvo Estate'e yaklaşıyor.
'Approaching green Volvo Estate.'
Hedefe bilinmeyen biri yaklaşıyor. - Kapşonlu.
Unknown approaching target address.
Hedefe bilinmeyen biri yaklaşıyor.
'Unknown approaching target address.
Hedefin eşi, hastaneye yaklaşıyor.
The target's wife is approaching the hospital.
Bravo, hedef Volvo'ya yaklaşıyor.
Bravo, Target approaching Volvo.
Ulsterville Avenue'den, Lisburn Road'a doğru yaklaşıyor.
Ulsterville Avenue approaching Lisburn Road.'
Doğum günü yaklaşıyor.
His birthday's comin'round.
- Şafak vakti yaklaşıyor...
- Dawn is coming.
Dışarıdan iyi görünüyor ama, Belli bir felakete doğru yaklaşıyor.
Seemingly fine from the outside, but headed for certain disaster.
Acostayı görüyorum Slotko silahlarla yaklaşıyor.
I got a visual on Acosta approaching Slotko's vehicle.
Dosyalarımıza göre, Ruiz'in kutlama günü yaklaşıyor.
According to our files, Ruiz's high holy day is coming up.
Görüyorsun, yaklaşımı kendisi ayarlamıyor.
You see, he doesn't handle the approach himself.
Polisler yaklaşıyor.
The cops are gaining on us.
Lanet olsun, tekrar duş almam lazım! - Polisler yaklaşıyor. Daha hızlı.
The cops are getting closer.
Maria hedefine yaklaşıyor.
Maria's closing in on her target.
Fırtına yaklaşıyor majesteleri. Kayalıklara çakılabiliriz.
Storm on the way, could push us into the rocks.
Csi Sanders, transfer için yaklaşıyor!
CSI Sanders is approaching for transfer!
Amiral ana gemileri hızla yaklaşıyor!
Admiral, their main fleet is approaching fast!
Avcı Ayı yaklaşıyor.
The hunter's moon fast approaches.
Cindy'nin doğum günü yaklaşıyor.
Mouch, Cindy's birthday's coming up.
O, yaklaşık 30 km çapında mı yaşıyor yarınki tören için?
Hmm. Does he live within a 20-mile radius of tomorrow's parade?
Doğum günün yaklaşıyor. Biraz pratik yaparsan iyi olur.
But your birthday's coming up soon, you want to get in lots of practice.
3 Bravo 233'ten tüm birimlere, şüpheli araç şu anda Ilalo Sokağı'nda Kakaako'ya yaklaşıyor. Beş dakikalık mesafedeyiz, nasıl olsa yetişiriz.
3 Bravo 233 to all units, be advised suspect vehicle is now on Ilalo Street approaching Kakaako.
Büyük gün yaklaşıyor Sonya. Ve sen de orada olacaksın.
And you will be on the inside.
Beyler, Star Wars Günü hızla yaklaşıyor.
Gentlemen, Star Wars day is rapidly approaching.
Seçim günü yaklaşıyor.
Election day just around the corner.
Çünkü 3 günlük hafta sonu tatilim yaklaşıyor ve nihayet konuştuğumuz o balık avına gidebiliriz dedim.
Cause there's a three-day weekend coming up and I thought maybe you and I can finally go fishing like we've been talking about.
Ryan, karşı taraftan NYPD ve SWAT takımı yaklaşıyor.
Ryan, we got NYPD and a SWAT team approaching from the opposite side.
- Reese, mavili dostların iyice yaklaşıyor.
Reese, your buddies in blue are getting close.
yaklaşıyor 99
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62
yaklaşıyorsun 21
yaklaşık 83
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaştık 32
yaklaşıyoruz 63
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyorlar 62
yaklaşıyorsun 21
yaklaşık 83
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaştık 32